Orhan MİROĞLU
Hendek zulmünden kaçanların sığındığı ilçelerden biri de Midyat’tır. Midyat, İdil, Silopi, Cizre ve Nusaybin’e de çok yakındır. Bu beş ilçe aynı aşiretlerin ve kalabalık ailelerin yaşadığı bir ada gibidir ve hendek zulmü başladığında, insanlar yanlarına hiçbir şey alamadan sadece üzerlerindeki elbiseleriyle, kış kıyamet gelip Midyat’a yerleştiler. Midyat’ta kiralık bir bodrum katı bile zor bulunuyor artık.
Zulümden kaçıp gelenler, kiraladıkları apartman katlarında bazen dört bazen beş aile birlikte kalıyorlar. Kiralarda artış olmuş haliyle.. Aileler güçlerini birleştirerek bir çeşit komün hayatı yaşıyor, kaymakamlığın, AK Partili belediyelerin ve sivil toplum örgütlerinin yardımlarıyla ayakta kalmaya çalışıyor ve evlerine dönecekleri günü bekliyorlar.
***
Geçen hafta sonunu Midyat’ta ve bu ailelerle beraber geçirdim. İlçe teşkilat başkanımız Melih Güneştan ve partiden arkadaşlarla beraber, ailelerin yaşadıkları apartmanlara girdik, çaylarını kahvelerini içtik. Dertlerini dinledik. Dinledik diyorum ama aramızda hiç konuşmasak, ağzımızdan tek kelime çıkmasa bile, yüzlerine yapışıp kalmış, kalplerini yaralamış, onurlarını kırmış büyük bir acıyı nasıl da yaşadıklarını anlamak hiç de zor değildi.
Her dairede dört beş aile bir arada kalıyor ve aileler genellikle birbiriyle akrabalar. Kiraladıkları katın odalarını paylaşmışlar kendi aralarında. Salon ve mutfak ortak kullanım alanı. Kürtler misafir ağırlamaktan çok mutlu olurlar. Girdiğimiz bazı evlerde kadınları mutfakta yemek hazırlarken bulduk. Akşama misafir gelecek diyorlardı.
Babalar endişeli bir bekleyiş içindeydi. Hendek zulmü bir gün sona erecek elbette. Buna inanıyorlardı. Ama yıkılmış yakılmış evlerin, işyerlerinin ya onarılması ya da yeniden inşa edilmesi gerekiyordu, anlattıklarına göre Cizre’de içinde yaşanabilecek durumda olan binaların sayısı epey azalmıştı.
***
Bilhassa kadınların ve çocukların şimdi ve daha sonra, her şey normalleştiğinde psikolojik desteğe ihtiyaçları olacak. O kadar kötü şeyler yaşamışlar ki, kafalarında dolaşıp duran sorulara cevap arıyor ama bulamıyorlar.
Çocuk yaşta biri, şunları anlattı:
‘Ellerimize beyaz bayrak veriyor sokağa çıkarıyorlardı. Çuvallara doldurdukları silahlarıyla beraber aramıza karışıyorlardı.. Çatışma çıkınca da arada kalıyorduk. En sevdiğim arkadaşım yanımda öldürüldü ve çok korktum, arkadaşımın can çekişerek öldüğü o anı hiç unutmayacağım.’
***
Çocuklar karne alamadıkları için çok üzgündüler. Elime sarılıp, okula gitmek istediğini söyleyen çocuklar oldu. Midyat’ta bine yakın çocuk okula kayıt yapmış. Ama ha bugün ha yarın nasılsa geri dönülecek diye çoğunun kaydı yapılmamış.
Cizre’den gelen bir çocuk, ziyaret bitip ayrılmak için kapıya yöneldiğimizde yanıma geldi ve karnesini istedi. Öğretmeni bu sene demiş ‘hiç şüphem yok takdir alacaksın..’ İşte o takdirin yazılı olduğu karnesini alamadan ailesiyle beraber Cizre’den çıkıp gelmiş. İsmini yazdı arkadaşlar, Cizre’den karnesini getirtip ona vermek için..
***
Hendek zulmünü bu halka reva görenler, o zulmünün ortasından kaçıp gelenlere hain ve mücadele alanını kaçıp terk eden hainler gözüyle bakıyor. Oysa halk bu felaketin neden yaşandığını bile bilmiyor. Özyönetim mi? İyi ama hendek zulmünün yaşandığı ilçelerde halk % 95 oranında oyunu gidip HDP’ye vermiş. Bu ilçeleri zaten HDP, PKK’nin hiçbir yasallığı ve meşruiyeti olmayan örgütleriyle beraber yönetiyor ve devlette bu durumu kalıcı barış ve çözüm hatırına görmezlikten geliyordu.. Şimdi kim, karnesini alamadığı ve okula gidemediği için ağlayıp duran, kahreden bu çocuklara, oturup gerçeği anlatabilecek? Hendeklerin ulvi amacını (!) hendeklerin önünde verdiği pozlarla anlatan Hasan Cemal mi? Yoksa PYD’nin ‘DAİŞ’e karşı savaşan yegane karasal güç olmasına rağmen Cenevre’ye neden çağrılmadığına şaşıran Cengiz Çandar mı?
İsmi Halime... Yazımdaki fotoğrafta göreceksiniz. Lise öğrencisi. Yaralanmış ve ailesiyle beraber yaralı haliyle kaçıp Midyat’a gelmiş. İstanbul’da tedavi görmüş. Masumiyetin ve saflığın ihtişamı içinde parlayan o güzelim gözlerinin içine vurulduğu o anın korkusu sinmiş gibiydi.
O vurulma anını Halime hiç unutmayacak.. Halk olarak biz de unutmayalım derim, unutmayalım ki Halimeler bir daha asla, böyle apansız vurulmasın diye..

Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2016
13.04.2016
11.04.2016
10.04.2016
8.02.2016
6.02.2016
5.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
30.03.2016