Hüseyin ÇAKIR
Muhafazakârlık, “kalkınmacılık” politikası ve dünya görüşünde birleşerek, toplumsal değişimin ve yenilenmenin gücü olurken, ideolojik ve siyasal tutuculuk dolayısıyla, evrensel değerlerin, demokratik hak ve özgürlüklerin gelişmesi karşısında frenleyici, zaman zaman da engelleyici oldu.
Küreselleşmekarşısında yerellikte direnmek, yerelolanı (milli) küresel olanın karşısına dikmek için: Birincisi, dünyaya, hayata din ve inanç gözüyle bakmak, ikincisi, evrensel insan hak ve özgürlükleri, hukuk, adalet başta olmak üzere her şeye “ulusal güvenlik” ve tabii ki devamı olarak “millici” politikalarla bakılmalı ki, yerellik duvarları örülebilsin.
Gorbaçov, Sovyetler Birliği çözülmeden önce, küreselleşmeye karşı direnenlere, “Antenlere vize, yasak koyamazsınız” demişti.
Evrensellik ve küreselleşme karşıtı bu yerel düşünme ve düşündürme bakışı ve/ya zihniyeti ya da ideolojisi, günlük akıl denklemi, toplumun sosyolojisiyle uyumlu olabilir. Bu denklem üstünden siyaset yaparak iktidar hegemonyası kurmak kolaydır, kolaycılıktır.
Yerel-- küresel değerler çelişkisinin, sosyolojik olarak, değişim, yenilenme ve tutuculuğu/ muhafazakârlığı karşı karşıya getirmesi gerekir! Böyle bir çelişki var ise, toplumun modernleşmeye; bilimsel teknolojik gelişmeye, teknolojik alet edevat kullanmaya, karşı olması gerekir. Türkiye’de böyle olmuyor.
Soru şu: Değişim ve muhafazakârlık birlikte olabilir mi? Bu sorunun yanıtını, siyasi muhafazakârlık ile toplumsal muhafazakârlığı birbirinden ayrılan ve birbirini tamamlayan özellikleriyle yanıtlamak gerekiyor.
Pozitivist/ ilerlemeci paradigmadan bakıldığında, siyasi ve toplumsal muhafazakârlık dine bağlı “gericilik” olarak tanımlanır. Dine bağlı gelenek ve değerler değişmediği sürece, ilerleme ve değişim mümkün değildir. Bu paradigmaya göre değişim ve yenilenme, Batıcı aydınlanmayoluyla, yeni insan yaratmakla mümkündür. Reel sosyalizm denemesinde bu, “yeni tip insan” yaratmak olarak denendi. Faşizm, Kemalizm, Peronizm, Baascılık gibi yerelideolojiler, İran’da din devleti denemesi ve en tipik örneği Kamboçya’da kentlileri köylere, köylüleri kentlere sürerek, beyaz sayfa açıp “yeni bir toplum” yaratma vahşeti yaşandı.
DEĞİŞİMİ BELİRLEYEN DİNAMİKLER
Pozitivist/ aydınlanmacı toplum mühendisliği yoluyla değişim ve yenilenme çabası, sanayi toplumu tarihsel gelişimi ve değişimini zamanında yaşayamamış (yaşaması da gerekmiyor) geç sanayileşmiş, teknoloji transferi yoluyla sanayileşen ülkelerde, sınıfların ortaya çıkışı ve sınıfsal çıkarlar yoluyla siyasal yapılanmanın sosyolojik zemini, değişim ve yenilmeyi belirleyecek güçte olmamıştır. Değişim ve yenilenme, yerel olanla evrensel olanın iç içe geçmesiyle, melezleşerek olmaktadır. Değişimi ve yenilenmenin yönünü ve hızını belirleyen küreselleşen dünyadaki değişim, dış dinamikler olmuştur.
Bu sosyolojik özellik/ durum dolayısıyla, toplumsal muhafazakârlık ile siyasal muhafazakârlık, “kalkınmacılık” politikası ve dünya görüşünde birleşerek, toplumsal değişimin ve yenilenmenin gücü olurken, ideolojik ve siyasal tutuculuk dolayısıyla, evrensel değerlerin, demokratik hak ve özgürlüklerin gelişmesi karşısında frenleyici, zaman zaman da engelleyici oldular. Bu muhafazakârlık,modern muhafazakârlık olarak tanımlanabilir.
Türkiye’nin modern muhafazakârlığı AKP iktidarıyla her bakımdan zirveye ulaştı. Kalkınmacılığın! (kalkınma- büyüme bu konu özü dışında başka bir konu) yaratmış olduğu refahtan pay alma; iktidar olma duygusunun yaratmış olduğu özgüven ve yaşam tarzı ve dinî, toplumsal geleneklerin ulusal düzeyde itibar görmesi ve küresel düzeyde görünür olmasının yaratmış olduğu kimlik özgürlüğü... Toplumsal muhafazakârlığı değiştirdi.
Bu değişiklik aynı zamanda muhafazakâr sosyoloji içinde, sosyal, sınıfsal statü farklılığını da ortaya çıkarttı. Küresel dünyanın insan hak ve özgürlüklerini, evrensel hukuku, küresel insani değerler ile yerel değerleri birlikte savunan muhafazakâr dünyada sosyal, sınıfsal, modern- demokrat, özgürlükçü düşünen bir kesim ortaya çıkmaya başladı. AKP içinde yer alan, AKP’yi destekleyen bu modern muhafazakâr kesim, otoriterleşen, içe kapanarak, “millici”,“milli güvenlikçi”,“devletçi” ve yolsuzluklara bulaşmış AKP ile küresel dünyada iç içe yürünemeyeceğini gördü.
Erdoğan ve çalışma ekibinin öfkesi, telaşı, saldıranlığı, (yolsuzluklar dolayısıyla yargı karşısına çıkmak ve) modern muhafazakâr toplumsal bir muhalefetin gelmekte olduğunu görmesidir. Bundan dolayı kutuplaşma ve gerilim yoluyla toplumsal muhafazakârlığı içe kapatma politikası izleniyor.
30 Mart seçim sonuçları böyle okunursa, bu seçimin gelecekteki kazananı modern muhafazakârlık olmuştur. (Pozitivist- aydınlanmacı muhafazakârlık ve değişim bir sonraki yazı olsun.)
Twitter: @huseyincakir1
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018