Taha Akyol
Meclis Komisyonu, DEM’e göre ağırdan alıyor, süreç istedikleri gibi işlemiyor.
Sürece bu defa öncülük eden MHP lideri Devlet Bahçeli de kısmen bu görüşte. Daha önce, Öcalan’ın gerekli açıklamaları yaptığına işaret ederek “barış kuşu tek kanatlı uçmaz” diye konuşmuş, devletin de kanat çırpması gerektiğini ima etmişti.
Öcalan’a komisyondan seçilecek bir milletvekilleri heyetinin gönderilmesi teklifi de MHP’den gelmişti.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan ise daha mesafeli duruyor, yol açılsın da ben ondan sonra yürüyeyim der gibi...
Bahçeli’nin “gerekirse üç arkadaşımı alır İmralı’ya ben giderim” sözünün asıl muhatabının da Erdoğan ve Ak Parti olduğu açık değil mi?
Erdoğan’ın oy hesabında ne kadar titiz olduğu uzun zamandır biliniyor. Bu hesapla mı ağırdan alıyor yoksa elinde devletin çok özel istihbari bilgileri mi var? Böyle ise hiç olmazsa Bahçeli’ye açıklaması lazım.
MESELEYİ GÖRMEK
Evvela şu gerçeği görmek lazım: Türkiye’de bir Kürt sorunu vardır. Kelimesinin bile yok sayıldığı dönemler oldu, çözülmedi. Aksine, İktisat Bakanı Celal Bayar’ın Aralık 1936’da Cumhurbaşkanı Atatürk’e sunduğu “Şark Raporu”nda belirttiği gibi, “aks’ül amel” yani tepki doğurmaktan başka bir şeye yaramadı.
Şehitlerimiz de boşuna can vermedi. Onların mücadelesi sayesindedir ki PKK, istediği coğrafyayı ele geçiremedi. Bir yandan Türkiye içinde eylem yapamaz hale gelmesi, öbür yanda Suriye’deki yeni gelişmeler ve çağın genel şartları, Abdullah Öcalan’ın deyişiyle, PKK’nın “ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli” kılmıştır.
Saygın Kürt aydını merhum Tarık Ziya Ekinci her zaman PKK’nın terörüne ve totaliter yapısına karşı olmuştu, “PKK’nın miadının doldurduğunu” da altı sene önce söylemişti. (20 Şubat 2019)
Bu bakımlardan, bu defa süreç, zaman ve zemin itibariyle uygundur. Bahçeli’nin sinirli ve daima birilerini aşağılayan üslubunu doğru bulmam ama bu defa böyle bir sürece öncülük etmesi doğrudur. O karşı çıksaydı mümkün olmazdı zaten.
MUHATAP ÖCALAN
Ben Öcalan’ın devlet tarafından MİT yoluyla muhatap alınmasını doğru buluyorum çünkü PKK üzerinde kimse onun kadar etkili olmaz. AİHM kararına rağmen, yani hukuka aykırı olarak hapiste tutulan Demirtaş bu etkiyi sağlayamazdı. Öcalan’ı idolleştiren Kandil’in defalarca Demirtaş’ı aşağılayan açıklamaları olmuştur.
Demirtaş siyasete devam edebilseydi, muhtemelen Kandil’e karşı bir “mukabil ağırlık” oluşturabilirdi, olmadı.
PKK’nın silah bırakma yoluna girmesini ancak Öcalan sağlayabilirdi, fakat Öcalan’a Meclis’ten heyet gönderilmesini doğru bulmuyorum. Komisyon üyeleri neyi soracaklarsa MİT’e bildirsinler, Öcalan’ın cevaplarını MİT getirip Komisyona yazılı metin olarak iletsin. Bunun kamuoyunda daha makul bulunacağını düşünüyorum.
Bu tür süreçlerde duygulara saygı göstermek, rencide etmekten, toplumsal tepki çekmekten sakınmak gerekir. Dahası, sonucu netleşmemiş bu süreçte, İmralı’ya Meclis’ten heyet göndermek, ona siyasi meşruiyeti resmen ve çok erken vermek olur.
Karşı karşıya olduğumuz sorun, iki kimliği bir bayrak altında yeniden birleştirmek gibi son derece karmaşık ve son derece duygusal bir sorundur. Öfkeli konuşmalar bunu büsbütün zorlaştırır.
GELECEK NESİLLER
Diğer bir mesele, “nesiller” meselesidir. “Maksimalist” tavırlardan sakınmak, birtakım talepleri, bugünkünden hayli farklı siyasi ve sosyal ortamda yaşayacak olan gelecek nesillere bırakmak lazımdır.
Bugün kimlik duygularının hayli kabardığı bir süreçten geçiyoruz. Silahlı çatışmanın duygulardaki etkisinin azalacağı, ülkenin iktisadi ve siyasi bakımdan daha gelişeceği ortamda nesillerin tavrı farklı olur.
Bu gerekçeyle ben “üniter devlet” zeminini zorunlu görüyorum.
Öcalan’a heyet gidecek veya sorular gönderilecekse mutlaka KCK meselesinin de sorulması gerekir. Çünkü KCK, kimlik meseleleriyle yetinmiyor, iktisadi konularda, mesela mülkiyet konusunda bile “ayrı” bir rejim öngörüyor; “Komünal ekonomi”yi savunuyor.
Ayrı bir “KCK vatandaşlığı”, ayrı bir “halk savunma birlikleri” ve ayrı bir “komünal ekonomi” ki, dünyada artık sadece Kuzey Kore’de kalmış bir kolektivizm…
KCK meselesini zaman zaman yazacağım.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAdaya da gidildi; peki bundan sonraki hamle ne? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeepfake mi? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSıra Mansur Yavaş’ta mı? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCHP’siz İmralı olur ama çözüm süreci olmaz 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciZindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’ 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYDünya gündemi ve Türkiye'de barış sureci 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBravo CHP’ye!!! 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanCHP’nin kendi geleceği ile büyük Kürt imtihanı 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşuİmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMeclis komisyonu İmralı’ya gidecek ama nasıl… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDünya değişirken İBB İddianamesi! 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal eti kimler paylaşıyor? halktv.com.tr şirket şirket ortaya çıkardı 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli’nin dediği olursa 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.11.2025
21.11.2025
19.11.2025
18.11.2025
16.11.2025
14.11.2025
12.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025