Mesut YEĞEN
2019 yerel seçimlerinin biri diğerine bağlı iki önemli sonucu oldu: AK Parti’nin ve Cumhur ittifakının seçimler yoluyla yenilebileceği ortaya çıktı ve Türkiye’yi Erdoğan’dan, Cumhur ittifakından başka birilerinin de yönetebileceği fikri askıdan indirildi. Deyim yerindeyse, 2019 yerel seçimleriyle beraber, siyaset aşağı yukarı iki senelik bir aranın ardından Türkiye’ye geri döndü. Nitekim, bu dönüşün hem sebebi hem de sonucu olarak, CHP, az da olsa silkinip kendine geldi, Gelecek Partisi kuruldu ve Ali Babacan’la anılan bir diğer parti de kurulmak için gün sayıyor.
Cumhur ittifakının kurduğu ‘yerli-milli’ cendereye Türkiye’nin sığmadığının işareti olarak bu gelişmeler hayırlı olmakla beraber, bir başına söz konusu cendereden çıkılmasını, önümüzdeki ilk seçimde Erdoğan’ın ve Cumhur ittifakının yenilmesini garanti etmiyor. Çünkü, malum, Cumhur ittifakı bütün olan bitene, Türkiye’nin içerideki ve dışarıdaki bütün perişan haline rağmen halen yüzde 45 civarında seçmen desteğine sahip; üstelik Erdoğan’ın seçmen desteği Cumhur ittifakına verilen destekten halen biraz fazla ve karşısında bu kadar büyük bir blokla desteklenen bir aday olabileceği de kesin değil. Erdoğan’ın ve Cumhur ittifakının yenilebilmesi için muhalefet partilerinin işleyebilir bir seçim stratejisi örgütleyebilmeleri ve Cumhur ittifakının vaat ettiğinden daha tercih edilebilir bir Türkiye’yi kurmaya hazır olduklarını göstermeleri gerekiyor.
Erdoğan’dan başka birini başkan seçip, yasama çoğunluğunun Cumhur ittifakında kalmasını engelleyecek türden bir seçim stratejisi ve Türkiye fikri oluşturmak için yapılması gereken elbette çok şey var ve biri de Kürt seçmenler ve Kürt meselesiyle ilgili. Şunu kabul etmek çok zor olmasa gerek: Muhalefet partileri, HDP’liler başta olmak üzere, Kürt seçmenleri ikna edecek bir başkan adayı ve bir Türkiye fikri önermezse, Erdoğan’dan da Cumhur ittifakından da kurtulmak kolay olmayacak. Buna, Kürt meselesinin halen bütün cesametiyle ve bölgesel bir mahiyet de edinmiş olarak, Türkiye siyasetinin önünde durmaya devam ettiğini ekleyecek olursak, Türkiye’yi yönetmeye aday muhalefet partilerinin Kürt seçmenleri ve Kürt meselesini şimdiye kadar olduğundan daha kuvvetli bir biçimde gündemlerine almaları gerekiyor. Erdoğan’ı ve Cumhur ittifakını gerçekten yenmek istiyorlarsa ve Cumhur ittifakınca vaat edilenden daha cazip bir Türkiye’yi kurabileceklerini göstermek istiyorlarsa bu şart.
Seçimler ve Kürtler
Cumhur ittifakının vaat ettiğinden daha cazip bir Türkiye’yi kurmaya aday olunduğunu göstermek ve Erdoğan’ı yenmek için CHP’nin, Gelecek Partisi’nin ve Babacan çevresinin ayrı ayrı ya da birlikte, üç ayaklı bir Kürt meselesi stratejisi kurmalarına ihtiyaç var. Bu üç parti şu üç soruya aşağı yukarı benzer bir yanıt veren bir “Kürt seçmenler ve Kürt meselesi siyaseti” kurmak durumunda:
1. HDP’li Kürtlerin, İstanbul seçimlerinde olduğu gibi bağırlarına taş basarak ya da gönül ferahlığıyla başkanlık seçimlerinde oy verebileceği aday kim olabilir?
2. AK Parti’ye de HDP’ye de gitmeyen ve/ya AK Parti’de kalmaya devam eden Kürtlerin meclis seçimlerinde muhalefet partilerine, başkanlık seçimlerinde ise Erdoğan harici bir adaya destek vermeleri nasıl sağlanabilir?
3. Bölgesel bir mahiyet de kazanmış Kürt meselesini bugün olduğu gibi bastırmadan yönetmenin, daha iyisi çözmenin yolu yordamı nedir?
Müstakbel ilk seçimde muhalefet partilerinin bütününü kapsayan bir anti-Cumhur ittifakı olmayacak, bu belli, ayrıca lüzumsuz da, çünkü “Cumhur ittifakı bir yanda, diğerleri öbür yanda” durumu, tam da Erdoğan’ın arayıp da bulamadığı motif olur. Ama sadece bu değil, içinde HDP’nin olduğu herhangi bir ittifak da olabilecek görünmüyor. Aralarındaki yapısal mesafeden dolayı yeni iki parti ve İYİ Parti’nin içinde HDP’nin olacağı bir ittifakta olması aşağı yukarı imkansız. Muhtemel müttefiki İYİ Parti’nin ve kendi tabanının ‘hassasiyetleri’ de CHP’yle HDP arasında ittifak benzeri bir ilişkinin zor olacağını gösteriyor. Bu da şu demek: Önümüzdeki seçimlerde HDP’nin yalnızlığı ve izolasyonu muhtemelen devam edecek. Hem de Erdoğan’dan ve Cumhur ittifakından kurtulmak HDP’siz mümkün olmamasına rağmen.
Cumhur ittifakının Türkiye’yi soktuğu cendereden en fazla mağdur olanlar oldukları için HDP’liler pek muhtemelen bu izolasyona rağmen bağırlarına taş basıp Cumhur ittifakı karşısındaki siyasetin dışarıdan destekçisi olmaya devam edecektir. Fakat, HDP’nin yalnızlaştırılmasının bu şartlara rağmen süregitmesinin bu partinin kadrolarında ve seçmenlerinde nasıl bir hissiyata yol açacağını tahmin etmek de zor değil. Bu hissiyat hiçbir şeye yol açmasa bile HDP kadrolarının ve seçmenlerinin bir kısmının şevkini kıracak, Türkiye siyasetinin taraflarına, bu siyaset içindeki manevralara kayıtsızlaştıracaktır. Müstakbel ilk seçimin başkanlık ayağında sonucu halen 1-2 puanlık tercih farklılaşmaları belirleyeceğinden, HDP kadrolarının ve seçmenlerinin kayıtsızlaşması, Erdoğan haricinde birini başkan görmek isteyenler açısından alınabilir risk olmasa gerek.
Bu türden bir riskin oluşmaması için başta CHP olmak üzere muhalefet partilerine düşen işlerin başında HDP’yi ve HDP’lileri gayri meşrulaştırmaya matuf işlerin uzağında ve karşısında durmak ve HDP’nin meşruiyetini genişletmeye matuf işlerin içine girmek geliyor. Aynı minvalde yapılabilecek bir başka şey ise, bilhassa HDP’lilerin canını yakan hukuki düzenlemelerin değiştirilmesi için gözle görülür bir çabanın içinde olmak olabilir. Son olarak, HDP’li Kürtler için artık sembolleşmiş bir figür olarak Demirtaş’ın cezaevinde tutulmasına son verilmesi için yürütülen hukuki ve siyasi faaliyete ucundan kıyısından da olsa destek vermek HDP’li Kürtlerin yeni bir Türkiye için şevkini arttıracaktır.
Öte yandan, AK Parti ve MHP haricindeki partilere oy vereceklerin tamamı arasında bir orkestrasyon sağlamak bile müstakbel seçimlerde Cumhur ittifakından başkanlığı alabilmek için yetmeyebileceğinden, Cumhur ittifakına sadakati azalmışların ya da arafta kalmışların desteğini almak belli ki muhalefet partileri için özel bir öneme sahip olacak. Bu profile fazlasıyla uyanlar arasında AK Parti’ye de HDP’ye de gitmeyen ve/ya AK Parti’de kalmaya devam eden Kürtler epey çok olduğundan, muhalefet partilerinin bu vasıftaki Kürtleri cezbedecek işlere girişmeleri de elzem görünüyor. İşaretler Kürt meselesinin HDP’nin ve Cumhur ittifakının yaptığı gibi çerçevelenmesinden memnun olmayan Kürtlerin bir kısmının arafta, bir kısmının da her şeye rağmen AK Parti’de kalmaya devam ettiğini gösterdiğinden, CHP başta olmak üzere muhalefet partilerinin Kürt meselesini alternatif bir biçimde çerçevelemesi bu nevi Kürtleri arafta ya da AK Parti’de kalmaktan alıkoyabilir. Kürt meselesini Cumhur ittifakının yaptığı gibi güvenlik ve terör meselesine indirgemeyen ve lakin HDP’den de daha mutedil, daha hazmedilebilir bir biçimde çerçeveleyen ara bir yol, sözü edilen profildeki Kürtleri heyecanlandırıp, arkasına katabilir. Bu mutedil çerçevenin, bu türden bir üçüncü yolun nasıl içeriklendirilebileceği, cevabı kolayca verilebilir sorulardan değil. Ancak, Kürtlüğün kriminalize edilmesine karşı durup, Kürtçenin eğitimde kullanılmasına dair az da olsa liberal bir tutumun alınması bu türden bir içeriklendirmenin başlangıç adımlarından olabilir ve bu kadarı bile arafta ve AK Parti’de kalan Kürtleri yerlerinden kımıldatabilir.
Kürt Meselesine Dönmek
Muhalefet partilerinin parlamentoda çoğunluğu elde etmek ve başkanlık seçimini kazanmak için özel bir seçim stratejisine ihtiyacı var ve bu stratejinin Kürtlerle ilgili özel bir ayağının olması gerekiyor; görünen bu. Ama muhalefet partilerinin Kürtler ve Kürt meselesi söz konusu olduğunda yapabilecekleri ya da yapması gerekenler galiba bunlarla sınırlı değil. Muhalefet partileri seçimleri ve seçimler etrafında oluşan siyasi dinamikleri Kürt meselesinde yeni bir dönemi açmak için de kullanabilir görünüyor. Haddizatında, tam da böyle yapılırsa, muhalefet partileri seçimleri Kürt meselesinde yeni bir dönemi açmak için kullanabilirse, seçimde arzu ettiği sonucu almaları daha mümkün görünüyor. Deyim yerindeyse, muhalefet bir yandan seçimleri kazanmak için Kürt meselesini ‘kullanırken’, öte yandan da Kürt meselesinde Türkiye’yi yeni bir yola sokabilmek için seçimleri kullanabilir görünüyor.
Malum, Cumhur ittifakı ve Erdoğan 2016’dan beridir Kürt meselesinin çözülmüş, Kürt meselesinin Türkiye’de ve Suriye’de ve hatta Irak’ta süren kısmınınsa güvenlik meselesinden ibaret olduğu fikrini kabul ettirmeye çalışıyor. Buna karşın gerek Türkiye’deki Kürt seçmenlerin siyasi tercihleri, gerek Irak ve Suriye’de olan bitenler, Kürt meselesinin çözülmüş olmak bir yana, katmerlenip bölgesel bir mahiyet kazanmış olduğunu ve olsa olsa bastırılmış, ötelenmiş olduğunu gösteriyor. Bu durumda, muhalefet partileri Cumhur ittifakının kurduğu milli ve yerli rejimden çıkmanın zemini olacağında uzlaşmış göründükleri müstakbel seçimleri, Kürt meselesini -bölgesel mahiyetini de hesaba katarak- yeniden düşünmenin, yeniden çerçevelemenin zemini de kılabilirler; nitekim, kılmalarında da fayda var görünüyor.
Hülasa, mevcut ve müstakbel muhalefet partileri açısından bakıldığında Kürt meselesi seçimleri kazanıp yeni bir Türkiye kurmanın, seçimler ise Kürt meselesinde Türkiye’yi yeni bir yola koymanın anahtarı olabilir.
https://www.perspektif.online/tr/siyaset/yeniden-siyaset-yeniden-kurt-meselesi.html
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları





































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.12.2025
17.10.2025
7.10.2025
5.09.2025
24.08.2025
9.08.2025
19.07.2025
13.07.2025
29.06.2025
15.06.2025