Cemile Bayraktar
Irkçılığın birçok nedeni var ancak bu olgunun en yoğun beslendiği yer siyaset. İktidar olma kaygısı güden siyasilerin gerek iç gerek dış politikalarını yönlendirirken “milliyetçilik” adı altında sık sık kullandığı ırkçı söylem, ırkçılık potansiyeli olan bireyler ve toplumlar oluşmasında oldukça etkili. Aynı zamanda bir varlık yokluk savaşı verildiğini iddia eden, örneğin Yahudi kimliğinin, Batılı kimliğin, Türk ya da Arap kimliğinin “tehlike altında” söyleyerek meşrulaştırılan her tür siyaset, kısa vadede yönetici elite siyasi kazanç sağlıyor ve hitap edilen kitleleri ciddi şekilde motive edebiliyor. Hatta birçok gayrı hukuki politik eylem bile milliyetçilik görünümlü ırkçılık altında hukuki ve meşru gösterilebiliyor.
Her milliyetçi tutumun, milliyetçiliğin ve milliyetçi siyasetin ırkçılıkla aynı şey olmadığı malum ancak milliyetçilik gibi coşkun ideolojilerin, ırkçılık gibi olgulara açılan birer kapı olduğu da malum.
Irkçılığın altında yatan en temel argüman kendisi gibi olmayanın varlığına, kendisiyle eşit olmasına karşı tahammülsüzlük. Kendini üstün görme, kibir… aslında ırkçılık şeytandan bir cuz; “Ben ondan üstünüm, onu topraktan beni ateşten yarattın” isyanı. “Ben beyazım, siyahtan üstünüm; ben Batılıyım, Doğuludan üstünüm; bu topraklar benim, burada yerin yok; hepiniz ülkenize gidin…” dilediğiniz kadar uzatabilirsiniz, ırkçılıktaki temel güdü bu üstünlük ve bunun getirisi olan nefret, saldırganlık.
Irkçılığın birçok nedeni olduğu gibi birçok versiyonu da elbette var; sürekli baskı gören gruplarda sürekli sürgün gören gruplarda bir çeşit ırkçı tutum oluşabilir, haklı bulmamakla birlikte bu anlaşılabilir bir durum ancak çoğunluğun, çoğunluğun potansiyeline güvenerek azınlıklara, ötekilere, mültecilere, sığınmacılara yönelik ırkçılığı var ki, en kötüsü de bu sanırım zira içerisinde saf kötülük barındırıyor. Bu tip ırkçı kişi, grup, yapıların bir de hakim siyasi söylem üzerinden öğrendikleri ırkçılığı, hakim yöneticilerden rol kaparak öğretilmiş biçimde nefret objesi haline getirilen kişi ve gruplara karşı kullanması durumu var, bu da öğrenilmiş saf kötülük barındırıyor.
Suriye’de yaklaşık 9 yıldır devam eden savaşın neticesinde binlerce insan hayatını kaybederken binlercesi de ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Suriyeli sığınmacılar, sığındıkları ülkelerde birçok ırkçı saldırıya maruz kalmakta, herkesin sığabileceği arza sığınmacıların sığmayacağını düşünen her ülkedeki hatırı sayılır derecedeki ırkçılar, maalesef saf kötülüklerini bu insanların üzerine kusuyor.
Türkiye, çok fazla sayıda Suriyeli sığınmacıyı kabul etmiş, olması gerekeni yapmış bir ülke. Elbette hızlı göçler nedeniyle sığınmacı politikalarında eksikler olabilir ancak bu durum hiçbir şekilde Suriyelilere yönelik ırkçılığı mazur göstermediği gibi iktidar çevrelerince tercih edilen “sorun yok” siyaseti gereği bu saldırılar görmezden gelinemez.
Bugünkü yazının yazılma amacı, “sorun yok” siyaseti ve “ırkçı” siyaset arasında maruz kaldıkları saldırılar “görünmez” hale getirilen Suriyelilerin yaşadıkları…
Şunu baştan ifade edelim, Türkiye toplumunda Suriyeli sığınmacılardan rahatsız olunabilir, nefret söylemine ve eylemine dönmedikçe ve makul dille ifade edildikçe bu rahatsızlıklar anlaşılabilirdir ve kulak verilmelidir. Ancak ırkçı saldırılara gelince bunun anlaşılacak bir tarafı yoktur. Ayrıca sevdiklerini kaybetmiş, savaş ortamı görmüş, evini barkını ülkesini terk etmek zorunda kalmış insanların, üstelik maddi ve manevi zorluklar yaşayan insanların bazen normal olmayan davranışları olabilir, bu davranışları savunmamakla birlikte Türkiye’de ekonomiden, suça kadar birçok olumsuzluğun yüklenmeye çalıştığı Suriyelilere bakınca suça karışanların oranının toplam suçun sadece %1,2’sine tekabül ettiğini belirtmek gerekiyor.
“Bursa’da Hamza Ajan, bir grup tarafından hakaret edilen Suriyeli bir kadını savunmaya çalıştı. Ancak Ajan, kadını hakaretlerle taciz eden 4 kişinin saldırısına uğradı ve şiddetli şekilde dövüldü. Darp edildikten sonra fenalaşan Hamza Ajan yere yığıldı ve hayatını kaybetti.
Midyat Belediyesi’nde parke işinde çalışan Muayyed el Mıhlım, kapısının önüne parke taş yapılmasını isteyen kişiye görevi başında olduğu için daha sonra yapacağını söylemesi nedeniyle vurularak öldürüldü.
Babası Suriye’de öldürülen, Türkiye’de ütücülük yaparak kız kardeşleri ve annesine bakan 21 yaşındaki Abdülkadir Davud, alkol aldıktan sonra “Suriyeliler defolup ülkesine gidecek” diyen bir ırkçının silahlı saldırısı sonrası hayatını kaybetti.
Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde sınavdan dönen 5 Suriyeli genç, ırkçı bir grubun saldırısına uğradı ve öğrencilerden ikisi ağır yaralandı.
İdlib’ın bombalanması sırasında çok acı bir şekilde askerlerimizin şehit olması sonrası Kahramanmaraş’ta olayla hiçbir alakası olmayan Suriyeliler saldırıya uğradı, ev ve iş yerleri de hedef alındı.
Küçükçekmece’de iki Suriyeli genç 20 kişilik ırkçı bir grubun saldırısına uğradı.”
Bu ve bunun gibi olumsuz örnekleri çoğaltabiliriz ancak maksat hasıl oldu ise daha fazla kötü örnek vermenin bir lüzumu yok, tabi burada suç bireysel olduğu halde, herhangi bir Suriyeli bir suç işlemiş olduğunda tüm Suriyelilere yönelik yapılan saldırıları örneklemediğimi de belirteyim. Ya da herhangi bir suç işlenmedi halde “Suriyeliler şu suçu işledi” yaygarası çıkartılarak, Suriyelilerin hedef alındığını da not düşmek isterim, buraya bu şekilde saldırıya uğrayanların yaşadıklarını da almadım. Ama bunlar yaşandı, yaşanıyor.
Örneklediğim saldırılar fiziki saldırılar, bir de sözlü saldırılar var, hepimizin şahit olduğu, benim de şahit olduğum; toplu taşımada, markette, alışveriş sırasında, yolda, sokakta… nefret dolu sözlerle Suriyelilere yapılan saldırılar var, eğer biraz Suriyelilere benzer kıyafetler giydiyseniz, Suriyeli olmadığınız halde sizi Suriyeli sanıp saldıranlar da var. Hem Suriyeliler rızkımızı yiyor deyip hem de Suriyelileri az maaşla, sigortasız çalıştıran, maaşlarını ödemeyen ya da kömürlükleri Suriyelilere fahiş fiyattan kiralayanlara dair örnekleri paylaşmıyorum bile…
Toplumsal olarak ırkçı saldırıların can aldığı gündem arasında ya Suriyelilere yönelik saldırılar “sorun yok” siyaseti nedeniyle görmezden geliniyor ya da “ırkçı” siyaset güdenler tarafından, Suriyelilere devletin çok fazla maddi destek verdiği yalanı söylenerek, Suriyelilere yönelik ırkçı saldırıların artması sağlanıyor. Savaştan kaçıp gelen, muhtemelen babaları Suriye’de ölmüş, annelerine ve kız kardeşlerine bakmak için onlarla kalmak zorunda kalan, ülkelerinde yaşadıkları olaylar nedeniyle büyük travmalar yaşamış olan Suriyelilerin Türkiye’de gördüğü birçok nimet olduğu gibi bir o kadar da külfet var. Yazının her daim tümüyle sorun çözücü olmadığını bilsek dahi arada bir de olsa hemen yanı başımızda yaşanan ırkçı saldırıları, insanların maruz kaldıklarını yazmak gereğine inanıyorum. Türkiye’deki Suriyelilerin durumu komple sorundan ibaret değil ancak durum, “sorun yok” denilecek kadar da tozpembe değil. Türkiye’de çoğunluk ırkçılardan oluşmuyor, Suriyelilere muhacir muamelesi yapan çok fazla insan var ancak azımsanmayacak sayıda fırsat bulduğunda zehrini kusan ırkçılar da var. Irkçılar ve pragmatik siyaset güdenler arasında kalan ve arada bir de olsa seslerini duyurmamız gereken Suriyeliler var. Umarım bir yazıyla da olsa seslerini duyurabilmişimdir.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.08.2025
16.01.2025
7.01.2025
7.11.2024
31.10.2024
9.10.2024
26.08.2024
20.08.2024
15.08.2024
28.07.2024