Namık ÇINAR
Evet biliyorum, çok sorunumuz var.
Ama hepsini bir kenara itecek kertede de iktidar sorunumuz var.
Üstelik hepsi de, maliyeti artık Türkiye’ye çok yüksek gelen bir yönetme biçiminden kaynaklanıyor.
Hiçbir tiran, ülkeyi bu denli çalkalamamıştı.
Ne Meclis, ne hükümet, ne devletin diğer kurumları, ne sivil toplum, ne kanun, ne nizam...
Hiçbir şey para etmiyor.
Yatağından fırladığı gibi ağzına ne gelirse söyleyen ve yapan bir çıkmazla karşı karşıyayız.
Ülkeyi on iki senedir sen yöneteceksin, ama uçurumun kenarına gelince, başkaları suçlu olacak!
Yanlış şeyler yapacaksın, kutuplaştırmak için denemediğin yol kalmayacak, işler zıvanadan çıkınca da, “bugünler birliğe, beraberliğe, dayanışmaya her şeyden çok ihtiyaç duyulan günlerdir”; sana gelince hiçbir anlam ifade etmeyen, “diğer bütün hesaplar, bütün çekişmeler, farklılıklar bir kenara bırakılarak” diyerek desteklenmeni bekleyeceksin.
Desteklenmezsen de, hain ilân edeceksin!
Yeter ya, sıktın artık!
Erdoğancı ve Öcalancı politikaları hiçbir zaman tasvip etmedim ki, senin ya da diğerinin yanında olayım.
Bunlardan birini seçmek, iki yanlıştan birini seçmektir.
Kobane tecrübesi, “Çözüm Süreci” piyesini sahneleyen bu iki kafadarın, Kürt sorununu nasıl çürük bir zemine oturttuklarını gün yüzüne çıkaran bir arazi tatbikatıdır.
Birinin amacı Kürtleri oyalayarak kandırmak, diğerininki de çaktırmadan devlet kurmak olunca, yalanları Kobane’de birbiri üstüne yıkılmıştır.
Bugün Türkiye’de kafası karışmadık tek kişi kalmamış.
Meseleye Erdoğan mı haklı, PKK mı haklı, diye bakarsanız; yanlışlarına alet olur, ikisinden birinin piyonu hâline geliverirsiniz.
Unutmayınız ki, Kobane Suriye toprağıdır ve Türkiye hata yapsın diye aportta bekleyen nice ülkeler vardır.
Ortadoğu’yu şimdiki gibi yeniden şekillendiren tam yüz sene önceki savaşta, Boğazlar’ı ikiAlman gemisine koridor yapıp Karadeniz’deki Rus limanlarını bombalatmanın bedelini ne çabuk unuttunuz?
Türkiye, ne pahasına olursa olsun Ortadoğu bataklığına karışmamalıdır.
Kürthakları başka, Öcalancı Kürt politikalarından yana olmak başkadır.
İnsan yurdunun parçalanıp, bir bölümünün Ortadoğu cehennemine terk edilmesini ister mi?
Kürt halkına yazık değil mi?
Oysa bu sorunların çözümü, yüzümüzü AB’ye çevirmekten geçer.
Eğer Türkiye halkı, AB’ye söveceğine, orada nasıl bir hayat kuruluyor, bunu özüyle kavrasaydı; yaşadığı bunca vahşete ne diye kalkışıp katlandığına şaşar kalırdı.
Biz ise, şu basiretsizliğimize bakın ki, biri Mısır, Irak, Suriye ve Türkiye’deki Sünni “Müslüman Kardeşler” iktidarlarını simgeleyen dört parmaklı Rabia projesine kafayı takmış; diğeri de feodal soslu etnik bir ulus-devlet hayalini aşamaz olmuş bu iki maceracıyla oyalanıp duruyoruz.
Ne farkı vardı, Güneydoğu’da yaşanan o iki günlük kâbusun; Şam’ın, Halep’in, Bağdat veKahire’nin başına gelenlerden?
Halkların elbet de kendi kaderlerini tayin hakkı vardır.
Ama insanlık, muhataptan, bu konuda mümeyyiz olunduğunu da görmek ister.
Böyle özerk olunmaz.
Böyle her türlü rezillik olur da, bir tek özerk olunmaz.
Demokrasi çağının istekleri, kırıp dökmeyle değil; ancak özgürlükçü bir siyaset ve diplomasi ile elde edilmeye çalışılırsa, küresel bir sempatiye ve meşruiyete yol açabilir.
İnsani boyut hariç, o savaşa hiçbir şekilde müdahil olunmamalıdır.
Hattâ Süleyman Şah saygı karakolundaki askerler de geri çekilmelidir.
Ayrıca, hem Kobane’ye “savaş lojistiği koridoru” açmayıp, hem de “eğit/donat”işlerine kalkışmak da bir çelişkidir.
Dedim ya, Erdoğan ve Öcalan’ın yaptıklarında doğruluk bulmaya çalışmak; Nasrettin Hoca’nın, üstüne işediği karpuz kabukları içinden, değmemiş olanları aramasına benzer.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016