Elif ÇAKIR
Çarşamba günkü “Biri daha çıksa ‘gerçekleri’ Erdoğan’a anlatsa…” başlıklı yazıma AK Parti içerisinden itirazlar geldi.
***
Yazımı okumayanlar için özetlemem gerekirse, Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifa etmesinin perde arkasında yaşananları yazmıştım; tekzip edilmemiş bilgilere göre, Naci Ağbal Merkez Bankası rezervlerinin eksiye geçtiğini Cumhurbaşkanı’na anlatmıştı, bu vahim gerçeği öğrenen Erdoğan duruma el atmıştı ve “istifa restini gösteren” damadının gözünün yaşına bakmadı “affını kabul” etmişti!
Ben buradan yola çıkarak bir mantık yürütmüş, şöyle demiştim:
Demek ki “Naci Ağbal gibi biri daha çıksa, Erdoğan’a gitse gerçekleri anlatsa, adalet, hukuk, sağlık, demokrasi alanlarında yaşanan sorunlar hallolacak. Rezervlerin eksiye düştüğünü bilmiyorsa, eve ekmek götüremeyen vatandaşların olduğunu, KHK mağdurlarını, adalet sorunlarını da bilmiyor olabilir!” demiştim.
***
İşte bu yazdıklarıma AK Parti içerisinden itirazlar geldi. Arayan isimler, bu yazımla Naci Ağbal’ı kahramanlaştırarak “kendilerine” ve AK Parti içerisindeki diğer “vicdan ve insaf sahibi” kişilere haksızlık ettiğimi söylediler ve bana şunu sordular:
“Sen gerçekten de Cumhurbaşkanımızın Merkez Bankası’nın rezervlerinin eksiye düştüğünden haberinin olmadığını, bu gerçeği Naci Ağbal’dan öğrendiğine inanıyor musun?”
***
Arayanlar doğrudan Cumhurbaşkanı ile görüşüp fikir ve eleştirilerini anlatan şahıslardı. Tabii isimlerini vermiyorum. Söyledikleri özetle şunlar:
n Sayıları çok olmasa da elbette AK Parti içerisinde “vicdan ve insaf sahibi” arkadaşlarımız var, bu arkadaşlarımız ya MYK, MKYK toplantılarında ya da özel olarak Cumhurbaşkanımıza itirazlarını, önerilerini, yapılması gerekenleri dile getiriyorlar.
n Tabanımızın partimize yönelik şikayetleri, beklentileri, üzüntüleri, hayal kırıkları dile getirildi.
n Osman Kavala dosyası, KHK ihraçlarındaki hukuksuzluklar, yargı sistemimizin sebep olduğu mağduriyetler, mahkemelerin AYM ve AİHM kararlarının uygulamamasının iktidarımıza verdiği zararlar… Bütün bunlar dile getirildi, bilgi notları ulaştırıldı, özel görüşmelerde anlattık, başka anlatan arkadaşlarımız oldu.
n Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi modeli tartışılırken bugün yaşanılan sorunlar daha o gün dile getirildi.
n Şehir Üniversitesi’nin kapatılmasının ayıplı bir şey olduğunu, başka bir çözüm yolunun mutlaka bulunması gerektiğini Cumhurbaşkanımıza pek çok arkadaşımız söyledi.
n İstanbul seçimlerinin tekrarlanması bizim için iyi olmadı, MYK toplantısında bu gündeme gelmişti, İstanbul seçimlerinin tekrarlanmasına itiraz eden arkadaşlarımız haklı çıktılar, o gün itiraz edildi ve anlatıldı.
n Partimizin tabanında Berat Albayrak’ın bakan yapılmasının rahatsızlık uyandırdığı Cumhurbaşkanımıza söylendi.
n İnfaz Yasası’nın Adalet Komisyonu’na geri çekilmesi gerektiğini sadece hukukçular dile getirdi de bizler sustuk mu, hayır. Cumhurbaşkanımıza bu konudaki itirazlarımızı söyledik, bu haliyle ortaya çıkacak mahzurları anlattık. Bu konuda bilgi notları gönderdik. Adalet Bakanımızı uyardık. Düzgün ve adil bir İnfaz Yasası çıkartmamız gerektiğini, partimize yakışanın adil bir infaz yasası olacağını dile getirdik.
Hatta çok saygı duyduğum bir isim şunu söyledi: “Ne yapalım, basın toplantısı mı düzenleyelim? Şunları, şunları Cumhurbaşkanımıza söyledik, şu sorunlarla ilgili de şu itirazlarımızı söyledik! Siz köşenizde zaman zaman ‘Yok mu bu hukuksuzluklara itiraz edecek bir AK Partili?’ diye yazıyorsunuz, genelleme yapıp, sanki aramızda hiç insaf ve vicdan sahibi kimse yokmuş gibi hepimizi töhmet altında bırakıyorsunuz, bu da bir kul hakkıdır. Bunun yerine AK Partide mutlaka insaflı arkadaşlar da vardır demelisiniz. ”
Bu eleştirilerin haklı kısımlarını alır başımın üstüne koyarım.
***
Şunun altını çizmeliyim ki “Biri daha çıksa gerçekleri Erdoğan’a anlatsa” başlıklı yazım Naci Ağbal’ı kahramanlaştıran bir yazı değil, Erdoğan’ın Merkez Bankası’ndaki rezervlerin eksiye düştüğünden haberinin olmaması mümkün mü, dolayısıyla o yazıdan öyle bir anlam çıkmaz.
Yargı sistemi on binlerce insanı mağdur edecek, on binlerce cezaevinde hukuksuz yere yatacak, cezaevlerinde kötü muamele görecek, işkence edilen insanlar helikopterlerden atılacak bundan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberi olmayacak!
Her üç vatandaştan birisi işsiz olacak ve bundan haberdar olunmayacak, ekonominin pik yaptığı, iyi yönetildiği sanılacak!
Ülkemizde 200 bine yakın KHK mağdurları olacak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu mağduriyetleri bilmiyor olacak!
Bütün bunlar mümkün mü?
Hatırlarsanız İnfaz Yasasının tartışıldığı günlerde ülkemizin saygın ceza hukukçularından Prof. Dr. İzzet Özgenç hocamızla Karar Tv’de bir röportaj yapmıştık. “Ülkemizde, hukukun dışına çıkılma yönünde hızlı bir süreç yaşanıyor” uyarısında bulunan Özgenç hocamızın şu sözleri tarihi öneme sahiptir:
“Sayın Cumhurbaşkanı ile münasebetim dolayısıyla Türkiye’deki pek çok hukuk sorunuyla ilgilendim. Belli bir noktaya geldikten sonra yaşanan sorunların bir kısmının hukuki bilgisizlikten kaynaklanmadığını, Türkiye’de hukuk alanındaki bir kısım yanlışların bilinçli olarak yapıldığına şahit oldum. Açık olarak söylüyorum İnfaz Yasası’nda da bilinçli olarak yanlış yapılıyor.” (19 Nisan 2020)
Muhakkak ki sorunları Erdoğan’a anlatanlar var iktidar içinde de… Köşesinde yazanlar da var, çıkıp konuşan bilim insanları da var.
Neden düzelmediği ise, esas sorunu oluşturuyor.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.07.2025
18.06.2025
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025