Burhanettin DURAN
ABD'nin İsrail büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması Gazze şeridinde İsrail katliamı ile sonuçlandı. Hem de Ramazan ayının arifesinde ve Nekbe'nin 70. yıl dönümünde...
60'ı aşkın Filistinlinin şehit edilmesine en sert tepkinin Türkiye'den gelmesi ise dikkatlerden kaçmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'i "soykırım" uygulayan "bir terör devleti" olarak tanımladı. İsrail büyükelçisi ve İstanbul Başkonsolosu ülkesine gönderildi.
Bugün Filistin ve Kudüs ile dayanışma için Yenikapı'da devasa bir miting var. Ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Erdoğan'ın davetiyle İstanbul'da olağanüstü toplandı.
Erdoğan'ın diplomatik gayretleri ülkesi ve İslam dünyası ile sınırlı kalmadı. Tıpkı Başkan Trump'ın geçen yıl aralık ayındaki "büyükelçiliği taşıma" kararına verdiği tepkiye benzer şekilde uluslararası toplumu harekete geçirmeye çalıştı. Merkel, Putin ve Papa ile Kudüs konulu görüşmeler yaptı.
Erdoğan'ın aralıktaki çabası BM Genel Kurulu'nda 128 ülkenin ABD'nin kararını reddetmesi ve Washington'un yalnız kalmasıyla neticelenmişti. Bu defa da Filistin ve Kudüs konusunda öne çıkan Erdoğan hem insanlığın hislerine tercüman oluyor. Hem de İİT dönem başkanı olarak Müslüman dünyaya karşı sorumluluğunu yerine getiriyor.
Katliam karşısında sessiz kalan BM'nin genel sekreterine bile ulaşılamamasına isyanı da bu sorumlulukta kaynaklanıyor: "BM olaylar karşısında bitmiştir, tükenmiştir, çökmüştür. İsrail zorbalığına daha fazla sessiz kalınırsa dünya haydutluğun hâkim olduğu kaosa sürüklenecektir." Erdoğan'ın bu haklı haykırışı halklar nezdinde güçlü bir karşılık buluyor. Ne yazık ki aynı şeyi liderler seviyesinde söylemek mümkün değil. Filistin ve Kudüs, insanlığın vicdanının güçlü eliyle katledildiği bir olay olarak tarihe geçecek. BM'nin de "tükenişinin" en dramatik örneği sayılacak.
II. Dünya Savaşı sonrasında galip güçlerin menfaatlerine uygun olarak kurulan BM sistemi tarihinde birçok kriz karşısında çaresiz kaldı. Saymakla bitmez... En sonuncusu Suriye... Güya modern dünyanın önünde yüz binlerin, Esed rejimi tarafından katledilmesine BM ve Güvenlik Konseyi seyirci kaldı. Ancak Filistin'in dramı BM açısından ayrı bir önem taşıyor.
Neticede İsrail, 1947'de BM'nin 181 sayılı kararıyla kurulmuş bir devlet. Yani düzeni koruma iddiasındaki BM sistemi, kendi kuruluşundan sadece iki yıl sonra Filistinlileri katliamlara ve yurtsuzluğa sürükleyen bir karara imza atmıştı. 71 yıl boyunca İsrail'in Siyonist yayılmacılığı, Filistin topraklarındaki "işgalini" genişletti. BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi çok sayıda kararla İsrail'den bu işgale son vermesini istedi. Ancak İsrail bu kararları hep yok saydı.
Dün, SETA'daki panelde Filistin meselesini konuşurken Mehmet Akif Kireççi ve Ufuk Ulutaş ilginç bir noktaya vurgu yaptılar:
İsrail, BM kararı ile kurulan ancak asla bu kurumun kararlarına uymayan saldırgan bir devlet... Kendini uluslararası hukukla, kurumlarla sınırlamayan bir işgal devleti...
Trump yönetiminin son vahim Kudüs kararı, Filistin meselesinin çözümsüzlüğünü perçinledi. "Birleşik Kudüs'ü" Yahudi devleti İsrail'in başkenti olarak kabul ederek Washington, kendisinin "arabuluculuk rolünü" bitirmekle kalmadı. Kudüs mücadelesini Müslüman dünyanın vazgeçilemez, ortak bir davası haline getirdi.
"İşgal altındaki Kudüs" olgusu, Filistin davasından daha öte bir anlam taşımakta.
Bugünün konjonktüründe Arap liderler İran'a karşı İsrail'le yakınlaşmak için can atıyor olabilirler. Bunun için Filistin'i "kurban etme" noktasına gelmiş olabilirler.
Damat Kushner de Körfez'deki veliahtlarla birlikte formüle ettiği "Asrın anlaşmasını" Filistin'e dayatabilir. Ancak Kudüs işgal altında oldukça İsrail'i bu bölgede hiçbir şey meşru, normal hale getiremez...
Ortadoğu'da yeni bir düzen kurulamaz.
Hiç kuşkum yok; üzerinden onlu yıllar geçse de Kudüs davası bölgede yeni direnişlerin, mücadelelerin ilham kaynağı olacak.
İşte Erdoğan, sadece bu gerçeği haykırıyor.
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020