Pelin CENGİZ
Türkiye Varlık Fonu, kurulduğu 2016 yılından bu yana Türkiye’nin gündemindeki yerini koruyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yönetim Kurulu Başkanı, damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Başkan Yardımcısı olduğu Varlık Fonu, yeni satın alma ve yeni operasyonlarda adından çokça söz ettirecek gibi duruyor.
Son günlerde en büyük operasyonunu gerçekleştirerek, ortaklık yapısı yıllar içinde yılan hikayesine dönüşen GSM operatörü Turkcell’i satın aldı, en büyük hissedar oldu. Son derece karmaşık satın alma operasyonunun ardından gelmek istediğim yer, Türkiye Varlık Fonu’nun bundan sonra gündemindeki olası hisse ya da şirket satın almaları üzerine…
Geçtiğimiz günlerde, gündemin hızlı değişmesinden kaynaklı olarak üzerinde fazla durulmayan bir açıklama yapıldı.
Açıklama, Varlık Fonu’nun maden projelerini devreye aldığı ile ilgiliydi.
Türkiye Varlık Fonu'nun yaklaşık 20 değerli maden sahasını bünyesine kattığını belirten Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez, büyük bir “maden holding” oluşturmak için çalışmalara başladıklarını söyledi.
Türkiye’nin demir, altın, kömür, bakır, alüminyum, çinko gibi madenlerde büyük bir ithalatı bulunduğunu aktaran Sönmez, cari açığa yönelik başka bir projenin de “yerli kömürden elektrik üretimi” olduğunu ifade etti.
TVF’nin büyük bir linyit yatağı olan Afşin-Elbistan C segmentini aktive etmek için fiili olarak çalıştığını kaydeden Sönmez, bu konunun Türkiye’nin cari açığına dönük yatırımları olduğunu, bu yatırımlara Türkiye’nin ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Sönmez, konuşmasında şunları söylemişti:
“Yerli kömürden enerji üretimini Türkiye artırmak zorunda ve cari açığı kapatmak zorunda. Afşin-Elbistan C segmentini aktive etmek için kabaca 2,5-3 milyar dolarlık bir yatırımdır bu. Bugün fiili olarak çalışıyor data room'da yabancı yatırımcılarla bilgi paylaşımındayız. Burada büyük yatırımcı olarak Varlık Fonu olacak, yatırımcıların da küçük yatırımcı olmasını ve finansmanı ve ilgili malzemeyi de getirmesini istiyoruz.”
Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) tarafından Maraş, Afşin’de gerçekleştirilecek olan “Afşin C Termik Santralı ile Açık Kömür İşletmesi ve Düzenli Depolama Alanı Projesi” kapsamında her biri 600 MW gücündeki üç üniteden oluşan 1.800 MW kurulu gücün hayata geçirilmesi hedefleniyor.
Nihai ÇED raporuna göre, proje bedeli 17 milyar 300 milyon TL…
Daha önce EÜAŞ tarafından yapılması planlanan bu termik santrale ÇED onayı verilirken, bu enerji yatırımını bundan sonra Varlık Fonu üstlenecek.
Bu aynı zamanda, havası, suyu, toprağı yıllarca ekonomik ömrünü tamamlamış santrallerle kirletilen Maraş’ın giderek daha yaşanmaz bir yer haline geleceği anlamına geliyor. Maraş’a bağlı Afşin/Elbistan bölgesinde 33 yıldır çalışan Afşin A ve 15 yıldır çalışan Afşin B santralleri bölgede geri dönüşü olmayan tahribatlar yarattı.
Greenpeace’in 2014 tarihli "Sessiz Katil" raporuna göre, Afşin’deki santraller Avrupa’nın en yüksek kirlilik kaynaklı muhtemel ölüm oranına sahip.
Greenpeace Akdeniz’in Mart 2019’da hazırladığı "Afşin’de Kömürlü Termik Santrallerin Bedeli" isimli hava modellemesi raporuna göre, bu santraller kum tanesinden bile küçük parçacık madde (PM2,5) ve azot dioksit (NO2) kirliliği nedeniyle bugüne kadar 17 bin erken ölüme neden oldu.
Afşin’e toplamda altı yeni santral daha yapılmak isteniyor. Bu modellemeye göre, mevcut santraller ve yapılması planlanan santraller ömürlerini tamamladığında toplamda 32 bin erken ölüme neden olacak.
1,1 trilyon dolarlık değeriyle dünyanın en büyük varlık fonuna sahip Norveç, fosil enerji şirketlerine yönelik 3,3 milyar dolarlık yatırımlarını çekerken, Türkiye, iklim kriziyle mücadele trendlerinin tam tersi şekilde ilerleme gösteriyor.
Halihazırda BOTAŞ’ın ve TPAO’nun yüzde 100 sahiplik yapısı Fon kapsamında bulunuyor. Bu iki büyük enerji şirketi ile Fon’un enerjideki sektör payı yüzde 27.
Belli ki, bu pay gelecek dönemlerde artırılmak isteniyor.
Varlık Fonu çatısı altında kuruluş tarihleri 2020 olarak görülen iki şirket daha var.
Biri, TVF Enerji diğeri ise TVF Rafineri ve Petrokimya.
TVF Enerji’nin kuruluş amacı, “Yerli kaynaklardan elektrik üretecek santrallerin önümüzdeki dönemde ülkemiz ekonomisine kazandırılması ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır” olarak belirtiliyor.
TVF Rafineri ve Petrokimya için,“Planlanan 10 milyar dolarlık rafineri ve petrokimya kompleksi ile Ceyhan’ın uluslararası enerji merkezi olması hedefi desteklenecek, petrokimya ürünlerini hammadde olarak kullanan sektörlerimizde dışa bağımlılık kalıcı olarak azaltılacaktır” ifadeleri yer alıyor.
Geçtiğimiz nisan ayında, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen kanun değişikliğiyle Türkiye Varlık Fonu’na coronavirus salgını sürecinde sermaye ya da nakit akış sıkıntısı yaşayan şirketlere ortak olma işlemlerinde muafiyetler getirildi.
Yeni yasa değişikliğiyle TVF, kamu yararına stratejik şirketlerin kontrolünü tek başına ya da mevcut ortaklarla beraber alabiliyor. Yasayla TVF’nin bir şirketi satın alması veya ortak olması işlemlerine, Sermaye Piyasası Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’nun bazı hükümlerinden muafiyet sağlanıyor.
Bu yasa değişikliğinin hemen öncesinde Bloomberg’de yer alan bir haberde, Bloomberg’e bilgi veren üst düzey bir yetkili, gelecek dönemde artan sayıda reel sektör şirketinin kamuya geçmesinin beklendiğini belirtmiş, enerji, telekomünikasyon ve altyapı firmalarının stratejik olarak değerlendirildiğini söylemişti.
Özetle, coronavirus döneminde zora düşecek enerji, telekomünikasyon ve altyapı şirketleri Türkiye Varlık Fonu tarafından kurtarılacak.
Varlık Fonu, Ekim 2019’da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı ekonominin üç yıllık yeni yol haritasını çizen Yeni Ekonomi Programı'na (YEP) alınmış, Fon’un enerji şirketlerine de ortak olabilmesinin önü açılmıştı.
Bundan önce batık müteahhitleri kurtarmak için araçsallaştırılan Fon, kamu kaynağı ile İstanbul Finans Merkezi’nin yapımını üstlenen ancak işleri yolunda gitmeyen Ağaoğlu, İntaş ve YDA inşaat şirketlerinin haklarının tamamını devralmıştı.
Zaten, yukarıda bahsettiğimiz birkaç ay içinde gerçekleşen yasa değişikliğinin hemen ardından gelen Turkcell operasyonu, yakında enerjiyle ilgili olası operasyonların da habercisi gibi…
Aslında çok yakın tarih kronolojisine dikkat edilecek olursa, hepsinin bir puzzle’ın parçaları olduğu görülüyor.
Bu yasa değişikliğinin hemen öncesinde de, Türkiye Varlık Fonu ile Çin İhracat ve Kredi Sigortası Kurumu (Sinosure), iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve yatırım işbirliğini artırmak için 5 milyar dolarlık mutabakat belgesi imzalamıştı.
Belgeye göre, Türkiye Varlık Fonu'nun cari açığın azaltılmasına dönük enerji, petrokimya ve madencilik sektörlerindeki projelerine Çinli yatırımcı, müteahhit ve finansal kurumları tavsiye edecek.
Türkiye ve Çin arasındaki enerji üzerinden stratejik işbirliklerinden şu yazıda bahsetmiştik.
Türkiye Varlık Fonu’nun enerji alanında birkaç stratejisi olacak gibi duruyor. Biri mevcut maden yataklarının ve kömürlü termik santrallerin devreye alınması, diğeri ise zor durumdaki hatta belki içi boşaltılmış enerji şirkelerinin Fon’a park ettirilmesi…
Tabii bu noktada, Varlık Fonu’nun Sayıştay denetimine tabi olmadığını da hatırlatmak gerek. Fon’u denetleyen KPMG, BOTAŞ’ın özellikle Fon’a devrinden sonraki döneme ilişkin pek çok tutarsız bilgi tespit etmişti.
Bundan sonra yapılacak enerji yatırımları da en az şu ana kadarki operasyonlar kadar tartışmalı olurken, bir o kadar da şeffaflıktan uzak olacak gibi görünüyor…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022