Bayram ZİLAN
Eski Türkiye aklının düzenlediği “soğuk ve ideolojik resepsiyonları” geride bıraktık.
Milletin kendisinin giremediği, sadece jakobenlerin girip kadeh tokuşturduğu “Çankaya Köşkü resepsiyonları” tarihin karanlık sayfalarına karıştı.
Şimdi “yepyeni bir Türkiye” var.
Yepyeni resepsiyonlar!
Milletin merkeze oturduğu ve “asil” olduğu resepsiyonlar…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın döneminde başlayan bu yeni düzenleme ile “Rizeli Heidi” Hamdu Sena, 40 yıldır zihinsel engelli yeğenine bakan Pakize ve otobüsün koltukları kirlenmesin diye ayakta seyahat eden madenciler ile Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve işadamı Nihat Özdemir birlikte resepsiyona gelebiliyor.
Gömülü patlayıcı bulan İHA tasarlayıcısı ortaokul öğrencisi Mert de, ünlü futbolcu Mesut Özil de aynı kapıdan Külliye’ye girebiliyor.
Hamile eşi için ağaçtan koparttığı eriğin parasını ağacın dalına bırakan minibüsçü Soner ile ünlü sanatçı Sibel Can aynı masa etrafında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını dinleyebiliyor.
Cumhurun kendisinin içeri adım dahi atamadığı resepsiyonlar yok artık!
Bizzat Cumhurun kendisi için düzenlenen, Kur’an-ı Kerim tilavetleriyle başlayan, içki servislerinin yapılmadığı yerine yerli alkolsüz içeceklerin servis edildiği resepsiyonlar icra ediliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Külliye’ye geçmesiyle başlayan bu yeni dönem, “kendisini bu coğrafyaya ait hisseden tüm insanların” göğsünü kabartıyor kuşkusuz.
Resepsiyonda kullanılan içecek türlerinden, masa örtüsü renklerine varıncaya kadar tercih edilen her imge davetlilere “Doğu” havasını solduruyor.
“Batı(cı) imgelerinden” özellikle kaçınıldığını fark ediyorsunuz.
Sözgelimi Külliye’nin kapısına geldiğinizde 16 Türk devletini simgeleyen kıyafetleri giymiş askerler karşılıyor sizi.
Orayı geçip resepsiyonun olduğu ana binanın giriş kapısına geldiğinizde mehteran takımı sizi “çırpınırdı Karadeniz” ezgisi ile karşılıyor.
İçeri girdiğinizde ise yerli ve milli ritüellerin tüm detaylara yansıtıldığı büyülü bir salonda buluyorsunuz kendinizi.
Bunlar gurur duyulacak yenilikler…
Ancak…
Bu resepsiyonların eleştirilecek tarafları da var kuşkusuz…
Bunların başında “fotoğraf çektirme kavgaları” geliyor.
Bu kavganın altında “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü karizması ve kendisine duyulan aşırı sevgi” var. Davetli olarak resepsiyona katılan hemen herkes Erdoğan’la fotoğraf çekilmek istiyor ve bu yüzden izdiham yaşanıyor. Herkes birbirini itip-kakıyor.
Milliyet’ten Serpil Çevikcan, Cumhurbaşkanlığı’nın başarılı fotoğrafçısı Kayhan Özer’e “29 Ekim Cumhuriyet resepsiyonunda kaç kare fotoğraf çekildiğini” sormuş.
Aldığı cevap o gece davetlilerin fotoğraf çektirmek için verdiği mücadelenin bilançosunu ortaya koyuyor.
O gece tam “4 bin 600 kare” fotoğraf çektirmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan!
Bunda havanın soğuk olması nedeniyle resepsiyonun kapalı salonda yapılması ve davetli sayısının yüksek olmasının payı var.
Bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi ile fotoğraf çekmek isteyen hiç kimseyi geri çevirmek istememesi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gece herkesle ilgilendi, el sıkıştı, poz verdi. Fakat gecenin sonunda oldukça yorgun düştü. Öyle ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki resepsiyonda da aşırı yoğunluktan planda olmasına rağmen gazetecilere açıklama yapamadı.
Sanırım buna bir çözüm bulmak gerekiyor.
Bunun için birkaç seçenek var.
Birincisi seçenek, davetli sayısını azaltmak. Fakat bu iyi bir seçenek değil.
İkinci seçenek, resepsiyonu birkaç güne yayarak davetli sayısını arttırmak. Farklı toplum kesimlerini farklı günlerde ağırlayarak izdihamı engellemek.
Üçüncü seçenek ise, yine herkesi tek günde ağırlamak ama fotoğraf çektirme karmaşasını ortadan kaldırmak için herkesin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la tek tek tokalaşarak içeri alındığı bir düzene geçmek.
Bu, önceki resepsiyonlarda uygulanıyor, Cumhurbaşkanları girişte ismi anons edilen davetlilerle tek tek tokalaşıyordu. Bu uygulamaya dönülürse, resepsiyon salonundaki “fotoğraf çektirme izdihamı” ortadan kalkmış olur.
Davetliler de Cumhurbaşkanı Erdoğan da yorulmamış olur.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.05.2024
7.05.2024
3.05.2024
29.04.2024
26.04.2024
18.04.2020
25.02.2020
12.02.2020
19.01.2020
15.01.2019