Taner AKÇAM
En çok komplo teorilerini sevdim. Hele “zamanlama anlamlı” cümlesi yok mu, bayılıyorum bu cümleye. Şimdi bu iddia da bulunanlar, acaba yolsuzluk soruşturması seçimlerden sonra ortaya çıksaydı, “zamanlama çok anlamsız” mı diyeceklerdi?
Elbette değil; o zaman da “zamanlamanın çok anlamlı olduğu” cümlesi aynı rahatlıkla kurulacaktı.
Yanlış anlaşılmasın, bence de zamanlama çok anlamlı; tam da seçimlerden önce...
Önce bir tespit: Hiçbir şey bilmiyorum. Hiçbir arka plan bilgisine de sahip değilim.
Türkiye açık bir toplum değil henüz. Ve günlük gazete bilgileri ile son gelişmeleri analiz etmek son derece eksik olur.
Kendimden biliyorum. 1980’in başlarında, siyaseten çok aktif iken, benim bildiklerim ile kamuoyunun bildikleri arasında korkunç bir uçurum vardı. İnsanlar, benim bildiklerimin yüzde 10’unu bile bilmiyorlardı.
Bu nedenle son gelişmeler hakkında, günlük gazete bilgilerinden kalkarak yorum yapmak istemem, elim titrer...
Gene de günlük basında yer alanlar dışında hiçbir bilgim olmamasına rağmen bazı şeyler söylemem mümkün.
Daha çok zihniyet dünyamıza ilişkin.
Bazı paralellikler beni ürkütüyor çünkü.
Hükümete yakın basında ileri sürülen tüm iddiaların doğruluğunu kabul etmeye hazırım. Tartışmaya oradan başlamanın faydalı olduğunu düşünüyorum.
Doğrudur! Yolsuzluk soruşturmalarının altında “dış mihraklar” vardır. Özellikle İsrail ve ABD bu işleri başlattı.
Çünkü İsrail, İran ambargosunu delmemizi istemedi. Halk Bankası bu nedenle hedef alındı. ABD ise Çin ile silah antlaşması yapmamızı istemedi. Bu, NATO’ya meydan okumaktı. Buna bir de Barzani ile ABD’ye rağmen yapılan petrol antlaşmasını ekleyin.
Bu kadarına müsaade edilemezdi. Türkiye’nin Batı’nın denetiminden çıkmaya ve “onurlu ve dik dış politika” izlemeye başladığını görenler düğmeye bastı.
Son yolsuzluk operasyonu, uluslararası komplonun bir parçasıdır. Ülke kapalı kapı arkası hesaplarla karanlığa ve kaosa sürüklenmek isteniyor. AKP’yi bitirme planı devreye sokulmuştur.
Yapılacak şey Milli İrade’ye sahip çıkmak; İstanbul Baronlarının gizli oyunlarına direnmektir.
Galiba, herhangi bir tezi açıkta bırakmadım. Hükümete yakın basında söylenenlerin genel çerçevesi bu.
Dikkatimi çeken husus şu: Bu memlekette ne zaman yenmiş bir bokun üzerine gidilme ihtimali ortaya çıksa, “dış mihraklar” diye canhıraş çığlıklarla bağırmaya başlıyoruz.
Benzerlik ve süreklilik ürkütücü. Sadece iki üç tanesini sayayım:
1915 Ermeni soykırımı oldu, Türkiye soykırımı kabul etmelidir: Soykırım iddiaları Türk milletini ve Müslümanları lekelemek isteyen dış mihrakların uydurmasıdır.
Kürtler eziliyor, özgürlük onların hakkıdır: PKK yabancı mihrakların uzantısıdır. Kürt meselesini Türkiye’yi bölmek isteyenler çıkartmıştır.
28 Şubat sürecinde, bankalar soyuldu: Bunu iddia eden vatan- millet düşmanıdır.
Gezi, İstanbul insanının yeşil alanına sahip çıkmasıdır: Gezi uluslararası bir komplodur, darbe girişimidir.
Ve son yolsuzluk soruşturmaları da öyle... O da yabancı oyunu.
Benim çıkarttığım sonuç şu: Bu Türkler hiçbir sorunlarını kendileri çözmeyi beceremiyor. O hâlde bu memlekete yabancı, özellikle de İsrailli savcılar lazım.
Belki iliklerimize kadar işlemiş anti-Semitizm’e karşı da iyi bir ilaç olur bu.
Ne zaman öğreniriz bilemem: Artık çağımızda Ulusal Egemenlik zırhı arkasına sığınılıp pisliklerin üstü örtülemez.
Her işin bir komisyonu olduğunu ABD’den ben bile duydum.
Eskiden sadece Kemalist- Elitler yeme lüksüne sahipti; bu iktidar, yolsuzluğu elitlerden almış halkımıza yaymış gözüküyor.
Kural basittir: Senin bir açığın, eksiğin varsa dışarıdaki onu kullanır! Niye kullanmasın ki! Sanki sen diğerinin açığını kullanmıyor musun?
Milli İrade, o yolsuzluk dosyalarını eline aldığın, yetim hakkı yiyen, oğlun, kardeşin bile olsa içeri tıktığın zaman tecelli eder.
Gerisi lafı güzaf!
[email protected]
http://www.taraf.com.tr/taner-akcam/makale-israilli-savci-istiyorum.htm
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.05.2025
24.03.2025
5.06.2023
1.04.2021
15.07.2020
2.05.2020
25.04.2020
22.04.2020
5.04.2020
28.01.2020