Kurtuluş TAYİZ
Telaşlı bir gündü. Belki de tarihî... Daha önce böyle büyük bir toplumsal olaya şahit olup olmadığımı düşündüm; az sayılmayacak şu yaşıma “tarihî” bir gün sığdıramadığıma karar verdim. Hem bu nasıl olur diye de çok merak ediyorum; aklıma sadece tarih kitaplarından birkaç “milli” sahne geliyor. Çoğu resmî tarihten kalma bu sahnelerden de hiçbiri dünkü Newroz kadar heyecanlı ve gerçek durmuyor. Diyarbakır meydanında toplanan yaklaşık bir milyon kişiye ekranları başındakileri ve internet üzerinden takipte olanları da ekleyelim. Türkiye’nin gözü kulağı dün Öcalan’ın açıklanacak mesajındaydı.
30 yıllık Kürt isyanının kaderi dünkü Newroz’da belli oldu. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın, silahlı Kürt isyanının bittiğini ilan eden açıklaması okundu. Öcalan, “Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyaset sürecine geçildiğini” duyurdu.
Bu açıklamanın bu kadar heyecan uyandırmasının nedeni kuşkusuz Türkiye’deki ortak bir beklentiye karşılık gelmesiydi; kanlı savaş süreci bitiyor, ölümler son buluyor, silahlar susuyor ve bu topraklarda artık yeni bir barış dönemi başlıyor.
Bundan daha müjdeli haber olabilir miydi?
Öcalan’ın mesajı kadar önemli bir yan da bence bu mesajın hükümetin izniyle okunmasıydı. Öcalan’ın çağrı mektubu devlet görevlileri aracılığıyla BDP’ye ulaştırıldı ve Newroz meydanında okundu. Bu durum başlı başına önemli bir gelişmeyi gösteriyor; Öcalan’ın siyasi bir lider olarak önünün açılması anlamına geliyor. Bu cesur adımı kuşkusuz Başbakan Erdoğan attı. Bu aynı zamanda Erdoğan ve Öcalan arasındaki stratejik bir dayanışmayı yansıtıyor. İki ismin Kürt sorununda ortak bir model üzerinde uzlaştıkları görülüyor. İmralı görüşmelerinin mimarı MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Oslo müzakereleri sırasında PKK’lı yöneticilere söylediği o sözlerin, bugün gerçekleştiğini görüyoruz. Hakan Fidan,“Öcalan’ın ülkeye ve bölgeye yönelik vizyonu Başbakanla yüzde 90-95 örtüşüyor”demişti. Evet, iki liderin hem Kürt sorununa ve hem de bölgeye ilişkin vizyonları örtüşmenin de ötesine geçerek bugün somut siyasi işbirliğine dönüşmüş durumda.
Abdullah Öcalan’ın açıklama metni tamamen bu vizyonu yansıtıyor. Kürt hareketi, isyanın lideri Öcalan’ın açıklamalarıyla ayrılıkçı niteliğinden sıyrılarak demokratik birlikten yana bir çözüm stratejisine geçti. Öcalan’ın mesajında yer alan Kurtuluş Savaşı, Çanakkale Zaferi ve Misak-i Milli vurguları boşuna değil; Öcalan, Türklerle Kürtlerin tarihte kader birliği yaptığı önemli dönemeçleri hatırlatarak, iki halkın gelecekte de birlik içinde yaşamasından yana tercih yaptığını anlatmak istiyor. Öcalan bunu şöyle ifade ediyor: “Bizi bölmek ve çatıştırmak isteyenlere karşı bütünleşeceğiz. Ayrıştırmak isteyenlere karşı birleşeceğiz. Ortak geçmişimizin önümüze koyduğu gerçek; ortak geleceğimizi de birlikte kurmamız gerektiğidir.”
Öcalan’ın tercihini Türkiye’nin birliğinden yana yapması ve örgütünü de buna yönlendirmesi Türk-Kürt ilişkileri açısından tarihî bir adım sayılmalıdır. Yeni bir Türkiye ve yeni bir Ortadoğu şekillenirken Öcalan, kurulan bu yeni düzende yerini almayı bildi. Zorlama “ayrılıkçı” çözüm modellerinin bu ülkeye kandan ve gözyaşından başka bir şey kazandırmadığını yakın tarihte zaten gördük ve yaşadık.
Öcalan dünkü çağrısıyla kesin olarak silahlı dönemin kapandığını, yeni bir sürecin başladığını açıkladı. Bunu şöyle ifade etti; “Artık silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun.”
Sırada silahlara veda var. Silahlı militanlar bugünden sonra sınır dışına çekilmeye başlayacak. Yarından sonra hükümetin bu konudaki çağrı ve girişimleri gündeme gelebilir. Nihai aşama silahların bırakılması. Ve, Öcalan’ın dediği gibi; “Bu, bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu, mücadeleyi bırakma değil, daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır.”
Bu Newroz gerçekten barış Newroz’u oldu. Daha iyisi olamazdı.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019