Murat AKSOY
BM'nin hazırladığı Palmer Raporu,Türkiye-İsrail ilişkilerini onarılmaz biçimde tahrip etti. Raporun Türkiye tarafından kabul edilemeyecek olması ve muhtemelen bu yüzden açıklanmadan önce medyaya sızdırılmasının; bir tür tepki ölçme hedefi taşıdığı da aşikâr. Bu hamle aslında bir tür 'rest'ti ve Türkiye bu resti gördü.
Peki Türkiye'nin tepkisi abartılı mı?
Türkiye duygularıyla mı hareket ediyor?
Bunun gibi çoğaltılacak ama özünde Türkiye'nin sınırları zorladığını söylemek isteyen bu sorulara verilecek bir cevap var; Türkiye yapması gerekeni, bölgesel bir aktör olmanın gereğini yaptı. Unutmayın, ülkelerin duyguları yok ama ülkeler adına karar verenler insan ve duyguları var.
Konuya birbirine bağlı iki noktadan bakmakta yarar var; İlki raporun içeriği, ikincisi Türkiye'nin tavrının anlamı.
İlkinden başlayalım. Palmer Raporu geçtiğimiz yıl Mayıs ayında; çoğunluğu Türkiyeli vatandaşlardan oluşan çok uluslu bir yardım gemisinin uluslararası sularda İsrail tarafından saldırıya uğramasını araştıran bir rapor.
Rapor okunduğunda Türkiye'nin ileri sürdüğü hiçbir tezin kabul edilmediği gerçeğini görüyoruz. Rapor, i)Gazze'ye uygulanan ablukayı haklı görüyor -ki, bu BM'nin daha önce bu konuda almış olduğu kararlara da ters-, ii)İsrail askerlerinin uluslararası sularda yardım gemisine müdahalesini haklı ve meşru ama abartılı görüyor.
Raporun Türkiye tarafından kabul edilmesi elbette beklenemez. Ama raporun BM tarafından hazırlanmış olması da bir şeyi değiştirmez. Çünkü burada rapor kadar sorunlu olan BM'nin konumu, misyonu kısaca kendisidir.
Tam bu noktada ikinci konuyu yani Türkiye'nin tavrına bakmakta yarar var. Rapor karşısında Türkiye hemen siyasi bazı adımları devreye soktu ve bir dizi yaptırımı devreye sokma kararı aldı. Üstelik bu kararlar hem bazı uluslararası kurum hem de bazı ülke tarafından desteklendi. Benzer bir durumu bundan 10 yıl önce tahayyül etmek mümkün olmazdı.
Türkiye'nin bu tavrının temel nedeni değişen dünya ve oluşan yeni güç dengeleridir.
YENİ TÜRKİYE VE YENİ PARADİGMASI
Türkiye'deki siyaset üzerine yazarken hareket ettiğimiz bir paradigma var; Yeni Türkiye. Buradaki 'yeni' sadece sembolik bir anlam taşımıyor aynı zamanda niteliksel değişimi ifade ediyor.
Bu değişim, son çeyrek yüzyılda toplumsal düzlemde kendini hissettirmeye başladı. 1990'larla birlikte önce kamusallaştı, sonra siyasallaştı. AK Parti iktidarı, bu değişimin ana aktörünün bizatihi değişimin taşıyıcı olma halini ifade ediyor. Ama bu değişim bitmiş değil, toplumsal hareketlilik devam ediyor. Bugün siyasal alandan askeri alana, ekonomiden sanat ve kültüre Türkiye ilk kez kendisi gibi oluyor, normalleşiyor. Cumhuriyetin kuruluşunda gerçekleşmeyen toplumsallaşma yavaş da olsa hayata geçiyor. Ancak 80 yıl boyunca toplum alamamış bir ülkenin bunu 10-20 yıl içinde yapması kolay değil.
Bu siyasal okuma paradigmasının ikinci bir boyutu var; o da dünyadaki zihinsel değişim yani Yeni Dünya. Türkiye'nin 1990'larda yaşadığı değişim sürecini, dünya 1960'larda yaşamaya başladı. 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılması bu değişim sonuçlanması değil hızlanmasına yol açtı. Berlin Duvarı'nın yıkılması ile dünyada hem yeni bir siyasal anlayış hem de yeni bir küresel hiyerarşi yeniden inşa süreci başladı.
Yeni siyasal anlayışın temel nosyonu; katılımcılık.
Yeni küresel hiyerarşi oluşumunun temel nosyonu da; risk almak oldu.
Katılımcı demokrasinin giderek yükselmesi bu değişimin bir parçası. İki kutuplu dünya, yerini tek kutuplu ama çok bölgeli güç bloklarına bıraktı. Her güç bloku ülkelerin risk aldıkça yükselecekleri yeni bir hiyerarşi ortaya çıkardı. Eskiden iki kutup arasında birinin yanında olmak, ülkeler açısından neredeyse 'sıfır risk' anlamını taşıyordu. Ama yeni paradigmada 'güç' olmak siyaset yapmak yani risk almak ile mümkün. Dış politikada risk almak yani siyaset yapmak ise içerde demokratik bir meşruiyet ile mümkün. Türkiye'nin son yıllarda dış politikada bu kadar etkin olmasının temel nedeni kuşkusuz bu toplumsal meşruiyeti.
Kısaca değişim, sadece Türkiye'ye özgü ve bizim 'Yeni Türkiye' ifademizle sınırlı değil; daha büyük fotoğrafta 'Eski Dünya'dan 'Yeni Dünya'ya evriliyor.
YENİ İSRAİLLİLERİN YAŞAMAK İSTEDİĞİ DÜNYA
Bugün Türkiye'nin BM Raporu'na ve İsrail'e tavrı, sadece 'Yeni Türkiye' paradigması içinde değil, 'Yeni Dünya' paradigması içinde okunduğunda anlamlı ve uygun bir tavırdır. BM Raporu ve İsrail'in tavrı 'Eski Dünya'ya özgüdür.
Bugün dünya büyük bir değişimin içinden geçiyorken; Ortadoğu değişiyor ve değişmeye devam ediyorken, İsrail'in bölgedeki en büyük müttefiki Mısır artık yokken İsrail'in eski dünyada kalması kendi sonu demektir. Arkasında ABD ve lobi gücü olsa bile. Bu hali ile İsrail sadece kendini yalnızlaştırıp, dünya ile karşı karşıya geliyor.
Önceki gün İsrail'de yaklaşık 500 bin kişi meydanlarda idi. Gösterileri düzenleyen Ulusal Öğrenci Sendikası Başkanı Itzik Shmuli İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya şöyle seslenmiş; "Başbakan, bize iyi bak, biz yeni İsraillileriz. ... Yeni İsrailliler vazgeçmeyecek. Onlar değişim istiyor ve gerçek çözümler bulunana kadar asla durmayacaklar". Sizce meydanlardaki insanların kendilerine 'Yeni İsraililer' demesi bir tesadüf mü?
Görünen o ki bu değişim sadece ülkeleri etkilemeyecek, değişimden nasibini alacak uluslar arası kurumlar da var ve bunların başında BM var. Palmer Raporu belki de bu değişimi biraza daha hızlandıracak bir etki yapabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018