İbrahim Karagül
Cummhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Yeni Güvenlik Konsepti'ne ilişkin bir süredir oldukça çarpıcı konuşmalar yapıyor. Zamanın değiştiğine, tehditlerin değiştiğine, küresel güç haritasının değiştiğine, tarihin değişmek üzere olduğuna, bütün bunlara paralel biçimde Türkiye'nin de değiştiğine dair ileri derecede cümleler kuruyor, can alıcı tespitler yapıyor.
Ağırlıklı olarak Avrupa Birliği'nin açık Türkiye düşmanlığına, bu çerçevede terör örgütlerini sahiplenmesine, destekleyip Türkiye'ye yönelik saldırılarından medet ummasına, terörü bir kart olarak görmesine, belki Birinci Dünya Savaşı sonrası ilk kez Türkiye ile Avrupa arasındaki güven unsurunun bu denli zedelenmesine yönelik cesur, açık, önyargısız, kompleksiz cümleler kuruyor.
Hem uyarı hem meydan okuma
Bölgede bütün ülke haritalarının masaya yatırılmasına, Türkiye'ye yeni bir harita dayatılmasına, bölgesel savaşın Türkiye içlerine servisedilmesine, Gülen ve teröristleri üzerinden içeriden, PKK/PYD üzerinden hem içeriden hem dışarıdan ülkemize karşı açık savaşın başlatılmasına, tehlikenin ne kadar büyük ve ne kadar yakın olduğuna dair bütün ülkeyi, hepimizi uyarırken, tehditlerin kaynağına meydan okuyor.
Gezi terörünü yaşamış, 17-25 Aralık darbe girişimini yaşamış, 15 Temmuz çokuluslu saldırısını yaşamış, PKK üzerinden iç savaş senaryosuna göğüs germiş, PYD üzerinden Türkiye'yi çevrelemeplanlarının farkına varmış, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana en ağır ihanet örneklerine tanık olmuş, üstelik bütün bu tehdit ve saldırıların doğrudan ya da dolaylı kendi müttefiklerinden geldiğini farketmiş bir ülkenin, öz savunmasına ilişkin bir mücadele başlatıyor.
Doğu-Batı savaşının tam merkezindeyiz
Savunmacı ve ürkek bir ülkeden cesur ve meydan okuyan ülkeye, tehditleri içeride değil dışarıda karşılayan bir ülkeye, içeriden ve dışarıdan gelen saldırılar karşısında diz çöken, yalvaran, sinen bir siyasi akıldan elini daha da uzak coğrafyalara ulaştıran, adımlarını daha da güçlendirip sıklaştıran bir siyasi akla geçişin yol haritasını sunuyor.
Türkiye; yeni başlayan, sertleşen, acımasızlaşan bu olağanüstülükler çağında, bu çılgınlıklar döneminde başka türlü ayakta kalamaz. Hiçbir ülkenin, bölgesel ittifakın, merkez gücün birbirine tahammülünün kalmadığı, ortak alanların hızla belirsizleştiği, kaynaklar ve pazarlar üzerinde acımasız örtülü savaşların yaşandığı, küresel güç/iktidar paylaşımının dünyayı kıyamet savaşına doğru sürüklediği bir dönemde, Türkiye gibi karmaşık bir coğrafyanın ortasında, büyük saldırının ana hedefi olan Müslüman dünyanın merkezinde, artık keskin hatlarla birbirinden ayrılan Doğu ile Batı arasındaki cephenin tam ortasında duran bir ülkenin kendini hazırlamaktan başka çaresi kalmamıştır.
Tehlike büyüktür, yıkıcıdır, yakındır
Siyasi aklını dönüştürmesi, duruşunu netleştirmesi, toplumsal dayanışmasını güçlendirmesi, tarih yapıcı rolünü keşfetmesi, merkez devlet reflekslerine yönelmesi, bu çerçevede savunma hatlarını alabildiğine güçlendirmesi bir zorunluluktur.
Olağanüstülükler çağı başlamışsa, sıradışı bir tarih dönemine girmişsek, bütün coğrafya büyük savaşın hedefi haline getirilmişsebizim de olağanüstü bir hazırlık dönemi geçirmemiz, olağanüstü bir çıkış yapmamız, olağanüstü savunma hazırlıkları başlatmamız acil bir sorumluluktur.
Tehlikenin büyüklüğünü, yakınlığını, yıkıcılığını farkedemeyenler için, dünyanın sürüklendiği bu sert iklimikavrayamayanlar için bu sözler, bu öneriler olağanüstü ve sıradışı görülecektir. Bu çevrelerin, aslında neler olup bittiğine, iki yıl sonra neler olabileceğine dair sağlam öngörüleri olduğunu hiç sanmıyorum.
Artık öngörü dönemini bile geçmişken, her şey apaçık önümüzdeyken, ülke savunması için canlar veriliyorken, Türkiye'ye yönelik saldırılar gizlenemez hale gelmişken, Türkiye'yi yıkmak için yeni hazırlıklar devam ederken normal cümlelerle konuşmamız mümkün değildir.
ABD ve AB için Türkiye kontrolden çıkmıştır!
Türkiye-ABD ekseni bir yıkım yaşıyor. Sebebi Barack Obamayönetiminin terör örgütleri ile bu koca ülkeye ayar vermeyegirişmesidir. PKK ile içeriden vurması, PYD ile dışarıdan çevrelemeyegirişmesi, FETÖ ile iç savaşa sürükleyip teslim alma planıdır.
Türkiye-AB arasındaki güven duvarları tamamen yıkılmış, ortaklık duygusu yok olmuştur. Olağanüstü bir küresel güç hareketliliği olmazsa bu böyle devam edecek ve bir daha tamir edilemeyecektir. Sebebi AB'nin Türkiye'yi, bırakın ortaklığı, müttefik olmaktan çıkarması, Türkiye'nin büyümesini ve güçlenmesini tehdit görmesi, Ortadoğu'yu yeniden paylaşma planlarının önünde engel görmesidir.
Hem ABD hem de AB ülkeleri için esas mesele, Türkiye'nin artık kontrol altına alınamaması, yönetilebilir alandan çıkması, 20. yüzyıl boyunca devam eden vesayetin yok olması ve bir daha inşa edilememesidir. Yani, teslim olursanız dost olursunuz, teslimiyeti reddederseniz düşman olacaksınız. Batı ile yüzlerce yıllık siyasi tarihimizde gelenek bozulmamıştır!
ABD ve Avrupa katliam yapanları korumaya aldı
15 Temmuz saldırılarını doğrudan ABD yönetimi, ABD istihbaratı planlamış, Gülen ve teröristleri üzerinden uygulamıştır. Washington yönetimi, stratejik ortak dediği Türkiye'ye tarihinde en ağır saldırıyı yapmış, bu ülkenin liderini öldürmeye girişmiştir. Plan başarısız olunca da, kendi istihbaratına çalışan ne kadar FETÖ mensubu varsa ülkeye çağırmış, korumaya almıştır.
AB, PKK ve PYD'ye hep tam destek vermiş, sivil katliamlara imza atan kişileri savunmuş, bundan utanç duymamış, son derece pervasız bir şekilde Avrupa başkentlerinde bu kişilerle şov yapmaktan çekinmemiştir. Binlerce teröristi korumaya almış, açıktan teröre destek ilan etmiş, bunu yaparken elli yıldır savunageldiği tezleri Türkiye karşıtlığı uğruna heba etmiştir.
FETÖ ve PKK/PYD tamamen ABD-AB yönetiminde saldırılar yaparken, bu ülkeler tarafından yönetilirken kimse bizden sakin konuşmamızı, anlayışlı olmamızı beklemesin. Kimse bizden geleceğimizi bu ülkelere bağlamamızı, onları umut ve dost görmemizi beklemesin.
“Başka seçenekler” devreye girecektir
Bu ülkeler teröre desteklerine devam edecekler. Örgütler üzerinden Türkiye'ye saldırılara devam edecekler. ABD ve Avrupa ülkelerinde binlerce terör mensubundan bir tanesi bile iade edilmezken, bu yönde umutlarımızı da bir kenara bırakma zamanı gelmiştir. “Başka yöntemlerle mücadele” etmek zorundayız. Bu “başka yöntemler”in ne olabileceğine kafa yormak zorundayız.
Salih Müslim başta olmak üzere PKK/PYD yöneticilerine yakalama kararının hukuki bir sonucu elbette olacaktır. Ancak İnterpol diye bir şey artık kalmamıştır ya da Türkiye için bir şey ifade etmemektedir. Üstelik bu kişiler sadece bir saldırıdan değil, Türkiye'ye karşı açık savaştan suçludur. Öyleyse hukuki ve adli sonuçlarla bir yere varılması da mümkün değildir. Yeni Güvenlik Konsepti'nin bu kişilerin başlarına ödül koymakla sınırlı kalacaksa yine bir sonuca ulaşılamayacaktır.
Türkiye'nin bütün bölgede kendi özel operasyonlarını yapmaktan başka seçeneği kalmamıştır. Yakalama kararı bu yönde atılmış ilk adım olabilir mi? Nokta operasyonların habercisi olabilir mi? Göreceğiz..
FETÖ ve PYD kriptoları
İçerideki FETÖ kriptoları, PKK/PYD kriptoları ne kadar zihin karıştırmaya, ne kadar devlet aklını bulandırmaya, ne kadar güvenlik zafiyeti oluşturmaya, ne kadar Türkiye'ye Suriye'deki hareket alanını daraltmaya kalkışırsa kalkışsın, ABD ile birlikte Fırat Kalkanı'nı boşa çıkarıp PYD'ye alan açmaya çalışsın, Türkiye bu olağanüstü yürüyüşüne devam edecektir.
Çünkü bu dönem sadece Türkiye için değil bütün dünya içingeçerlidir. Belki Türkiye'den daha çok ABD için, Avrupa ülkeleri için ya da Asyalı güçler için derin değişimlere tanık olacağız. Uluslararası sistem iflas etmiş, dünyanın ekseni kaymıştır.Önümüzdeki yıllarda kimlerin dost kimlerin düşman olacağını öngörmek bile mümkün değildir. Çok karmaşık, baş döndürücü değişimler göreceğiz.
Bin yıl sonra Doğu'ya dönme vakti mi geldi?
Öyleyse ABD'nin merkez konumunu, AB'nin bütünlüğünü, Asya'daki güç hareketliliğini ve meydan okumayı, coğrafyamızın uzağında yaşanacak sarsıntıları dikkatle izlememiz, hazırlıklı olmamız gerekiyor. Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Teşkilatı'na yönelik ilgisi basit bir ilgi olmayabilir. Batı Türkiye ile önüne kalın duvarlar örmüşse, Türkiye düşmanları ile ittifak yapmışsa, bunun için “teröre destek veren ülke” suçlamasını bile göze almışsa Türkiye elbette başka arayışlara girecektir.
Kim bilir, belki de bin yıldır Batı'ya akan suyun yönünü çevirme, ilk kez yüzümüzü Doğu'ya döndürme vakti geldi. Eğer biz bunu yapmak zorunda kalırsak, dünya tarihinde köklü değişiklikler olacak, büyük kırılmalar yaşanacak demektir. Çünkü tarih yapıcı milletlerin tercihleri sadece o ülkelerle sınırlı kalmaz.
Ben Cumhurbaşkanı'nın sözlerini bu çerçevede okuyorum ve son derece önemli buluyorum. Bizi uyarıyor, ülkeyi uyarıyor, dünyayı uyarıyor. Bize düşen bu öncelikleri bir yol haritası görüp alabildiğine dayanışmayı güçlendirmek, olağanüstü bir savunma hazırlığına girişmektir.
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021