Mehmet BARANSU
Türkiye, Türk İslam’ı, Türk dindarlığı ve muhafazakârlığı garip bir süreçten ve değişimden geçiyor.
Değişimin ana aktörü ise dindar ve muhafazakâr bir kimliğe sahip olan siyasal İslamcı bir partinin uzun süre iktidarda olması.
Kimileri yaşanan bu değişimi olumlu bulurken, dindarlık ve muhafazakârlık açısından bakıldığında ise tablonun hiç de iç açıcı olmadığını söylemek mümkün.
Kuralların, esasların, kaidelerin hiçe sayıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Tek kelimeyle bu dönemi “kirlenmişlik” olarak tarif etmek mümkün.
İleride sosyologların, ilahiyatçıların, teologların üzerinde çokça araştırma yapacakları bir zaman dilimi.
Kirlenen ve kirletilen din. Bozulan ahlak. Yitirilen değerler. İktidardaki İslamcı parti eliyle Kur’an’ın ve içindekilerin değersizleştirilmesi. İçinin boşaltılması. Hırsızlığın kutsanması. Rüşvetin babadan oğula, oğuldan anneye, anneden kıza geçmesi. Ailecek yapılan usulsüzlük, yolsuzluk. Kurumsallaşan hırsızlık. Yalanın, riyanın, gösterişin yaşam biçimi hâline gelmesi. Başörtüsüne sığmayan, sığamayacak olan kirlilik. İğdiş edilmiş özel hayatlar. Kirlenmiş, kirletilmiş ruhlar.
Ve en acısı da tüm bu kirliliğin din adına yapılması, dinle izah edilmesi. İslamcı parti ve mensuplarının bu kirlilikte baş aktör olmaları.
Kirliliğin, kirlenmişliğin ortaya çıkmaması için gittikçe devletleşen, dünyevileşen yapı. “Siz onu görmeseniz de o sizi görüyor ya” prensibinden uzaklaşan hayatlar. Ayaklar altına alınan din. Yitirilen ahlak ve daha nicesi...
Bu yazdıklarıma da “kirlenmiş ruhlar” itiraz edeceklerdir. Bu önemli değil. Onlar ne tepki verirse versin, son yıllarda yaşadığımız olaylara baktığımızda, din adına yaşanan çürümeyi ve kokuşmuşluğu görmemek mümkün değil.
Kokuşmuşluğa, kirlenmeye, yalana, riyaya son örnek ise Gazze.
İsrail’in devlet terörü gerçekleştirmekten vazgeçmediği Gazze saldırılarını da yine kendi siyasi emelleri için kullanmaktan vazgeçmediler.
Perde önünde, kalabalıklar karşısında İsrail’i lanetlerken, perde arkasında kişisel ticaretlerini geliştirmekten geri durmadılar. Millete ambargo derken, kendi çocukları eliyle İsrail’le ortak oldular.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan meydanlarda “kahrolsun İsrail” nutukları atarken, kızı Esra İsrail Konsolosluğu önünde İsrail protestolarına katılırken, oğul Ahmet Burak Erdoğan ise babasının “gemicikleriyle” İsrail’le ticaretini büyütüyordu. Milyon dolarlık ticari anlaşmalar yapan “gemicikler”, İsrail, Suriye arasında mekik dokuyordu.
Meydanları “kahrolsun İsrail” diye inleten “uzun adam”, Gazze’den havalanan füzeleri, Malatya’daki radar üstünden anında İsrail’e bildiriyordu.
Meydanlar “ambargo” derken, İsrail’le ticaret dört katı artıyor, tarihin en yüksek seviyesine geliyordu. Kerkük petrolü Hatay üzerinden İsrail’e-Tel Aviv’e akıtılıp, Gazze için havalanan bomba yüklü jetlerin yakıtları dolduruluyor, bombalar Gazze’ye atıldığı esnada, “uzun adam”, Ankara’da Barzani’yle akıtılan bu petrolden kazandıkları parayı bölüşüyordu.
Türkiye’de hiçbir iktidar müsaade etmemesine rağmen 2010 yılında İsrail’in OECD’ye girişine onay veriyordu “uzun adam”. “Yahudi Cesaret Madalyası” alan tek Müslüman da yine kendisiydi. İsrail “katil devletti” ama Suriye sınırındaki mayınlı arazileri 49 yıllığına İsrail’e verince karşı çıkanları “Yahudi düşmanı” ilan etmişti. İsrail’in güvenliğini sağlayan Kürecik Radar Üssü’ne de ev sahipliği yapmıştık.
İsrail, Filistin, Gazze, ölüm, şehit... Aslında hepsi birileri için birer araçtı.
Başta da dediğim gibi bu ülke ve dindarları büyük bir değişim yaşıyor. Değişimin özünü ise “kirlilik” oluşturuyor. Kur’an hayatlardan çıkalı çok oldu. Farkında olmasalar da bazı dindarların artık yeni bir dini ve kitabı var. “Yalan” kitabın ilk cüz’ü.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015