İbrahim Kahveci
Bir de çok büyük reform diyorlardı. Hani tasarruflarımız yetersizmiş ve tasarrufları artırmamız gerekiyormuş. Cari açığımızın da ana nedeniymiş tasarruf açığı.Tasarruf reformu devreye girince cari açık sorunumuz da ortadan kalkacaktı. Ama gerçek öyle değilmiş...
Meğer tasarruf oranlarımız bize söylendiği gibi düşük değilmiş. Yeni hesaba göre tasarruf oranımız yüzde 13,0-14,0 bandında değil, yüzde 23,0-25,0 aralığındaymış.
Bakın burada iki nokta var. 1-) Tasarruf oranı yaklaşık 10 puan daha yüksekmiş. 2-) Ayrıca GSYH’mızda eskiye göre 385 milyar lira daha fazlaymış.
Gelin 2015 üzerinden rakamla olayı anlatalım: 2015 yılında eski hesaba göre GSYH’mız 1 trilyon 953 milyar liradır. Tasarruf oranımız ise yüzde 14,6 seviyesinde; yani tasarruflarımız 285 milyar liraydı. Oysa 2015 yılında GSYH’mız 385 milyar liralık pozitif düzeltme ile 2 trilyon 338 milyar liraya yükseldi. Bir de tasarruf oranı yüzde 24,8 olarak hesaplanınca, aslında tasarruf miktarımızın 285 milyar lira değil de 580 milyar lira olduğunu anlıyoruz.
Yani ülkemizin büyüme ve kalkınması için tasarrufa ihtiyacı olduğu argümanı bir kalemde bitti-gitti. Zaten zorunlu BES uygulaması da epeyce sulandı. Herkesle başlayacak uygulama, şimdilik asgari 1000 çalışanı olan işyerlerinde zorunlu oldu.
***
Bir kalem hesabı ile anladık ki; aslında yatırımlarında bizim gördüğümüz kadar yetersiz olduğu gerçek değilmiş. Aslında bu ülkede yatırımlar da gayet yüksekmiş. Yatırımların payı yüzde 30’muş meğerse.
Aslında bilmiyormuşuz....
Daha zenginmişiz.
Büyüme hızımız epey yüksekmiş
Tasarruflarımız da fazlaymış
Yatırımlarımız ise gayet iyiymiş
İyi ama o zaman nasıl ve neden küçüldük? Hatta daha vahimi, küçülmeye rağmen neden cari açık verdik? Bence kilit nokta burası. Çünkü, Türkiye hatırladığım kadarı ile hiçbir küçülme döneminde cari açık vermedi. (çeyrek verilere çok eskiye doğru ulaşamadığım için)
Galiba yatırım yaptık ama üretemedik diyeceğiz. Yatırım yaptık ama boşa... Yani fabrikaları, işyerlerini boşta kalıp seyretmek için yaptık. Çünkü işsizlik oranı azalmıyor, tersine artıyor.
Kısaca anlatmaya çalıştığım mesele şu: Kağıt üzerinde hesaplarla riskleri aşağıya çektik. Problem saydığımız sorunların aslında sorun olmadığını da kendimize anlattık. Ama insani değerlerimizde bir düzelme göremedik.
***
Eskiden kurlar artınca ithalat azalır, ihracat artardı. Bakın 2016 büyüme verisinde bu da terse çalıştı. Son 3,5 yılda dolar/lira 1,80 seviyesinden 3,60’a yükseldi. Oysa aynı dönemde (10 ay) ihracat 126 milyar dolardan 117 milyar dolara geriledi. İthalatta ise son iki yılda nerede ise tamamı enerji fiyatlarındaki düşüşten gelen bir azalma yaşandı.
2016 üçüncü çeyreğinde cari açığın yanında, dış ticaretin de küçülmeye negatif katkı verdiğini bir düşünün bakalım. İşte o zaman işin içinden çıkamayız.
***
Verilerde revizyon elbette olabilir. Hatta Türkiye, bir başka kriz yılında milli gelirinde revizyona gitmişti. Hatırlamayanlar için söylemek istiyorum; 2008 yılında da yapılan revizyonla GSYH’nın 2006 yılında 576 milyar lira değil, 758 milyar lira olduğu anlaşılmıştı. Kişi başına gelirde de 2 bin dolarlık artış olmuştu. Anlayacağınız son 10 yılda iki revizyonla kişi başına gelirimiz en kaba hesapla 4 bin dolar artış gösterdi. Bugün 11 bin dolar olan gelirimizin 4 bin doları 2008-2015 revizyonlarından geldi. Gerisi ise 1923’den beri yapılan çalışma ile.
Gerisini siz hesap edin.
Kısaca son yıllarda ekonomide gerçek büyümemiz revizyonlarla sağlandı. Yıllık hesaplarla yeterince büyüyemedik ama yüksek revizyonlarla aniden çok hızlı büyüme oranlarına ulaşabildik. Ve de işin en acı yanı, artan fiktif gelirden dolayı daha sevinemeden, vergi oranları hızla yükseldi ve reel vergi olarak gider hanesine hemen yazıldı.
Sonuç olarak
Gelirler fiktif olarak arttı ama
Giderler reel olarak hemen cebimizden çıktı.
Bireylerin kazancı kağıt üzerinde kaldı ama.
Devletimiz gelirini hemen kasaya aktarmayı bildi.
Kısaca bağlarsak: Hesabı yapan, parayı alır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025