Hilâl KAPLAN
İç savaş, bir ülkedeki vatandaşların, etnik veya dinî bazı gerekçelerle gruplara bölünüp birbirleriyle savaşmalarını gerektirir. Türkiye'de şu anda böyle bir tehdit yok, böyle bir tehdidin gerçekleşebileceğinin işaretleri de yok.
PKK, 20 Temmuz'dan bu yana tam beş kez 'serhildan' yani ayaklanma çağrısı yaptı. Ancak istisnai birkaç yer dışında, çoğunluğu HDP'ye oy veren bölge halkı bu çağrıya karşılık vermedi.
Aynı şekilde, halkın ekserisi PKK'nın 'Kürt' kimliğiyle özdeşleştirilmesine karşı duruyor.
TSK saflarında PKK'ya karşı savaşırken şehit düşen Kürt askerler olduğu herkesin malumu.
Devlet, terörle mücadeleyi "Türk-
Kürt" ekseninde ele almaya karşı olduğunu 'Türkün gücünü göstermek'ten bahseden özel harekâtçıya açılan soruşturma ya da "kamu kurum ve kuruluşlarında Türkçe hariç bir dilin konuşulmayacağı" yönünde Kürtçeyi hedef aldığı belli olan Kaymakam'ın şahsi ve keyfi uygulamasına anında son verilmesi gibi gelişmelerle gösteriyor.
Ne var ki MHP lideri Bahçeli, devamlı iç savaş ihtimalinden bahsediyor. Bu yıl başında, Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi'ne yönelik terör saldırısı sonrasında Bahçeli, 6 Ocak'taki grup konuşmasında, "Dolmabahçe Çalışma Ofisine yönelik çakma suikast girişimi aklımızla alay etme anlamına gelmiştir" diyerek aynı Demirtaş gibi 'Saray Gladio'su' tarzı bir iddiaya başvurmuştu. Ardından da, "Bugün Cizre'de, yarın Silopi'de, diğer gün ise bir başka yerde çatışmalar büyür ve bunun da önüne geçilmezse, uyarıyorum ki, Türkiye kardeş kavgasının içine sürüklenecek, yanan ateş herkese ulaşacaktır" diyerek Cizre ve Silopi'deki 'hendek kazma' girişimlerine devlet müdahalesi sonrası çıkan çatışmaları iç savaşla ilişkilendirmişti.
Bahçeli, 10 Ağustos'taki yazılı açıklamasında da, "Bölgesel ve küresel projelerin cesamet ve cüret kazandığı şu günlerde ülkemiz kanlı bir iç savaşa doğru hızla sürüklemektedir" demişti. Aynı açıklamada, "AKP ile CHP'nin kaçak güreşmesi, birlikteliğe yanaşmaması, masayı devirmek için bahane arayışları bir defa siyasi sorumsuzluk örneğidir" diyen Bahçeli'nin Ak Parti'yle koalisyonu sadece iki saat konuşarak kestirip attığını hatırlatarak devam edelim.
Çarşamba günü de benzer bir açıklama yaptı Bahçeli ve "Sıkıyönetimin geciktirilmesi halinde, kanlı bir iç savaş kaçınılmaz olarak gündeme gelebilecek, sonuçta Türk milleti bizzat devreye girerek meşru müdafaada bulunabilecektir" şeklinde iç savaşa âdeta gerekçe buldu.
"Türk milletinin meşru müdafaa hakkı"nı devletin kullandığı, bundan ötesinin suç kapsamına girdiğini söylemeye gerek yok. Fakat buna rağmen Bahçeli, yine Demirtaş'ın 'Halkımız kendi güvenliğini sağlasın' çağrısına benzer şekilde insanları kendi güvenliklerini sağlamaya çağırdı. Bu iki çağrı, aynı madalyonun iki yüzüdür. Vahimlik noktasında farkları yoktur.
Terörle mücadele, halkın desteğiyle mümkündür. Halkın bir kesimi kendi kanununu kendisi koymaya çalışırsa, halkın başka bir kesimi de aynısını yaparsa, işte bu iç savaa yol açar. Sayın Bahçeli, şayet bir iç savaş ihtimali görüyorsa, en başta buna meşruiyet ve zemin kazandırmaktan geri durmalıdır.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019