Cemil KOÇAK
Cumhuriyet hiyerarşisinin tepesinde hep askerler vardı. Ama sadece sıradan vatandaşlar için değil, valiler için de geçerli bir ilkeydi bu; zaman zaman hürmetsizlik gösterildiğinde, bu tepkiye neden olur, hemen ardından tekrarlanmaması için önlem de alınırdı.
1937 yılının Kasım ayında Atatürk Afyon’dan ayrıldığında tren istasyonundaki uğurlama töreni sırasında şehrin vali vekili olan Raif Tek’in her nasılsa Orgeneral İzzettin Çalışlar’a saygısızlık gösterdiği iddiası şikâyet konusu olmuştu. Şikâyetin ne olduğunu, şikâyetçinin kim olduğunu biliyoruz da, şikâyetin hangi kanallardan tâ İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’ya kadar ulaştığını bilemiyoruz. Ama önemli de değil; çünkü Kaya, duruma hemen el koymuştu.
“Dirseğinizle iterek...”
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, 22 Şubat 1937 târihinde Raif Tek’e akşam saatlerinde yazdığı bir yazıda, “Atatürk istasyondan ayrılırken, istasyonda hazır bulunan ve mümtaz ve askerî bir vekâr ve haysiyetle Atatürk’ü selâmlayan Orgeneral İzzettin Çalışlar’ı dirseğinizle iterek tekaddüm ettiğiniz [öne geçtiğiniz]” görülmüştür diyordu. “Atatürk[‘ün] maiyetindeki zevat da [kimseler] vaziyeti teessürle [üzüntüyle] müşahade etmişlerdi [görmüşlerdi].” Kaya, yazısına şöyle devam ediyordu: “Yüksek ve güzide ve kahraman bir kumandan olan Ordu Müfettişi [Ordu Komutanı] Orgeneral Çalışlar’a şahsen ve mevkian göstermek mecburiyetinde olduğunuz hürmet ve saygı ile gayri mütenasip [uygun olmayan] bu hareketiniz heyecan ve telâşa da atfedilse, derhâl tashihi icab eden [düzeltilmesi gereken] bir harekettir.”
Kaya, söz konusu saygısızlığın derhal telâfi edilmesini istiyordu: “Sayın Orgenerale mektup yazarak, itizar etmenizi [kusurunuzu bilerek ve açıklayarak özür dilemenizi, af dilemenizi] yerinde buldum. Yazdığınız mektubun suretini bekliyorum. Ben de kendilerine sizin hareketinizden dolayı itizar mecburiyetinde kaldığımı bildiririm.” Anlaşılan şikâyetin kaynağı bizzat Çalışlar idi. Ama şikâyeti ne zaman ve nasıl yapmıştı, bunu bilemiyoruz. Çünkü elimizdeki yazışmalarda buna ilişkin herhangi bir işaret bulunmamaktadır.
“İhtimamda kusur etti”
Kaya, aynı gün hemen Çalışlar’a da bir yazı yazarak, durumu anlatmakla kalmıyor, fakat aynı zamanda kişisel olarak da özür diliyordu: “Afyon istasyonundan ayrılırken Afyon vali vekilinin zâtı devletlerinizin güzide ve mümtaz şahsiyetlerine ve yüksek makamlarına mecbur olduğu dikkat ve ihtimamda kusur ettiği görüldü. Kendisine yazdığım şifrenin suretini aynen gönderiyorum. Vali vekilinin hareketinden dolayı hissettiğim teessürü arz ve itizarımın kabulünü rica ederim, sayın Orgeneral.”
“Telâş yüzünden”
Elbette böylesine bir uyarıya hemen tepki vermek gerekirdi; nitekim Tek de, aynı günün akşamı Çalışlar’dan özür dileyen bir mektup kaleme almıştı: “Sayın ve Kıymetli Orgeneralim; en büyüğümüz Atatürk’ü Afyon’dan uğurladığımız sırada yüksek şahsiyetinize karşı göstermeye mecbur olduğum saygı ile kâbili telif [bağdaştırılması mümkün] olmayan bir harekette bulunduğum bu gece bana ihtar edildi. Bu ihtara rağmen nerede ve nasıl yaptığımı hâlâ hatırlayamadığım bu hareketin farkında olsaydım, derakap [hemen ardından] hiç olmazsa Afyon’da beraber geçirdiğimiz gece esnasında bunu affettirmeye şitab ederdim [koşardım]. Nitekim hususî trenin hareketinden sonra derhal yanınıza gelerek, daha evvel tanışıp arzı hürmet edemediğimden dolayı af dilemiştim. Türk Ordusunun, zâtı devletleri gibi çok yüksek ve kıymetli bir Generaline karşı farkında olarak en ufak bir nezâketsizlikte bulunmaklığım kâbil olmadığını [imkânsız olduğunu] takdir buyurarak, telâş ve heyecan içinde vâki olduğu anlaşılan bu hareketimi nazarı af ve müsamaha [hoşgörü] ile görmenizi sonsuz saygılarımla rica ederim, sayın Generalim.” Görüldüğü gibi, Kaya, Tek’in özrünü bir önceki yazısında aslında kaydetmişti; o da Kaya’nın gerekçesini kullanmayı tercih etmişti; “heyecan ve telâş” yüzünden…
“Hâlâ hatırlayamadığım”
Tek, bir yandan Çalışlar’dan özür dilerken, hemen ertesi gün de Kaya’ya yazdığı bir yazıda bu kez ondan da özür diliyordu: “Emrinizi hürmetle aldım. Sayın Orgenerale karşı nerede ve nasıl yaptığımı hâlâ hatırlayamadığım bu hareketten ve zâtı devletlerini karşılaştırdığım mecburiyetten dolayı hissettiğim teessürü ifade edebilmeme imkân yoktur. Atatürk’ün hareketinden sonra sayın ve çok kıymetli Orgeneralden, daha evvel tanışıp arzı hürmet etmeye imkân bulamadığımdan dolayı af talep ettiğim gibi, gece Halkevi’nde hazırlattığım yemekte yanlarında bulundum ve istasyona da götürdüm. Bütün bunları yapan bir kimsenin, emir buyurulan hareketi yaptığının farkında olması takdirinde derhal istifayı kusur etmemesi kâbil değildir.
O zaman farkında olmadığım ve bu gece ihtar edilen hareketimden dolayı af talebini havî hemen yazdığım mektubun örneğini yüksek huzurunuza takdim ediyorum. Yüksek âmirimi müşkül mevkide ve bir mecburiyet karşısında bırakmış olduğumu düşünmenin verdiği ıztırabı, bu hareketin bilinmeden yapılmış olması da tâdil edemiyor [değiştiremiyor]. Emir zâtı âlilerinindir. Sonsuz saygılarımı sunarım.” Bütün bu yazışmaları, Kaya’nın aradan geçen bir haftadan sonra Başbakan Celâl Bayar’a yazdığı yazıdan öğrenmiş bulunuyoruz. Kaya, bu kez de Bayar’a bütün bu yazışmalardan ve olaydan bilgi verme ihtiyacını hissetmiş olmalıydı.
İZZETTİN ÇALIŞLAR
Millî Mücadele’nin önemli isimlerinden olan İzzettin Çalışlar, 1901 yılında Mühendishanei Berri Hümayun’a girip, 1903’de mezun oldu. Aynı yıl girdiği Harp Akademisi’ni de 1906’da topçu sınıfı ikincisi olarak bitirerek kurmay yüzbaşı rütbesiyle orduya katıldı. 1914 yılında kıdemli yüzbaşılığa yükseltildi. Yarbay Mustafa Kemal, I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Çanakkale cephesinde görevlendirildiğinde, o sırada binbaşılığa yükselen İzzettin Bey’i 19. Tümen Kurmay Başkanı olarak yanına çağırdı; daha sonra da Anafartalar Grubu Kurmay Başkanı oldu.
1 Temmuz 1920 tarihinde İstanbul’da Harbiye Nezareti’nde çalışmayı reddederek, Mudanya’da Milli Mücadele kuvvetlerine katıldığında yarbaydı. Ankara Hükümeti tarafından 23. Tümen Komutanlığı’na atandı. 20. Kolordu’nun da komutan vekilliğiyle görevlendirildi. Kütahya-Eskişehir, Birinci ve İkinci İnönü ve Sakarya savaşlarında tümen ve grup komutanı olarak bulundu. 1921’de albaylığa, 1922’de mirlivalığa yükseldi. 1926’da korgeneral oldu. Bu sırada 1. Ordu’ya komuta ediyordu ve bir ara İzmir valiliği de ek görev olarak kendisine verilmişti. 1923 yılında Aydın milletvekili seçilmiş iken, 1924 yılında Mustafa Kemal Paşa’nın telkiniyle askerliği tercih ederek, 1 Kasım 1924 tarihinde milletvekilliğinden istifa etti. Rütbesi 1930’da orgeneralliğe yükseltildi ve 2. Ordu Komutanlığı’na atandı. Ordu komutanı olarak 20 Aralık 1939 tarihine kadar görevini sürdürdü. Emekliye ayrıldıktan sonra altıncı ve yedinci dönem Muğla, sekizinci dönem Balıkesir milletvekili olarak Meclis’te bulundu.1951 yılında öldü.
KOMUTANLA VALİ ARASINDAKİ GEÇİMSİZLİK
BAŞKACA örneklere de rastlıyoruz: Bitlis’te de subaylarla polisler arasında geçimsizlik vardı; 1939 yılında Bitlis’ten Cumhuriyet Savcılığı kanalıyla Adalet Bakanlığı’na yazılan bir yazıda; “16 Ocak 1938’de tiyatrolu bir kahvede Yüzbaşı Sırrı ile Halil arasında bir hakaret ve fiilî müessir hadisesi” olduğu haber veriliyordu. “Bu hadiseden beri subaylarla polisler arasında münâferet [huzursuzluk] mevcuttu. Bu dava mahkemede derddesti rüyetti [sürüyordu]. Komutanla vali arasındaki geçimsizlik, Maarif Vekili’nin Bitlis’e geldiğinde verilen bir ziyafette, komutanın geç davet edilmesi ve daha bilinmeyen bazı sebeplerden ileri gelmekteydi. Reisle [Belediye Başkanı ile] valinin arasında herkesçe malum geçimsizlik sebepleri arasında, reisin tavsiye eylediği bir şahsın vali tarafından memur tayin olunmaması meselesi vardı. Bundan başka, birine selâm verip almayacak derecede ileri gitmiş olan bu soğukluğun daha bir takım şahsî sebepleri olduğu da tahmin edilmekteyse de, bunlar henüz belli değildi. Bununla beraber, reis memurin rüesasının [memurların] ekserisiyle aynı şekilde dargın bulunmakta olduğuna göre, kendi imtizacsızlığının [geçimsizliğinin] bu işte âmil olduğu görülmekteydi.” Taşradaki idareciler arasında birbirleriyle geçimsizlik anlaşılan tahmin edilebileceğinden çok daha ileri boyutlara ulaşabiliyordu. Resmî yazışmalara konu olabiliyordu.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016