Hadi ULUENGİN
PAZAR günkü Taraf Berlin gazetesi Tagesspiegel’den enfes bir karikatür alıntıladı.
İmajda iki tank yer alıyordu. Elinde dürbün, birincisine Putin kumanda ediyor.
Araç ve komutanı yol tabelasında Ukrayna yazan hedefe doğru ilerliyorlar.
İkincisini ise yine elinde dürbünle Erdoğan kullanıyor.
Ama bu defa tabelalar YouTube ve Facebook yönünü gösteriyor.
En altta ise “Rusya’dan öğrenmek, kazanmayı öğrenmek demektir” yazıyordu.
***
BU slogan aslında müteveffa Sovyetler Birliği’nden mirastır. Önce aynen yukarıdaki gibi, SSCB bünyesindeki farklı federasyonlara yönelik şiarlardan birisini oluşturmuştu.
Daha sonra Rusya kelimesinin yerini o SSCB ibaresi aldı. 2. Savaş ertesi Doğu ve Orta Avrupa’ya dayatılan “kardeş” (!) rejimlerde propaganda aracı olarak kullanıldı.
Çoktan unutulduğunu sanıyordum ama demek Tagesspiegel’in karikatüristi Klaus Stuttmann hatırlamış.
***
İMDİİ, eğer yine aynı gün yayımlanan ANAR sondajı doğru çıkarsa, demek Rusya’dan vePutin’denöğrenen Başbakan’ın gerçekten de kazanacağını varsaymak zorundayız.
Çünkü sözkonusu kamuoyu taramasının rakamlarına göre, onca hengâmeye rağmen kaybetmek ne kelime, aksine, AKP’nin yeni bir atılım daha yapacağını öngörmek gerekiyor.
İktidar partisi önümüzdeki 30 Mart oylamasında bir önceki yerel seçimlere bile kıyasla on puanlık bir artış kaydedecek ve yüzde elli civarında bir performansla zirveye tırmanacak.
***
BURADA yukarıdaki sondajın gerçekliği hakkında fikir yürütecek değilim.
Esas olarak, Alman gazetesindeki karikatürden hareketle Rusya ve Türkiye arasındaki benzerliği tekrar vurgulamak istiyorum.
Üstelik bu benzerlik Putin ve Erdoğan tanklarının aynı yöne ilerlemesinden çok, çok daha önceye, tarihteki koşut gelişime uzanıyor.
Zira din farkı ve kısmen toprak mülkiyeti hariç, önce Osmanlı, sonra Cumhuriyet Türkiye’siyle, Altınordu Hanlığı’nın etkisinden ötürü zaten devlet terminolojisinde Dede Korkut lisanından sayısız kelime barındıran Rusya arasındaki ortak parkur göz çıkartıcıdır!
Sivil toplum yoksunluğu, ithal modernleşme atılımı, despotik yönetim geleneği falan, her iki ülkenin de izlemiş olduğu güzergâh şaşırtıcı ölçüde paralellik arz eder.
Dolayısıyla, otoriter ve giderek diktatoryal bir Recep Tayyip Erdoğan için epeydirPutinleşmek fiilinin kullanılıyor olması; artı, bugün de Tagesspiegel’in iki lideri tank üstünde hicvetmesi aslında genel ve tarihî tabloyu tamamen pekiştiren bir olgu olarak ortaya çıkıyor.
***
ÖTE yandan, tıpkı seçim öncesi sondajın Erdoğan için yansıttığı gibi, bütün antidemokratik hükümranlığına rağmen Vladimir Putin de Rusya’da kazanmaya devam ediyor.
Moskova önderinin arkasında geniş halk desteğinin olmadığını ve iktidarının sırf hile ve zorbalığa medyun olduğunu iddia etmek gerçekle bağdaşmaz ve bağdaşmıyor.
Velev ki sadece oligarkların kimliğini değiştirerek ve sebil petrol girdilerini kullanarak olsun,Putin yine Türkiye Başbakanı gibi kitlelerin refah seviyesini ciddi ölçüde yükseltti.
Artı, tekrar AKP lideri gibi, popülist söylem sayesinde karizmatik cazibesini korudu.
Bütün bunlar da yukarıda belirttiğim ve biraz basitleştirirsek despotik kültür geleneği diye tanımlayabileceğimiz unsurlar bileşkesinin kolektif yerleşikliğinden kaynaklandı.
Dolayısıyla, ister karikatürdeki eski Sovyet şiarına uygun olarak Erdoğan Putin’den veya ister tersine Putin Erdoğan’dan öğrenmiş olsun, ikisi de hâlen ve hâlâ kazanıyorlar.
Ve tabii yine iki ülkede evrensel demokrasinin üzerinden iki tank geçiyor ki, heyhat, paletlerin altında yatan toprak o evrensellikle silkelenmedikçe de kazanmaya devam edecekler.
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015