Oya BAYDAR
Başbakan sağolsun, yazar çizer, yorumcu, vb. takımının -bu arada benim de- haftalık gıdamızı ihmal etmedi, şöyle yağlı etli tarafından ganî ganî verdi. Suriye’de ne işin var, şurada ne işin var, burada ne işin var türünden eleştirilere cevabı pek tumturaklı oldu: “Ecdadımızın at sırtında gittiği her yere biz de gideriz.” Ecdat sözcüğünden çağrışım yapmış olmalı, birilerine giydirmeye hazırlanırken ihmal etmediği deyimle “Hiç kusura bakmasınlar; biz böyle bir ecdat tanımadık, biz öyle bir Sultan Süleyman tanımadık” diyerek Müslüman muhafazakâr AKP siyaset takımının daha baştan kafayı taktığı Muhteşem Yüzyıl TV dizisine saldırdı. Dizinin yapımcısını ve diziyi gösteren televizyon kanalını açıkça kınadığını kendisini dinleyen kalabalığa bildirdi. Yetmedi, “Hakkımızı hukukî yoldan koruyacağız”, dedi, mahkemeleri göreve davet etti.
İster gülelim, ister ülkeyi yönetene bakıp ağlayalım, bu nutku çekerken kendisini alkışlayanların yüzde 80’inin, Muhteşem Yüzyıl dizisinin müptelaları olduğuna bahse girerim. Başbakanlık konutunda da merakla seyredildiği rivayet ediliyor. Tayyip Bey’in sözlerinin dizinin reytingini arttıracağı da tahmin edilebilir.
Ecdat edebiyatına başvurulursa...
Fransa’da, Almanya’da, İtalya’da, İspanya’da, Amerika’da... görece demokratik ve çağdaş ülkelerde ecdad edebiyatına başvuran Başbakan veya Başkan hatırlıyor musunuz? Bu tarz söylemler ya çok eskilerde, birkaç yüzyıl öncesinde kalmıştır ya da aşırı sağ, faşist çevrelerde, hatta onların da geçmişin hayalleriyle avunan en marjinal kesimlerinde. Faşist hareketler bugüne cevap getiremedikleri, yarını hayal edemedikleri için geçmişin zaferleriyle, şanlı tarihle, ecdatla övünürler; ezik kitleleri bu kof edebiyatla afyonlamaya çalışırlar.Yanlış anlaşılmaması için hemen söylemek gerekirse: burada tarihi inkârdan, miladı kendisiyle başlatmaktan, köklerinden kopmaktan değil, kof ecdat edebiyatından söz ediyorum.
Bu tarz bir konuşma ve ardındaki zihniyet; günün sorunları karşısında çaresiz kalanın, gelecek umudu ve vizyonu tükenenin, çuvalladığını içten içe fark edip kitleleri geçmiş tütsüsüyle afyonlamaya çalışanın psikolojisini yansıtır. Sayın Başbakan, son zamanlarda, bu sınıra adım adım yaklaşıyor. Çevresindekiler de durumu fark etmeye başladılar ki, bazen tevil ederek, bazen suskunlukla geçiştirerek, bazen de bir punduna getirip Erdoğan’ın söylediklerinin tam aksini kibarca söyleyerek duruma müdahale etmeye çalışıyorlar. Muhteşem Yüzyıl vakası nasıl gelişecek göreceğiz, ama Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü, Türk TV dizilerinin yurtdışı başarısıyla övünürken Muhteşem Yüzyıl’ın en az 150 milyon seyirciyi televizyon başına çektiğini, bir fenomen haline geldiğini açıkladı bile.
Bu ecdat meselesi, yani atalar, dedeler faslı her zaman sorunlu bir konudur. Toplumun veya kişinin kendini bağladığı, ya da resmi tarihin, resmi ideolojinin topluma dayattığı atalar, zaman içinde devrana göre biçimlenir, sübjektif değerler (ya da değersizlikler, karalamalar) yüklenirler. Şu veya bu yönlerinin altı çizilerek gerçeklikleri olumlu veya olumsuz yönde çarpıtılır. Kutsallaştırılır ve tabulaştırılırlar. Bu konuda sağ ve sol muhafazakârlar birbirleriyle yarışırlar. Osmanlı padişahlarını tu kaka eden, itibarsızlaştırmaya çalışan resmi Cumhuriyet tarih yazımı ile başta Atatürk olmak üzere Kemalist rejimin ileri gelenlerini yıpratmak, karalamak için çabalayan dindar- muhafazakâr tarih yazımı birbirinden farklı değildir. Oysa ecdadın gerçeği farklı bir noktadadır. Yapıp ettikleri bir yana, hepsi bütün zaaflarıyla ve meziyetleriyle, iyileriyle kötüleriyle insandır. Ecdadı yüceltirken onlara kendi bakışımızı, kendi arzularımızı yükleriz ve onları yücelterek kendimize pay çıkarırız. Ya da örneği Tayyip Erdoğan’ın ecdat edebiyatında görüldüğü gibi, ecdad kitlelerin hamasî duygularını okşamak için siyasal amaçlarla kullanılır.
Hangi Kanunî Sultan Süleyman?
Evet, Kanunî’nin kendi yüzyılında muhteşem olduğu açık. İmparatorluğun hem batıda hem doğuda en geniş hakimiyete ulaştığı, denizlere karalara hükmedilip hükümdarların dize getirildiği, içerde dönemine göre ileri yasal düzenlemeler yapıldığı, imar faaliyetlerinin hız ve estetik kazandığı bir dönem; Osmanlı’nın doruğu. Dönemin yıldızı da Sultan Süleyman. Bu tabloyu hiç gözardı etmeden, bir de madalyonun öteki yanına bakalım: Nasıl bir sultan, nasıl bir kişilikti Kanuni Süleyman?
Tarih benim konum değil ama en sıradan biyografide bile rastlayabileceğimiz bir iki ayrıntı! Fermanlarına ve ellerine epeyce kan bulaşmış bir hükümdar o. Savaşlardan söz etmiyorum; boğdurduğu, öldürttüğü öz oğullarını, vezirlerini, paşalarını, hatta saray entrikalarının kurbanı kadınlarını hatırlatmak istiyorum. Öz oğlu Mustafa’yı tahtta gözü var diye boğdurturken, taht kavgasına tutuşan şehzadelerinden Selim’i destekleyip Şehzade Bayezid’i ve ne olur ne olmaz, ilerde tahtta hak iddia ederler diye onun bütün oğullarını öldürtürken, Şehzade Mehmed’i daha üç yaşında yok ettirirken; yakını, can dostu, damadı İbrahim Paşa’yı güç ve iktidar kazandığı için, Topkapı sarayında konukken boğdurturken, Pirî Reis’i, Sadrazam Kara Ahmet Paşa’yı ve kim bilir daha nicelerini idam ettirirken o hep aynı Sultan Süleyman. Sefere çıkılan, kuşatılan, fethedilen topraklarda, hele de Doğu Avrupa’da hâlâ silemediğimiz “barbar Türk” imajının muhteşem yaratıcısı.
Maksadım ecdadı karalamak falan değil. Haksızlık etmemek için gerek Doğu gerekse Batı’da, o dönemlerde hiçbir hükümdarın, hiç bir hanedanın zalimlikte bizimkilerden aşağı kalmadığını da hatırlatmakta yarar var. Zalimlik iktidarın ve muktedirin ayrılmaz parçasıdır, hele de o çağlarda. Hükümdar ne kadar güçlüyse o kadar zalim olur, iktidarını korumak söz konusu olduğunda ne öz evlat ne yoldaş, ne arkadaş dinler. Ama aradan yüzlerce yıl geçip değerler değiştiğinde, kan dökmenin, zalimliğin, despotluğun büyük hakanlık, kahramanlık, kanunilik sayılmadığı günümüzde çağdaş demokratik liderler ecdatla övünmezler, hele hele eninde sonunda bir hikâye, bir masal olan TV dizilerinde ecdat kendi kafasındakinden farklı gösteriliyor diye, yapanı, oynatanı tehdit edip, seyredeni de ürkütmeye çalışmazlar.
Dizinin sadece iki bölümünü seyrettim, para dökülmüş profesyonel bir iş. Tarihî gerçekler açısından benzerlerinden bir farkı yok, görkemli bir masal. Başbakan tartışma başlatmasaydı aklıma gelmeyecekti ama dizide, yirmi iki yıl Kanunî’nin Şeyhülislamlığını yapmış Ebussuut Efendi de sahneye çıkıyor. Başbakan, Şeyhülislam Ebussuut Efendi konusundaki gerçeklerin diziye yansıtılmasından ürküp de kanalı, yapımcıyı, senaristleri testiyi kırmadan dövmeye kalkışmış olmasın!.. Kimilerine göre devrin -hatta bazılarınca tüm Osmanlı döneminin- en yetkin din alimi olan, tarihi verilere göre ise Sünnî İslam’ın en tutucu ve katı çizgisinin takipçisi Ebussuut Efendi, Başbakan’ın zihniyet yapısını da şekillendiren Alevîlik düşmanlığının sembollerinden biridir. O, “Kızılbaş tâifesinin şer’an kıtali helâl olup katleden gâzi; Kızılbaş tâifesinin ellerinde maktul olanlar şehid olurlar mı?” sorusuna, “Olur, gazâ-i ekber ve şehâdeti azîmedir” fetvasını verendir. (Kızılbaşları (Alevileri) öldürmek helâl midir, onları öldüren gazi, onların öldürdükleri şehit olurlar mı? sorusuna, “Olurlar, hem de din yolunda en büyük savaş, Tanrı yolunda büyük şehitliktir” cevabı). Bu ve benzer fetvalara dayanılarak akıtılan Alevî, Kızılbaş, Zerdüştî, Ezidî, Mecuzî kanını varın siz düşünün. Başbakan’ın Sünnî İslamın dışında kalan inanç gruplarına karşı zaman zaman pervasızlaşan söylemini hatırlayınca, işin bir de bu yanını düşünmekten alakoyamadım kendimi.
Başbakan’ın dizideki Sultan Süleyman’ı beğenmeyip, “Biz böyle Sultan Süleyman tanımadık” dediği Kanuni’nin ellerinde bol miktarda kan ve dahi evlat kanı, yönetiminin arkasında da Ebussuut Efendi zihniyeti vardı. Öte yandan, at üstünde uzun kalmak günümüzde meziyet sayılmasa da, Başbakan’ın bilgi eksiğini gidermek için, 46 yıl tahtta kalmış Kanunî’nin sarayda geçirdiği zamanın seferlerdekinin en az beş katı olduğunu da hatırlatmak gerek. Bence sayın Tayyip Erdoğan dizideki duruma şükretsin, fazla kurcalamasın bu işi. Dizinin kusuru Sultanın aşk meşk hayatını, yani en insan yanlarını göstermek olsun. Ya ecdadımızın öteki yüzünü gösterseydi!..
Son bir söz: İleri demokrasinin ayrılmaz parçası olan düşünce ve ifade özgürlüğü yukardan bahşedilmiyor, özgürlükler için direnmek ve mücadele etmek gerekiyor. Diziyi gösteren kanal, ardındaki sermaye grubu, yapımcılar, senaristler ve de milyonlarca izleyici buyrukçu, sansürcü zihniyetin sopa göstermesi karşısında milim geri çekilmemeli, pes etmemelidir. Bekâra karı boşamak kolay gelir, işin ucunda büyük maddi kayıplar var, vb. diyebilirsiniz. Ama işin daha da ucunda hak ve özgürlüklerin korunması var. Ben kendi payıma, Başbakan’ın müdahalesine karşı sadece yazıp çizmekle kalmayıp diziyi izlemeye başlayacağım. Karınca kararınca reytingi artırmak için...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları




















































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024