Enver SEZGİN

Şaredariya Misirce
15.10.2013
2648

 Bir gün birileri ortaya çıkar ve yaşadığınız yerleşim yerinin adını değiştirir. Bununla da yetinmezler; bu kez sıra doğal yer adlarına gelir; tepelerin, pınarların, yaylaların ismi değiştirilir. Bir anda doğup büyüdüğünüz topraklara yabancılaşırsınız. Bütün bunlar size rağmen olur. Ne düşündüğünüz önemli değildir. Devlet sizin adınıza en iyisini(!) düşünmüştür.

Cumhuriyet tarihi bu uygulamalarla doludur.


Şeyh Sait İsyanı
’ndan hemen sonra isim değiştirme işlemlerine hız verilir. 1930’lu yılların ikinci yarısından sonra işlem yeni bir ivme kazanır.

Bu coğrafyadaki her toprağı “Türk vatanı” yapmaktır amaç. Bir başka ifadeyle, “Türkleştirme politikası”nı uygulamak.

İsim değiştirme furyasından nasibini alan yerleşim birimlerinden biri de “Misirce” dir. 1938 yılında demiryolu hattı bu yerleşim birimine geldiğinde, Zok Köyü’ndeki ilçe merkezi buraya taşınır. Çıkarılan bir kanunla Misriç (Misirce- Mısriye) adı Kurtalan olarak değiştirilir. Artık Siirt’e bağlı ve adı Kurtalan olan bir ilçemiz vardır.

Aradan yıllar geçer, devletin bu politikası değişmez.

1957 yılında, Demokrat Parti iktidarı döneminde “Ad Değiştirme İhtisas Komisyonu” kurulur. Bu bir dönüm noktasıdır. Artık ad değiştirmeler bu kurul tarafından gerçekleştirilecektir. Komisyon 1978 yılına kadar varlığını sürdürür. 1960 askerî darbesinden sonra da zaten var olan kanuna dayanılarak pek çok yerleşim biriminin adı değişikliğe uğratılır.

O yıllarda ilkokula yeni başlamıştım. Bir gün, Misriç (ilçenin ilk yerleşim yeri) olan mahallemizin isminin Sümer Mahallesi olarak değiştirildiğini öğrendim. Devlet, yoksul mahallemize bu ismi uygun bulmuştu. Sonra sıra civar köylere geldi.


Pirişme
YayıkdereTelanOyacıkAyındarAğaçlıpınar oldu.

Yaşadığım yörede, ismi değiştirilmeyen neredeyse bir karış toprak bile kalmamıştır. Burada yaşayan halkın geçmişle bağları koparılmak istenir. Amaçları İnsanları kültürlerinden ve dillerinden uzaklaştırılmaktır. Bu politikaya karşı çıkanların karşısına kimi zaman “İnkılâp Kanunları” çıkartılır. Örneğin 2010 yılında Kurtalan Belediyesi, ilçenin eski isminden yola çıkarak çöp konteynırlarının üzerine Şaredariya Misirce (Kurtalan Belediyesi) yazısını yazdırır. Savcılık hiç vakit geçirmeksizin harekete geçer ve konteynırların toplatılmasını ister. Polisler gece vakti bunları toplayıp kilit altına alır. Belediye toplatma kararına itiraz eder. Cumhuriyet Savcılığı, konteynırların “Kürtçeden arındırılması” şartıyla iadesine karar verir. Savcılık, polis aracılığı ile Belediye’ye gönderdiği tebligatla Kürtçe yazının kaldırılmasını ister. Belediye bunu kabul etmez. Bu nedenle Kurtalan Sulh Ceza Mahkemesi’nde BDP’li Belediye Başkanı Necat Yılmaz hakkında “İnkılâp Kanunlarına muhalefetten” dava açılır. Yargılanır ve dört aya mahkûm edilir. Şu anda dosya Yargıtay’ın vereceği kararı bekliyor.

Başbakan Erdoğan “Demokratikleşme Paketi”ni açıkladığı toplantıda il ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi için yasal düzenleme yapacaklarını açıkladı.

AK Parti Siirt Milletvekilleri Afif Demirkıran ve Osman Ören sözkonusu yasal düzenlemeleri dahi beklemeden Aydınlar İlçesi’nin adının Tillo olarak değiştirilmesi için Meclis Başkanlığı’na yasa teklifi verdiler. Zaten 1990 yılına kadar adı Tillo olan bu ilçenin eski ismine kavuşması bir yanlışın düzeltilmesi anlamına gelmektedir.


Kurtalan
 İlçesi de tıpkı Tillo gibi Siirt’in bir ilçesidir. Her iki milletvekili de, ahalinin yüreğinde ve zihninde Kurtalan’ın hâlâ Misirce olduğunu iyi bilirler.

Hazır AK Parti milletvekillerinin eli değmişken Kurtalan için de bir yasa tasarısı hazırlasınlar.

Hazırlasınlar ki Misirce adı özgürlüğüne kavuşsun.

Kurtalan (Misirce) halkı geçmişi ile kucaklaşsın.

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar