Taha Akyol
İngiltere ve Almanya Başbakanlarının Ankara’yı ziyaretleri, Türkiye-Avrupa ilişkilerinin buzdolabından çıkması yönündeki adımlar olarak görüldü.
Bu kısmen doğru.
Avrupa, Putin Rusya’sının yarattığı tehdide karşı Türkiye ile “stratejik” ilişkilerini geliştirmek ihtiyacında... Türkiye de “Avrupa savunma mimarisi”ne aktif olarak katılmak arzusunda.
Savunma sanayimizdeki başarılı gelişme, Türkiye’nin stratejik değerini daha da artırıyor.
Fakat bu Avrupa Birliği üyelik sürecinin yeniden başlaması anlamına gelmiyor.
STRATEJİK FAKTÖR
Putin Rusya’sını Avrupa’nın tehdit olarak görmesinin tek sebebi, Ukrayna’ya saldırması değil, daha derinlerde.
Putin, “Sovyetler Birliği çökmemeliydi” görüşündedir. (3 Nisan 2018)
Haziran 2019’da Kırım’ı Rusya’ya ilhak etti.
21 Şubat 2022 tarihli ünlü nutkunda, “Ukrayna 1700’den beri Rus toprağıdır” ve “kan bağımız var” diye konuşmuş, Çarlık tarihine referanslar yapmış, ertesi gün Rus ordusu Ukrayna’ya saldırıyı başlatmıştı.
Putin aynı zamanda silahlanıyor. 2 Mart 2018’de “yenilmez, durdurulmaz” olarak nitelediği 6 adet yeni füze projelerini açıklamıştı… Dört gün önce, 28 Ekim 2025’te Putin “durdurulamayacak silahlar” diyerek iki yeni silahı tanıttı: Biri Burevestnik denilen nükleer enerjili ve sınırsız menzilli seyir füzesi… Öbürü, Poseidon adlı insansız nükleer denizaltı torpidosu…
Trump’ın güvenilmez tavırları da Avrupa’da endişeyi artırıyor. Almanya, kısıtlı savunma bütçesine iki ayrı kalemde 70 milyar Avro ekledi…
Avrupa’nın kendi savunma gücünü kurmada Türkiye’ye ihtiyacı var.
Ama bu stratejik gerçekler, AB yolunu açacak gibi gözükmüyor.
ERDOĞAN NE DİYOR
Başbakan Erdoğan, 18 Mart 2003’teki ilk hükümet programında “Türkiye Avrupa değerler sisteminin bir parçasıdır… AB’ye tam üyelik hükümetimizin hedeflerinin başında gelmektedir” diyordu.
2011’oe bile AB Süreci’ni “Cumhuriyet’ten sonraki en büyük modernleşme atılımı” olarak övüyordu.
Bu yönde, özgürlükler ve hukuk alanında birçok yasal ve anayasal reform yapıldı. Avrupa tarafından alkışlandı, ülkeye yatırım yağdı.
Fakat otoriterleşme adımları sorunlara yol açtı. Şubat 2014’te çıkarılan internet yasasıyla iletişim özgürlüğünün kısıtlamasına AB’nin tepki göstermesi, bir simgedir.
İnternet Yasası’nın ilgili maddelerini AYM iptal etti, bunu da belirtelim.
AB hukuk kurumları CB sistemine sert eleştiriler yöneltti. Bu dönemde Erdoğan “Bunlar Haçlı ittifakı” diye de konuşuyordu. (17 Mart 2017).
Hatta AB’ye ihtiyacımız kalmadı” diyordu. (1 Ekim 2017
Bu dönem, ekonominin de bozulma sürecidir.
HUKUK FAKTÖRÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan son yıllarda şu tezi savunuyor: “Avrupa Birliği’nin artık ülkemizle ilişkilerine stratejik bir bakış açısıyla yaklaşması ve adımlar atması gerekiyor.” (17 Kasım 2021)
Yani hukuk ve demokrasi standartlarını içeren Kopenhag Kriterleri’nin göz ardı edilip “stratejik bakış açısıyla” AB üyelik sürecinin yeniden başlatılması…
Fakat, AP Türkiye Raportörü Sanchez Amor’un sözleri şöyle:
“AB üyeliği askeri güçten değil, demokrasiden geçiyor.” (3 Nisan 2025)
Şansölye Merz, Ankara ziyaretinde, “güvenlik politikalarında yakın işbirliği içinde olacağız” diye vurguladı ama şöyle devam etti:
“Türkiye’nin Avrupa’ya giden yolunu ele aldık. Bu, Kopenhag kriterlerine uyulmasından geçiyor. Türkiye’de verilen kararlar bu koşulları yerine getirmiyor. Yargının bağımsızlığıyla ilgili endişelerimi de dile getirdim. Bazı uygulamalar, Avrupa’daki hukuk ve demokrasi anlayışımızla bağdaşmıyor.”
Belli ki Avrupa ile stratejik ilişkilerimiz gelişecek, bu siyasi ilişkileri de olumlu etkiler. Fakat AİHM kararlarını uygulamadan, kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, fikir ve ifade hürriyeti gibi Kopenhag Kriterlerini kabul etmeden üyelik müzakerelerinin başlaması ihtimali neredeyse yok.
YENİDEN KRİTERLER?
Tam üyelik şart değil, “müzakerelerin başlaması” bile yatırımcıya hukuki güven hissi verir, ülkeye ilk on yıldaki gibi yatırım akmaya başlar ama ufukta henüz gözükmüyor.
Nitekim Merz’in Türkiye’ye gelmesinden bir gün önce, AB Komisyonu, “demokrasi, hukuk devleti ve ifade özgürlüğü alanlarında gerileme yaşandığı gerekçesiyle”, Türkiye ile fillen durmuş olan adaylık sürecini resmen durdurdu. (28 Ekim)
Cumhurbaşkanı Kopenhag Kriterleri’ne yeniden döner mi?
Basın toplantısında bu soru soruldu, “Ankara kriterleri”nden bahsetti.
Zaten muhalefeti “silkelemesi”, yargının durumu ve medyaya baskılar da öyle bir niyetinin olmadığının gösteriyor.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTYemenici’nin uyarısı ne kadar haklı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBriceno Barrios ve diğerleri… 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUArada hadise/ler var; MHP ile AK Parti bağı kopar mı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYASAYIN ABDULLAH ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ, DEMOKRATİK CUMHURİYET, DEMOKRATİK TOPLUM VE DEMOKRATİK SİYASET.. 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRCasuslukla suçlanan isim anlattı: AKP’li bakanlarla Londra’da toplantı organize etmiş 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Avrupa 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhuriyete ikinci yüzyılında yeni kalıp arayışı 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMami, IKE ve Hüseyin-2 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm süreci iktidar bilmecesini nasıl çözecek? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİbrahim Kalın'la Heidegger'in Kulübesi'ne Yolculuk 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyasette kim kiminle yürür? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHaram paranın faizi helal midir? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞHamdi Ulukaya (Çobani) en zengin Türkiyeli seçilmesi üstüne... 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselMerkez Bankası zor bir viraja girdi 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFed mi, TCMB mi? Çetrefilli bir soru, ironik bir cevap 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTrafik, yargı ve casusular 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.10.2025
29.10.2025
28.10.2025
26.10.2025
25.10.2025
22.10.2025
21.10.2025
19.10.2025
17.10.2025
15.10.2025