Hadi ULUENGİN

İki tank
12.03.2014
1914

 PAZAR günkü Taraf Berlin gazetesi Tagesspiegel’den enfes bir karikatür alıntıladı.


İmajda iki tank yer alıyordu. Elinde dürbün, birincisine Putin kumanda ediyor.


Araç ve komutanı yol tabelasında Ukrayna yazan hedefe doğru ilerliyorlar.


İkincisini ise yine elinde dürbünle Erdoğan kullanıyor.


Ama bu defa tabelalar YouTube ve Facebook yönünü gösteriyor.


En altta ise “Rusya’dan öğrenmek, kazanmayı öğrenmek demektir” yazıyordu.


***


BU slogan aslında müteveffa Sovyetler Birliği’nden mirastır. Önce aynen yukarıdaki gibi, SSCB bünyesindeki farklı federasyonlara yönelik şiarlardan birisini oluşturmuştu.


Daha sonra Rusya kelimesinin yerini o SSCB ibaresi aldı. 2. Savaş ertesi Doğu ve Orta Avrupa’ya dayatılan “kardeş” (!) rejimlerde propaganda aracı olarak kullanıldı.


Çoktan unutulduğunu sanıyordum ama demek Tagesspiegel’in karikatüristi Klaus Stuttmann hatırlamış.


***


İMDİİ, eğer yine aynı gün yayımlanan ANAR sondajı doğru çıkarsa, demek Rusya’dan vePutin’denöğrenen Başbakan’ın gerçekten de kazanacağını varsaymak zorundayız.


Çünkü sözkonusu kamuoyu taramasının rakamlarına göre, onca hengâmeye rağmen kaybetmek ne kelime, aksine, AKP’nin yeni bir atılım daha yapacağını öngörmek gerekiyor.


İktidar partisi önümüzdeki 30 Mart oylamasında bir önceki yerel seçimlere bile kıyasla on puanlık bir artış kaydedecek ve yüzde elli civarında bir performansla zirveye tırmanacak.


***


BURADA yukarıdaki sondajın gerçekliği hakkında fikir yürütecek değilim.


Esas olarak, Alman gazetesindeki karikatürden hareketle Rusya ve Türkiye arasındaki benzerliği tekrar vurgulamak istiyorum.


Üstelik bu benzerlik Putin ve Erdoğan tanklarının aynı yöne ilerlemesinden çok, çok daha önceye, tarihteki koşut gelişime uzanıyor.


Zira din farkı ve kısmen toprak mülkiyeti hariç, önce Osmanlı, sonra Cumhuriyet Türkiye’siyle, Altınordu Hanlığı’nın etkisinden ötürü zaten devlet terminolojisinde Dede Korkut lisanından sayısız kelime barındıran Rusya arasındaki ortak parkur göz çıkartıcıdır!


Sivil toplum yoksunluğu, ithal modernleşme atılımı, despotik yönetim geleneği falan, her iki ülkenin de izlemiş olduğu güzergâh şaşırtıcı ölçüde paralellik arz eder.


Dolayısıyla, otoriter ve giderek diktatoryal bir Recep Tayyip Erdoğan için epeydirPutinleşmek fiilinin kullanılıyor olması; artı, bugün de Tagesspiegel’in iki lideri tank üstünde hicvetmesi aslında genel ve tarihî tabloyu tamamen pekiştiren bir olgu olarak ortaya çıkıyor.


***


ÖTE yandan, tıpkı seçim öncesi sondajın Erdoğan için yansıttığı gibi, bütün antidemokratik hükümranlığına rağmen Vladimir Putin de Rusya’da kazanmaya devam ediyor.


Moskova önderinin arkasında geniş halk desteğinin olmadığını ve iktidarının sırf hile ve zorbalığa medyun olduğunu iddia etmek gerçekle bağdaşmaz ve bağdaşmıyor.


Velev ki sadece oligarkların kimliğini değiştirerek ve sebil petrol girdilerini kullanarak olsun,Putin yine Türkiye Başbakanı gibi kitlelerin refah seviyesini ciddi ölçüde yükseltti.


Artı, tekrar AKP lideri gibi, popülist söylem sayesinde karizmatik cazibesini korudu.


Bütün bunlar da yukarıda belirttiğim ve biraz basitleştirirsek despotik kültür geleneği diye tanımlayabileceğimiz unsurlar bileşkesinin kolektif yerleşikliğinden kaynaklandı.


Dolayısıyla, ister karikatürdeki eski Sovyet şiarına uygun olarak Erdoğan Putin’den veya ister tersine Putin Erdoğan’dan öğrenmiş olsun, ikisi de hâlen ve hâlâ kazanıyorlar.


Ve tabii yine iki ülkede evrensel demokrasinin üzerinden iki tank geçiyor ki, heyhat, paletlerin altında yatan toprak o evrensellikle silkelenmedikçe de kazanmaya devam edecekler.



[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar