Halil BERKTAY
Bütün bu umutsuz kafa karıştırma çabaları karşısında, tartışmanın neresinde olduğumuzu bir kere daha hatırlatmak ihtiyacını duyuyorum.
İlk bozgun: Torosyan’ın kitabı ve belgesinin uydurma olduğunun anlaşılması
Çok ayrıntılı olarak Hakan Erdem, daha özet mahiyetinde ben, Torosyan’ın kitabının iç kritiğini yaptık. İler tutar yanı kalmadı. (1) Neresi doğru, neresine güvenilir sorularına cevap verilemeyecek derecede uydurma olduğu ortaya çıktı.
(2) Kitapta yer alan bir “Çanakkale madalyası tasdiknâmesi”nin sahteliği ispatlandı. Üstelik Hakan Erdem (3) Sarkis Torosyan’ın ABD’ye ilk 1916’da gidip altı ay kaldığını (yani o sırada Romanya ve Galiçya’da olamayacağını) ortaya koydu. (4) Gene Hakan Erdem, Torosyan’ın kendi beyanıyla altı yıl öğrenim gördüğünü ispatladı.
İkinci bozgun: “Romanya madalyası”
İnsaf ve iz’an ölçüleri içinde, işin bu noktada bitmiş olması gerekirdi. Ne ki, Ayhan Aktar [AA] ve Taner Akçam [TA] bir türlü durmasını ve susmasını bilemediler. Torosyan’ın “gerçekliği”ne sanki kitabın iç kritiğinin yerini tutabilirmiş gibi dışsal kanıtlar bulmaya kalkıştılar. Bu da onları, dâvâları esastan çürük olduğu için, habire daha büyük çıkmazlara sürükledi.
Bu suyu çıkmışlığın ilk aşaması, TA’nın Torosyan’ın torunundan, dedesi hakkında “hepsi doğrudur ve kanıtı da kitapta yazdıklarıdır” diye, metodolojik açıdan gülünç bir demeçle birlikte, Torosyan’ın kitabına almadığı ikinci bir “madalya tasdiknâmesi”ni de elde edip kendi web sitesine koymasıyla yaşandı. Bunun üzerine AA da tekrar coşup ortalara düştü; sağa sola “bu iş bitmiştir” mektupları yolladı. İnanılmaz bir pişkinlikle, beni ve Hakan Erdem’i dürüst olup özeleştiri yapmaya çağırdı.
Sonra ne oldu? Osmanlıca bilmeksizin her “belge”yi doğru sanıp buldumcuk olanlara karşı, bir dizi ciddî Osmanlı tarihçisi bu ikinci (Romanya) madalyasının da sahte olduğunu ispatladı. En son, Toplumsal Tarih’in Şubat 2013 sayısında Edhem Eldem’in kapsamlı incelemesi çıktı. Eldem her iki “madalya tasdiknâmesi”nin (i) tamamen sahte olduğunu ve üstelik (ii) aynı elden çıktığını, en ince ayrıntılarına kadar ortaya koydu. Özetle, “bu iki ‘belge’nin sahteliği kabul edilmeksizin artık bu tartışmada hiçbir adım atılamaz” dedi. AA ve TA’yı, bir asgarî olarak bunu kabul etmeye çağırdı.
Hâkim kanaat
Bu arada kamuoyu da hükmünü verdi. Bir yığın kitap tanıtma yazısında ve tv programında, Hakan Erdem’in kitabının Torosyan’ın kitabını tamamen çürüttüğü kabul edildi. Aksi yönde tek bir değerlendirme çıkmadı. Tarihçilerin özel network’ları da var. Bazı önemli, dünyaca ünlü kişiler, AA’ya hayli ağır özel uyarılar yazdı.
Yayıncı da bir fikre vardı ki, kitabı sessizce piyasadan çekti. Yeni basımını yapmama kararı aldı. Şimdi sağda solda, kitabı kendilerine getiren AA’ya geçmişi itibariyle güvendikleri için ne kadar pişman oldukları konuşuluyor. Herkes, altı çürük çıkabilir diye ikilinin yeni “katkı”larına şüpheyle bakıyor. Bu bir sansür değil; kimsenin AA ve TA’ya güveni kalmamasının sonucu.
Üçüncü bozgun: “gerçek kimlik” imalâtı
Ama gene de vazgeçmediler ve tabii Edhem Eldem’in iyi niyeti, hiçbir olumlu karşılık bulmadı. Tersine, TA son iki yazımda anlattığım manevraya girişti. Bir tek T24’ün web sitesine koymayı kabul ettiği bir yazıda, Hakan Erdem’in Torosyan’ın kimliğini teşhis edişi konusunda şüphe uyandırıp, Torosyan’ın her şeye rağmen 1916’da Romanya cephesinde olduğunu göstermeyi denedi. Bu arada, nereye varacağını düşünmeden “masum yalan” safsatalarını da ortaya attı.
Üzücüdür ki kendine aldatacak Engin Ardıç’ı buldu. Ardıç nedense bir tek bu son “kanıt”ı öne çıkaran bir yazı yazdı; bu tartışmanın (Torosyan’a inananların zaferiyle) “bitmiş” olduğunu duyurdu.
Komik. Sahte tarihçilik cephesi açısından bu kaçıncı “iş bitmiştir” iddiası, ben de şaşırdım doğrusu. Ama işte bunun da sonu hüsran oldu.
Nasreddin Hoca’nın pis ve kelek karpuzu
Bilvesile, gerek konudan hiç anlamayıp sırf ahbap çavuş ilişkileriyle tavır alanlara, gerekse meseleye “Torosyan doğru çıksa da mağdurların (Ermenilerin) lehine bir puan yazılsa” gibi, bilimle ve gerçek arayışıyla ilgisi olmayan bir faydacılıkla bakanlara iki çift lâfım var.
Hayır, Torosyan’ın kitabı hiçbir “fırsat” değildir. Buradan sizin umduğunuz fayda gelmez. Çünkü kitap bütünüyle çökmüş, güvenilir bir kaynak olmaktan çıkmıştır. Nasreddin Hoca, kelek çıkan bir karpuzu önce atmış; sonra susayınca geri dönüp toplamış; eşek pisliği “şurasına dokunmuş burasına dokunmamış” diye diye yiyip bitirmiş. Siz de midesizseniz gene yemeye devam edebilirsiniz. Ama bilim artık bu kitaptan hiçbir doğru parçacığı ayıklayamaz. İsrar, AA ve TA’nın başına gelen gibi, kişinin tüm kredibilitesini yitirmesiyle sonuçlanır.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024