İbrahim Kahveci
Paradan para kazanma artık bitecek deniliyor. Yani para rantı bitecek
Faizler düştüğünde (veya düşürüldüğünde) paracılar kazanmayacak, yatırımcılar kazanacak.
Faize, hele de yüksek faize karşı olarak tavır alan biri olarak alkışlayacağım bir söylem. Ama bu söylemin altını nasıl ve ne ile dolduracağız? Veya söylemin altı ne kadar gerçekçi?
Cuma günü itibari ile piyasada oluşan oranlar şu şekilde:
Tahvil faizi %14,46
MB faizi %12,75
Merkez Bankasının fonlama tutarı 136 milyar 391 milyon TL.
Yani, devletin bir kurumu olan Merkez Bankasından yüzde 12,75’den parayı alıyorsunuz, yine devletin bir başka kurumu olan Hazinenin sattığı borçlanma kağıtlarına yüzde 14,46’dan parayı yatırıyorsunuz.
Ve böylece paradan para kazanmıyor, devletten aldığınız paradan para kazanıyorsunuz.
Alttaki grafik devletten para kazanma dönemlerini veriyor. Mavi (Tahvil Faizi) bölgenin üstte olduğu dönemler devletten para kazanma dönemlerini gösteriyor.
Şimdi Merkez Bankasına faiz düşür dediğimizde ne olacak?
Devletten para kazanma dönemi daha da artacak. Devletten ucuza alınacak olan paralar ile yine devlete yüksek faize verilip devletten daha çok para kazanılacak.
ÇÖZÜM MÜ?
Yıllardır yazıyorum: 1- Ekonomimiz maalesef kredi-faiz ekseninde yaşıyor. Aklımız kredi-faiz ikileminden başka bir şeye çalışmıyor. 2002 yılında kredilerin oranı milli gelirin yüzde 10’u seviyelerindeydi. Artık her yer kredi doldu, her yer kredi bağımlısı oldu. Kredi/GSYH oranı yüzde 70’in üzerine çıktı.
Özel sektöre kredi dışında büyüme modelleri oluşturulmalı: Bu çalışma ise, çok büyük bir reform gerektiriyor. Kalkınma-Yatırım Bankacılığından tutun, sermaye piyasalarının sil baştan yeniden oluşturulmasına kadar. Hatta vergi sisteminin yeniden yazılmasından, çalışma hayatının yeniden şekillendirilmesine kadar.
2-Erken emeklilik cazibesi yasal olarak olmasa bile, ücret politikası ile değiştirilmelidir. Çok çalışmayı teşvik edici maaş politikaları oluşturulmalıdır.
3-Gelir vergisi dilimleri yeniden belirlenerek “orta sınıfa” uygun yeni tarifler ve düşük oranlar belirlenmelidir. Çok çalışmayı teşvik edici gelir vergisi dilimleri belirlenmelidir.
4-Şirketlerin faiz giderlerine dayalı vergi indirimleri gözden geçirilerek, yeni bir vergileme sistemi sil baştan yazılmalıdır.
Şu kısa vakitte yazacak daha sürüsüne politika önerileri sizinde aklınıza gelecektir. Nerede ise her yazıda sorun ve karşısına çözüm önerileri yazıyorum.
Ülkemizin şu anda asıl sorunu faiz oranları değil, ağır vergi yüküdür. (Siyasi olarak OHAL ve güven ortamı dışında). Rantın vergi dışında kalması, üretimin aşırı vergi yükünde bırakılması; zenginliğin miras yolu ile devri karşısında çalışarak kazancın cezalandırılması ülke olarak temel sorunlarımızdır.
Bugün paradan para kazanmanın en kestirme yolu inşaat sektörüdür. Kira ve değer artışı gelirine bağlı bir rant merkezi doğmuştur. Ve büyük oranda da bu alan vergi dışıdır.
Size çok ama çok basit bir soru sormak isterim: Yurtdışından gelen 600 milyar doları bile uğruna yatırdığımız inşaat sektörü, bunca bina inşaatına rağmen, neden Türkiye’de ev sahipliği oranını yükseltmiyor?
Bu sorunun cevabını bulduğunuzda ekonomide asıl soruya cevabı da bulabilirsiniz.
BU PATRONLAR İMTİYAZLI
Borsamızda halka açık şirketlere bakın: Sermaye dağılımında şöyle örnekler çok göreceksiniz:
Sermaye : 100.000
A grubu: 5.000
B Grubu: 95.000
-A Grubu hisselerin her biri 500 oy hakkına sahiptir. -A Grubu hissedarlar yönetim ve denetim kuruluna aday gösterebilir. -B Grubu hisseler 1 oy hakkına sahiptir. -B Grubu hissedarlar yönetim ve denetim kuruluna aday gösteremez. Tabii ki, halka açık hisseler B grubudur.
Yani patron diyor ki; “Ne eşitliği kardeşim. Ben yüzde 5 hisse ile tüm şirketi istediğim gibi yönetirim. 100 milyonluk sermayenin 95 milyonunu alsanız ne olur ki? 5 Milyonluk imtiyazlı hisse ile sefamı sürerim...
Temettü -kar payı falan da beklemeyin.
***
Geçen hafta TC Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Ahmet Arslan açıkladı: 3. Havalimanının yapımını üstlenen Cengiz-Kolin, Limak, Mapa ve Kalyon’dan oluşan Ortak Girişim Grubunun ilk iki yıllık kira erteleme talebi hakkında;
“Batarlarsa batsınlar diyecek halimiz yok” dedi.
Basına düşen haberlere göre de son medya el değiştirmesinde yine kamu bankalarından uygun ve ucuz krediler kullanılıyormuş. İki yıl ödemesiz ve 10 yıl vadeli.
Ama herkesin dilinde Ülker ve Doğuş Grubunun kredi yapılandırması dolaşıyor.
Ben söyleyeyim mi? : “Bir kere piyasa, piyasa dışında çalışmaya başlamışsa herkes o şartlara erişmeye çalışacaktır.” Bunda şaşacak bir şey yok. Bütün mesele Bankalar ucuz (örtülü) kredilerin açığını nasıl ve kimin maliyetini artırarak karşılayacaktır?
Altta kalan kim olacaktır?
Veya yeni yapılandırmalar ve siyasal krediler kime gidecektir?
VENEZUELA - PANAMA GERİLİMİ
Cuma günü AA’nın geçtiği haber şu: Güney Amerika ülkesi Venezuela, Panama ile bütün ekonomik ilişkilerin geçici olarak askıya alındığını duyurdu.
Sebep neymiş?
Panama, Venezuela Devlet Başkanı Nicola Maduro ve Venezuelalı bazı kıdemli siyasileri para aklama suçuyla “yüksek risk” listesine almış...
Venezuela hakkında geçen haftanın bir başka haberi de, göç edenlerin Miami de tuvalet temizlediğiydi. Maduro “Ülkelerinden gittiler , bakın ABD’de tuvalet temizliyorlar” dedi.
Bazı Venezuela notları:
Ülke nüfusu 31,5 milyon görülüyor. Yaklaşık 1 milyon kişi ülkeden göç etti. Kalan Halk ise ekonomik kriz nedeniyle kişi başına 11 kilo zayıfladı. Oysa kağıt üzerinde kişi başına gelir 12.794 dolar. Yine kağıt üzerinde GSYH: 344 milyar dolar. İşsizlik ise sadece %7,3.
Anlayacağınız ülke, bizden bile zengin. Ama ekmek yok...
Açlık ise resmi rakamlarda hiç görülmüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025