Markar ESAYAN
Kemal Kılıçdaroğlu, bir kumpas kaseti üzerine önce “aday değilim” deyip, sonra da CHP’nin genel başkanı olmuş bir kişi…
Dolayısıyla, Aile ve Sosyal İşler Bakanı Sema Ramazanoğlu’na salı günkü grupta yapmış olduğu ağır hakaretin, onca bir özelliği yok. Sadece “istikrarlı” denebilir.
Ama bizler için olmalı… Bu “biz”in içine CHP’liler dâhil tüm değerli vatandaşlarımız giriyor. Özellikle de kadın vatandaşlarımız.
Çünkü siyasetin bu raddede seviye yitirmesi, özellikle de bunun çocuklara ve kadınlara taciz noktasında suiistimal ile yapılması, hepimizin birlikte karşı olmamız gereken bir durum.
Kılıçdaroğlu çok seviyesizlik sergiledi; saymakla bitmez.
Bunu türlü nedenleri var. Karakterle ilgili olanına girmiyorum.
Öncellikle, Kılıçdaroğlu yeteneksiz, o oranda hırslı, karizması olmayan, ışıltısı bulunmayan bir eski tip bürokrat kişilik.
Böyleleri, sadece kendi yerini sağlamlaştırmayı düşünür. Partiyi kendisine bağlı kişilerle doldurmaya, tam kontrol sağlamaya çalışmaktadır.
Belki de Deniz Baykal gibi karizmatik/güçlü bir liderden sonra, onun bu özellikleri bizzat seçilmesi için etkili olmuştur.
Baykal’a, Kılıçdaroğlu’na yaptırdığınız hiçbir şeyi yaptıramazdınız. Siyasi üslup meselesi bir yana, milli konularda dahi bir eşiği bulunmayan gel-git’li tavırlara sürükleyemezdiniz.
Baykal’ın hal edilmesinde de bu özellikleri etkili olmuş olmalı.
Ancak, özellikle 2013 Gezi krizinde nihai saldırıya geçen ittifakın arka arkaya hamleleri boşa çıktı.
Kılıçdaroğlu’nun beklediği teknokrat hükümet de, başbakanlık da, “restorasyon” da hayal oldu.
Güvendiği paralel sıralanmış dağlara kar yağdı.
Kılıçdaroğlu da iyot gibi açıkta kaldı.
Tarihin en başarısız genel başkanı o.
Ve bu başarısızlığı/yalnızlığı gizlemek için dozu her geçen gün arttırmak durumunda. Çünkü tıpkı HDP’li seçmenlerimiz gibi, CHP’li seçmenler de soru sormaya başlayacaklar. Hepimiz şundan eminiz ki, diri bir sosyal demokrat parti çıksa, CHP önce baraj altı kalır, sonra da tarih olur.
HDP’ye 7 Haziran’da yönelen teveccüh de bu ihtiyaç yüzünden değil miydi?
* * *
Geçen gün Düzce CHP İl Başkanı’na aşağılık bir saldırı yaşandı. Hepimiz bunu lanetledik. CHP’liler o gün de Meclis’te bu saldırıdan ötürü yine Cumhurbaşkanı ve AK Parti’yi sorumlu tuttu, gerilimi artırmak için ellerinden geleni yaptı.
Oysa ilk andan itibaren Düzce il teşkilatı ve milletvekilleri AK Parti adına konuyla yakından ilgilenmişler, geçmiş olsun dileklerini iletmişlerdi. Vali ve emniyet müdürü de öyle.
Sonuçta, bu iki saldırganın birisinin CHP’ye, diğerinin de DSP’ye üye oldukları çıktı.
Muazzam bir skandaldı. Ama CHP’liler oralı bile olmadılar. Aile bakanına yapılan hakarette olduğu gibi bunu tevil etmeye çalıştılar.
Ve bunu her gün yapıyorlar.
Bu bir tükenişin ifadesidir.
CHP o kadar köşeye sıkışmış, ilkelerden öylesine kopmuş ve ümitsiz bir halde ki; her türlü çılgınlığı yapmaya her an hazır. Pimi çekilmiş bir bomba gibi.
Nefrete ümidi bağlamışlar. Her şeyin kötüye gitme olasılıklarına…
Sorunumuz tahmin ettiğinizden çok daha büyük sevgili dostlar.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Operasyon çökünce...
9.05.2019 - Kızgın demiri soğutma yöntemleri...
2.05.2019 - Müzik ve terör örgütü listelerinin benzerlikleri...
24.04.2019 - Taşın altına elini yine Erdoğan koydu...
21.04.2019 - Millet İttifakı neye kuluçka oldu?
18.04.2019 - Organize kötülüğün peşini bırakmayacağız...
16.04.2019 - CHP'nin 2019 resmi
13.04.2019 - Mazbata fetişizmi neye delalet?
10.04.2019 - 31 Mart’ta Türkiye neyi başardı?
3.02.2019 - Bu seçimin adaletsizliği…
28.03.2019
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































faruk tuncay
Sebze halindeki kabzımallar bile bu kadar toptancı değildir. Üstelik dilleri de bu kadar itici olmaz. Ortalığa saçılan tükrükler bilgisayarın ekranını kirletti.