Ömer F. Gergerlioğlu
Referandum sonrası ne olur?
21.04.2017
1280
Referandumda bir Erdoğan ısrarı vardı ve popülaritesine güvenen lider şartları sonuna kadar zorladı. Toplumun pek içine sinmeyen bir teklif tüm devlet imkanları ve medya desteğiyle sunuldu ve kazanıldı. "Bu kadar germeyin, bu kadar anti-demokratik bir teklifi dayatmayın, toplumsal barış bozulmasın" dendi ama inat edildi ve sonunda toplum ortadan ikiye bölündü. Bu arada zor bozulacak toplumsal barış, tehdit edilmeye devam edecek gibi görünüyor, bu, cepten yeme anlamını taşıyor ve toplumun tahammülü de azalıyor.
YSK'nın umursamaz ve vicdanları sızlatmayan kararları çok rahatsız ediciydi. Aslında Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi. Referandum öncesi Muş'a gittiğimde köy köy evet çalışması yaptığını duyduğum Muş Valisi silahlı adamların olduğu sandık bölgesini eleştirenlere "kaybedince çamura yattınız" demiş. Bu aslında Kürtlere yönelik suçlayıcı dilin rahatsız edici olduğunu gösteren bulgulardandır. Ayrıca din istismarı söyleminden dindar Türkler ne kadar etkilenmişse dindar Kürtler de aynı oranda etkileniyor.
Ak Parti'de ne olur? Ak Parti referandumu kazandı ama Türkiye'nin kalbi İstanbul'u kaybetti. Din istismarı metodlarıyla devam etmeleri halinde artacak bir oy yok artık. Toplum ona bir sarı kart gösterdi. Bu sarı kartı hakkıyla takdir edebilecekleri aşamayı geçtiler. Çünkü geldikleri nokta geri dönüşümsüz bir yer ve güçlülerin demokrasiye dönme istekleri yok. Ak Parti içinde bundan sonra artan bir güç savaşı olur. Güce yaslananlar güçlerini kaybetmeye başlayınca kavgaya tutuşur, hakka yaslananlar güçlerini kaybedince ilkesinden şaşmaz. Bu ilke gereğince Ak Parti içinde kavgaların artacağını düşünüyorum. Çünkü artık yoğun bir yükselme ve yer kapma yarışındalar.
MHP bir bölünme sürecine girebilir. Bahçeli seçmenine hazmedemediği bir teklifi sunduğunu anlamıştır sanırım. Akşener hayırı kazandıramadı ama ülkücülerin gönlündeki lider adayı şu anda. Erdoğan da MHP'ye güvenmesinin çürük bir zemin oluşturduğunu anlamıştır. Ülkücüler bölünme korkusuyla Bahçeli'nin sözünü dinlemedi.
HDP bu seçimde gücü zayıflatılmış bir partiydi ve Kürt illerinde sayılabilecek çok neden olsa da sonuçta istediği oranları yakalayamadı. HDP barış seçeneğini sürekli gündem etmeli, zira ülkenin gidişatı çatışmacı bir ortama gidiyor ve ne kadar olsa da dillendireceği barış söylemi sonunda kazanacak olandır.
CHP dindar halkı rahatsız etmeyen bir dil konusunda daha çok gayret sarf etmeli. Bu konuda bir gayret var ama yetersiz, somut ve samimi bir dil şart.
Muhalefet ne yapmalı? Hayır seçeneği altında bir konuşma zemini bulduğuna sevinmeli ve daha iyisini istemeli. Kutuplaştırılmaya çalışılan bir toplumda konuşma seçeneğinin artması için yeni fırsatları aramalı. Çünkü gerginliğin ortak paydaya hitap etmeyeceği çok açık. Ak Parti'nin demokrasi ve hukuktan uzaklaştığını son Ak Partili de kabul edene kadar ve hep birlikte yeni bir toplumsal sözleşme inşa edene kadar mücadele edeceğiz.
Bundan sonrasında ne olur? Çalışmalarımda binlerce insanla muhatap oldum, maddelerin içeriği hakkında soran, bilgi isteyen çok azdı, halbuki çok kısa sürede özetliyorduk. Hep "Hayırcılar, din düşmanlarıyla beraber, darbeci, terörist" nakaratı vardı. Maddeler uygulandığında neye evet dediklerini anlayacak ve pişman olacaklar. Bu dilin bir müddet sonra alıcısı da azalacaktır.
2019 için konuşmak erken olsa da Ak Parti'deki erime devam ettiği müddetçe evdeki hesabın çarşıya uymayacağını söyleyebiliriz. Bu teklifin kazanmasıyla sevdiği insanın başkanlığını özleyenler önemli sürprizlerle karşılaşabilir.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2020
26.08.2020
9.02.2018
5.02.2018
3.02.2018
25.06.2018
23.06.2018
18.06.2018
12.06.2018
11.06.2018