Markar ESAYAN
Aslında Başbakan Erdoğan’ın çılgın projesi Kanal İstanbul değil, Kars’taki İnsanlık Anıtı’nın yıkılması kararıydı. “Çılgın” sıfatını bundan daha hak eden bir “proje” olabilir mi? İnsanlık Anıtı tartışmaları, işin asıl nedeni olan “Ermeni nefreti” boyutuna hiç girilmeden, saçma sapan bir estetik tartışması yüzeyselliğinde bu yokedişe ulaştı. Yıkıma karşı çıkanlar da “Müslümanlığın” heykele, sanata karşı müsamahasız olduğu gibi haksız bir tezden heykeli savunmaya devam ettiler. Herhalde onlar da “Ermeni nefreti” konusunda çok farklı düşünmüyor olmalıydılar.
Dolayısıyla, çok anlamlı bir jest, toplumsal ve bilinçli bir muhalefet eksikliği ile kurban edildi. Şimdi farkında değiliz ama, bizim tarihimize hatırladıkça utanacağımız bir ayıp olarak geçti bu yıkım.
Oysa gerçek sebep ne heykelin estetiği, ne SİT alanı aldatmacası ne de 850 metre ötede bulunan Hasan Harakani Türbesi ile yaşanan doku uyumsuzluğuydu. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, Türk-Ermeni barışı ve acı anılarla yüklü özel bir bölgenin yumuşamasını ima eden bu heykelden çok rahatsızdı. “Tek petrol, iki millet” ilkesi ve Erdoğan’ın da içinde yer aldığı Müslümanların bir bölümünün hâlâ, kendi inançlarının temel değerleriyle, Veda Hutbesi’yle çelişen, İttihatçı ve Kemalist milliyetçilikle yüzleşememişliğiyle Türk-Ermeni barışına bu manevi darbeyi indirmekte sakınca görmediler.
Heykel, işçilerin “Allahû Ekber” nidalarıyla kesiliyor şimdi. Bir arkadaşım buna “Ergenekon değil ama, bu da Estergon zihniyeti” diyor.”
Öne sürülen gerekçelerin hepsi de temelsiz. Bir barış adamı olan Kars eski Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu aylardır konuyu anlatmak için didindi durdu. Ama nafile... Referandum öncesi Ahtamar’ın haçını yerine takmayı göğüsleyemeyen bir hükümet, milliyetçi oyları bir “insanlık” için gözden çıkaracak değil. Erdoğan’dan çok fazla şey beklediğimizi ve ona “haksızlık” ettiğimizi düşünüyorum bazen. Erdoğan, hele verdiği son görüntülerle, “yeni Türkiye”nin değil, “geçiş Türkiyesi”nin bir lideri olarak değerlendirmek gerekiyor galiba.
Alibeyoğlu şöyle diyor: “Hasan Harakani’yle ya da SİT alanıyla alakası yok ama bunu kamuoyuna açıklayamıyorum. Bir rica üzerine yıkılmak isteniyor. Azerbaycan cumhurbaşkanının ricasıdır bu. Bizim petrol, doğalgaz bağımlılığımız var ya. İstenen o, altında yatan sebep bu. Bu önyargı. Anlatamadık. O anıtın daha kabası bile bitmemiş. Artık tanrılar kurban istiyor. Ölüm fermanını vermişler anıtın. İşte Hasan Harakani’nin yanında diye bahane bulunuyor. Hâlbuki oradaki bütün camileri ben yaptım. Daha önce de söyledik orası SİT alanı değildi. Gecekondular vardı. Ona hiç ses çıkarılmıyordu. Zaten heykeller, anıtlar SİT alanına yapılır. SİT alanına ne yapılır? Park yapılır, bahçe yapılır. Kentsel projeler yapılır.”
YSK’nın 48 saatte birbirinin tam zıddı kararlar aldığı bir ülke burası. 2007 yılında Koruma Kurulu bu bölgenin SİT alanı olmadığını tescillemiş. Sonra siyasi müdahaleler başlamış. “Oradan çanak çömlek çıkmış” denerek bölgeye bile uğramadan SİT kararı çıkartılmış. Çok enteresan değil mi? Kanal İstanbul sunumunda Marmaray’ın dört yıl gecikmesini “Çanak çömleğe” bağlayarak sanata, tarihe bakışını ifade eden Erdoğan, Kars’ta, olmayan çanak çömlek için heykel yıkıyor. Müthiş.
Bir yandan Ermeni açılımını yapan, sonra işi kafayı Ermenistanlı göçmenlere, İnsanlık Anıtı’na takan bu milliyetçi damar Türkiye’nin geleceğinde olmayan bir unsur. Dolayısıyla AK Parti de bu gelecekte gittikçe flulaşabilir. Başbakan’ın “ustalık” döneminden anladığı bu ise, durum gerçekten çok vahim. Ama zaten ne beklenebilir ki bu süreçten? Siz bir lider partisi olma durumundan vazgeçemedikçe, yüzde 10 barajını savunup, dün kan kustuğunuz YÖK’e sahip çıktıkça tabii statüko sizi ele geçirecek. O zaman tarihe ancak Kanal İstanbul gibi Petrovari, demode projelerle geçmeyi denemek durumundasınız.
Bu millet referandumda yüzde 58’lik bir destekle demokratikleşme konusunda “Yürü ya kulum” demişken Meclis’e bir başörtülü vekil sokmayı bile göze alamıyorsanız, hadi onu da geçtim, “Bu pazarlık haline getirilmemeli bu yakışıksız bir kampanya. Başörtüsü yoksa oy yok kampanyasını kınıyorum” noktasına kolayca savruluyorsanız, bu milletin “şimdilik” “alternatifsizlik” dışında AK Parti ile gönül ve inanç bağını koparıyorsunuz demektir.
Ama dedim ya “tek adam” zihniyetinden bu kadar... Üzerinde bulunduğunuz zemin, gideceğiniz yönü belirler. Başbakan, vesayet ve kemalist zeminin uçlarında dolaşıp, bazen sınırdan tek ayağını kaldırıp özgürlükler zeminine basıp basmama konusunda tereddüt halindeyken önemli işler başardı. Ama eskiyle tamamen hesaplaşıp yeni zemine geçmeyi göze alamıyor. Dolayısıyla yeni Türkiye’nin bir figürü olarak değil, bir “geçiş döneminin” unsuru olarak anılacak. Bizler de onu, Özal gibi, önemli reformlar yapmış, ama son fırça darbelerini vuramamış değerli bir lider olarak hatırlayacağız. Hakkını teslim edeceğiz ama, bunu, onun çıraklık dönemine göndermelerle yapacağız.
Değişim kolay olmuyor. Eski zihniyetin içinden sıyrılmak öyle kolay değil. Onun içinde doğmuş ve ondan beslenmişiz. Bu zehir çoğumuzda var. Ama yeni nesillerimiz öyle olmayacak. Evrimsel değişimimiz devam edecek. Bizim gençlerimiz o anıtın en görkemlilerini, en güzellerini yeniden yapacaklar.
Barışın önünde hiçbir hesap duramayacak.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Operasyon çökünce...
9.05.2019 - Kızgın demiri soğutma yöntemleri...
2.05.2019 - Müzik ve terör örgütü listelerinin benzerlikleri...
24.04.2019 - Taşın altına elini yine Erdoğan koydu...
21.04.2019 - Millet İttifakı neye kuluçka oldu?
18.04.2019 - Organize kötülüğün peşini bırakmayacağız...
16.04.2019 - CHP'nin 2019 resmi
13.04.2019 - Mazbata fetişizmi neye delalet?
10.04.2019 - 31 Mart’ta Türkiye neyi başardı?
3.02.2019 - Bu seçimin adaletsizliği…
28.03.2019
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları






































































Serhat Aydın
Sardirdiniz su asimetriye sıkıcı yazılarınız okunmuyor maalesef
Hamdi Öztürk
Arap baharına nasıl devrim diye biliriz?(Feodalizme göre kapitalizm mantığımı)