Mustafa Karaalioğlu
Ekonomide ve dış politikada işlerin yolunda gitmesi için yapılması gereken çok şey var ve bunların bir kısmı da radikal sayılacak adımlardan oluşuyor. Mesela, ekonomide uzun süredir devam eden ve sürekli aksi söylense de üretimi bir türlü taşıyıcı unsur haline getiremeyen anlayışın değişmesi gibi. Ya da hem kamu hem de özel yatırımların inşaat odaklılığının başka sektörlere paylaştırılması gibi. Yahut devlet harcamalarında ciddi ve hissedilir tasarrufa gidilmesi gibi. Bütün bunlar olurken de cari açık ve dış borç problemi yaşayan; yani dış finansmana acil derece ihtiyaç duyan bir ekonomi olduğumuz için, piyasalarla ve dünyayla ortak dili konuşmak ihtiyacı vardır. Üzerinde iktidar dahil herkesin mutabık olduğu önerileri hayata geçirmek için ekonomi politikalarını yeniden şekillendirmek, paradigmayı değiştirmek gerekiyor.
Dış politikada da öyle… Türkiye’nin birçok sahada haksızlığa uğradığı gerçeğini gözardı etmeden bu günlerde ABD krizi nedeniyle sıkça söylendiği gibi diplomaside tehdit ve dayatmaların işe yaramadığı bir sır değil. Hatta aksi netice verdiği tecrübeyle sabittir. Eğer ABD ve Batı ile ilişkilerin sürmesini istiyorsak ortak dil yakalamak zorundayız. Bu da sanılanın aksine taviz vermek değil, bilakis masada güçlenmenin en garantili yoludur. Muhataplarımızın duyma frekansının dışında konuşmak yerine, kulaklarının alışkın olduğu frekansta söz söylemenin zamanıdır. Türkiye’yi değerli ve önemli kılan şeyin de bu olduğu da yine tecrübeyle sabittir. Yine sanılanı aksine, muhataplarımızı gerçek anlamda köşeye sıkıştıran ve çıkarlarımızı koruyan da bu yaklaşım biçimidir. Koz vermek yerine kozlarına göz dikmek gibi bir şey…
***
Öneriler sıkıcı gelebilir… Ya da alıştığımız heyecan ve coşkuyu yansıtmayabilir ama geldiğimiz nokta ancak “basit düşün/kolay çöz” prensibinin işe yarayacağı yerdir.
Bununla birlikte, ekonomi ve dış politikanın hal yoluna girmesi için içeride demokrasi ve hukuk alanını genişletmek gerektiği önerisi de kulaklara sıkıcı ve yavan geliyor. Üstelik dünyada bu tezi geçersiz kılacak birçok örnek de vardır. Herkes demokrasi ve hukukla zengin olmuyor ya da bu sayede güvenliğini sağlamıyor. Ama, konumu, kaynakları ve insanlarının hedefleri nedeniyle Türkiye o örneklerden biri olamaz. Cumhuriyet tarihi Türkiye’nin neden demokrasisiz veya eksik demokrasiyle yürüyemeyeceğini açıkça gösterir. AK Parti iktidarının ilk dönemlerinin başarısının da ekonomi, diplomasi ve demokrasi arasındaki doğru orantıyla ilişkisi ortadadır.
Şimdi ülkenin önünde 5 yıllık beyaz bir sayfa bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğanda siyasal kudretinin ve halk desteğinin tarihi zirvesinde, büyük bir güce sahiptir. Başkanlık sistem gibi bir devrimi gerçekleştiren lider olarak elinde geniş bir siyasal imtiyaz imkanı vardır. Paradigma değişikliği ya da yenilenmesi adı her ne olursa olsun bunu yapabilme gücü elindedir. Rakipsiz olduğu gibi, üstüne üstlük özellikle demokratik atmosferi zenginleştirmeyi tercih ettiğinde sahip olduğu desteği “içeriden ve dışardan” katlayarak artırma potansiyeli de ortadadır.
Ülkenin, dün yeniden atak yapan döviz gibi aktüel meseleleri başta olmak üzere bütün problemlerinin çözümü için benzersiz bir zemin oluşmuştur. Erdoğan’ın ifadesiyle bu zeminde, “başarısızlık lüksü ve mazereti de yoktur.”
Madem mazeretimiz kalmadı o zaman, sıkıcı da olsa bazı gerçeklerin işe yarayacağı ve yolu açabileceği ihtimalini dışlamayayım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025