Kurtuluş TAYİZ
Başbakan Erdoğan’ı toplum mühendisliğine soyunmakla suçlayan köşe yazarlarına, gazetecilere bakıp ciddiye almak istiyorum ama bunu yapabilmek kolay değil, bunun için gerçekleri fazlasıyla eğip bükmek gerekir. Erdoğan’ın devlet zorbalığını evimize kadar sokacağı iddialarını dinledikçe endişelenmek, korkmak istiyorum ama bu kez de paranoyak olmaktan korkuyorum. Gerçeğin sınırları içinde kalmanın daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Zira Erdoğan, mahremiyeti hiçe sayılan, evine gizlice girilip dinlenilen bir isim. Sadece evinde değil, Erdoğan’ın çalışma odasında da ‘böcek’ belirlendi. Birkaç ay önce Dolmabahçe’deki çalışma ofisinin basılmak istenmesini ve AK Parti Genel Merkezi’ndeki makam odasının roketle vurulmasını da bir yana bırakıyorum.
Erdoğan’ı zorba ilan eden kalemlerin çoğu aslında yazarlık hayatını devletin zorbalığını savunmakla, polis ve askerin evimizin içine girmesini meşrulaştırmakla geçirdi. Bakmayın şimdi çoğunun anlattığı kahramanlık hikayelerine; istisnasız hepsi palavra, övündükleri sahte savaş yaraları…
- - -
Erdoğan’ı muhafazakar toplum mühendisliği yapmakla suçluyorlar ama aslında kendileri siyaset mühendisliği yapıyor.
İşi öyle abarttılar ki şimdi de AK Parti içinde bir hizip yaratma peşine düştüler. Bir yandan Başbakan’ı her şeye karışmakla suçluyorlar ama diğer yandan AK Parti’nin içini karıştırmakta bir sorun görmüyorlar. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın sitem dolu sözleriyle yeniden heyecanlandılar. Aceleyle parti içi “çatlak” analizleri yapmaya başladılar. Ertuğrul Özkök gibi “yarını bekleyemedim” anonslu yazılar kaleme alıp “AKP Erdoğan’ın malı değildir” diyerek, parti içinden Başbakan’a “kazan kaldıracak” bir grup çıkarmayı umuyorlar. “AK Parti’nin yeni sürümünün” vaktinin geldiğini müjdeliyorlar yazılarında. Haksız sayılmazlar; bu yazarlar, o kadar çok lider, hükümet, parti, politikacı eskittiler ki, Erdoğan’ın 11 yıllık iktidarı onlara “sonsuz” derecede uzun geliyor.
- - -
“Değiştim” diye kitaplar yazan Hasan Cemal’in hikayesi bence muhalefetin de hikayesini çok güzel özetliyor. Muhalefet, Türkiye’nin işlerini eskisi gibi görmek istediği müddetçe bir değişimden bahsetmek mümkün değil. Konu Başbakan’ın eleştirilmesi, hükümetin icraatlarının mercek altına alınması ve iktidara yönelik sıkı muhalefet edilmesi değil; sorun, hala askerden kalma siyasi mühendislik yöntemleriyle, eylem planlarıyla Başbakan’ı “hizaya” getirme, iktidar partisini bölme ve siyaseti yeniden dizayn etme çabasıdır.
Türkiye’nin eski muktedirleri siyasal sistemi bu tür operasyonlarla şekillendiriyordu; seçmen unsuru hiçbir şeydi, güç merkezleri ise her şeydi! Devlet mekanizması topluma bırakılamayacak kadar ciddi bir mesele olarak görülüyordu. Bir Başbakan’ın çıkıp bu eski geleneği hiçe sayması şimdi büyük bir “suç” olarak görülüyor ve Başbakan’a had bildirilmek isteniyor…
Neyse ki halk bu çevrelerin sözlerine pek kulak asmıyor; çünkü AK Parti’nin, devletin asker ve polisini milletinden evinden, yatak odasından çıkardığını biliyor. Tecrübe önemlidir, insanlar söylenenlere değil yaşadıklarına önem verir. Halk Başbakan’ın evine, odasına, çalışma ofisine giren devleti, zorbaları gayet iyi tanıyor; bu halk artık pamuklara sarıp sarmaladığınız yalanlara kolay kolay kanmaz.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019