Birgül HAKAN
Şu iflas etmiş dünyada,en geçerli para birimi kendin gibi bir insanla paylaştığın duygulardır diyen Neruda haksız değildi, barbar IŞİD'e açık olan sınırlar, hem savaş mağduru kadınlara-çocuklara hem de direnen Kürt halkına kapalıydı.
Zalime ve zulmeden cani İŞİD e karşı gün tüm insanlığın omuz omuza direnmesini gerektiriyordu.
Hürriyet'in 'yıkıp geçtiler'; Evrensel'in 'sınırsız dayanışma' manşetiyle verdiği sınırı geçip Kobanê'de destek için gittik.
Mehmetçik benzin istasyonu toplanma yerimizdi.Otobüslerimize el konuldu.Firmaalar için otobüs vermek riskli olduğundaan eski otobüsler ile yola hazırdık ancak İst.valiliği çıkış izni vermediğinden saat 19.00 a kadar bekledik ve yola çıktık.Üç yerde kimlik kontrol ve arama yapıldı.Suruç'a geldiğimizde halkın sevgisi ile karşılandık caddeden geçişimiz coşku dolu insanlarla merhabalaşımız duygudaşlığın ve dayanışmanın coşkusuyla yorucu yolculuğu unutturmuştu. Kobani sınırına geldiğimizde ise zor şartlar içinde yaşam savaşı veren insanlara kötü şartlar içinde İşid den kaçıp sığınan çaresiz insanlarla yüzleştik,o gece sınırda battaniyelere sarılarak nöbet tuttuk.
Sabah ise Kobaniye gitmek üzere Mürşit Pınar kapısına gittik asker polis ve tankları aşmamız kolay olmadı mayınlı araziden geçmeye razı beşbine yakın insandık ağda solda mayınlı arazi ortasında incecik hattan on kilometre kadar yürüdük,kucağında 1-2 yaşındaki bebeği, elinde silahla sokağında nöbet tutan kadınlardan savaşın ortasında doğan bebekler ve kumdan sakalları sertleşmiş, bastonlu-silahlı yaşlılar ve direnen Kobani halkı ve gerillalar bizi coşkuyla karşıladı.
...Kobanê'den tekrar Türkiye sınırına döndüğümüzde ise mayınların arasındaki savaş karşıtı vatandaşlarına, mayınlara basınlar diye gaz bombaları atan askerin, acımasızca zulmü ile karşılandık ve "yumurtalık" kapısına gideceksiniz anonsu ile yine kendi halkına gaz bombası sıkarak mayınlı arazilere kaçmamızın koşulları sağlandı. Yirmi kilometreden fazla yürüyerek susuz vaziyette ne ile kim ile karşılaşacağımızı bilmeden ilerledik, İşid sürpriz yapabilirdi.Gerçi asker İşid i aratmadıya...!
Kapıda beş saat bekletildik ancak sadece biz yoktuk İşid den kaçan Suriye halkı ineği arabası çocukları ile oradaydı.
Bizlere ayrılmamız ayrı yerde toplanmamız gerektiği anaonsu yapıldı.Tc.vatandaşlarını alacağız diyerek yine bekletilerek psikolojik baskı yapıp provoke çıksın diye beklendi.Bayrak olmayacak, sembol olmayacak, puşi örtü olmayacak dendi tomalar silahlar üzerimize çevrilmiş durumdayken vur emrimiz var diyerek nasıl olduysa içimizden birisi olmadığı açıkken, sözde teli tutup çeken oldu gerekçesiyle içeri alacağız diye çağrılan halka gaz bombası ve silah atışı başladı karanlıkta herkes kaçıyordu mayınlı arazilerde ölmemiz için ne gerekiyorsa yapıldı.
Herkesin karanlıkta gaz ve ateşten kaçıştığı noktada yerde gözlerimi açıp kaçmak istedim ancak görmüyordum.Sırılsıklam olduğumu iki yiğit kadın kolumdan yakalayıp kenara kaçırdığında farkettim.
Kendilerine can borcum var.Sonradan öğrendiğim Nusaybin belediye başkanı Sara ve meclis üyesi Fatmanın koluma girmesi ile yürüyebildim
Aradan iki saat geçti içeri almaya başladılar ancak basın kartımızı gösterdiğimiz için bize daha kötü muamele yapıldı.
Tacizler,küfürler, hakaretler kötü muameleler ile "İşit bunları doğrasaydı da kurtulsaydık" diyen Türk askeri ile göz göze geldiğimde bunun resmini iki kere çekin diyerek gülüşünü unutmayacağım.Gazeteci üç arkadaş aynı sıradaydık Zeyno ya dönüp bana söylediği sözü duyan asker şimdi seni burada doğrarım görürsün demekle kalmadı,basın kartını ve eşyalarını aldı.
Evet resimlerimiz çekildi ve araçlara binerek arkadaşlarımızın hepsinin çıkışını bekledik, yola çıktık.
Yazması yaşamaktan çok kolay elbette,acıyla,ölümle, zulüm ve faşist muamele ile yüzleşmek yaşamda var olmamın direnmenin insanlık için yaşamanın bedeli ne kadar ağır olursa olsun vazgeçmeyeceğimi güncellemiş oldu.
Bu gün yine giderim demek içinse mazeretim var artık asker için "İşitin doğramadığı ve aslında doğranmayı hak eden birisi olduğum için".
Zalime, zulüme,tecavüze,baskıya,işkenceye direnen halkların yanında olmak AKP nin sponsorluk yaptığı İşid e karşı onur ve her dünya vatandaşı olanın"İNSAN" olmanın gereğidir diye düşünüyorum.Kobani ise onca yürekli insan varken bu saatten sonra hiç düşmeyecek,yaşasın Rojova devrimi,yaşasın İşid e direnen YPG-YPJ
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.02.2016
26.03.2016
22.11.2015
22.09.2015
21.08.2015
12.08.2015
25.07.2015
22.07.2015
12.07.2015
21.06.2015