Yıldıray OĞUR
Biri 1989-1991 arasında son vazifesini Ankara’da yapmış, o yıllardan beri de adı Türkiye’deki bütün komplo teorilerinde ve komplo olmayan büyük hikâyelerde geçen emekli Büyükelçi Morton Abramowitz. Diğeri 2003-2005 arası Türkiye’nin en çalkantılı, darbe üstüne darbe atlattığı yıllarında Ankara’da görev yapmış, statükoyla kurduğu şaibeli ilişkiler yüzünden neredeyse apar topar Türkiye’den gönderilmiş Eric Edelman.
Halen ABD’de Türkiye denince danışılan, raporlar yazan iki eski büyükelçi. Abramowitz’in Gülen’den Erdoğan’a herkesle şahsi tanışıklıkları, Edelman’ın da Türkiye’de gazeteci, asker tanımadığı az insan var.
Bu iki isim ABD’nin meşhur düşünce kuruluşlarından Bipartisan Policy Center için Türkiye’deki yerel seçimlerden 15 gün önce kapsamlı bir rapor hazırladılar.
Ama bipartisan, yani partilerüstü, tarafsız kelimelerinin en az tarif edebildiği rapor, Türkiye’deki CHP militanı öfkeli köşecilerden birinin yazacağından biraz daha soğukkanlıydı.
Erdoğan’ı daha önce Putin’e, hatta hızlarını alamayıp Ukrayna’nın devrik liderine benzetmiş ikilinin bu kez Erdoğan’ı İslamcı Franco ilan edip el yükselttikleri rapordan birkaç tespiti hatırlayalım:
“Erdoğan’ın meşruiyeti Gezi Parkı protestoları ve yolsuzluk soruşturması ile delindi. Bu trendi tersine çevireceğine inanmak için bir neden yok.”
“Erdoğan neticede dışarıda kalacak. Önemli soru ise bu süreçte Türkiye’ye ne kadar zarar verecek?”
“Erdoğan da darbe aldığının farkında. 2011’deki gibi yüzde 50 oy alamaz. CHP’nin yüzde 30’un üstünde, AKP’nin de yüzde 40’ın altında oy alması halinde ise oyuncular değişebilir.”
“Erdoğan’ın gücü 2010’dan bu yana düşüşe geçti. Kendisini iktidara taşıyan koalisyonları ve kendisini destekleyen liberalleri kaybetti. O zamandan beri Erdoğan, seçilmiş bir sultan veya İslami Franco.”
“Erdoğan kontrolünde, daha otoriter ve İslamcı bir Türkiye, ABD için daha az güvenilir ve daha az istikrarlı bir müttefik olacaktır. Erdoğan yönetimde daha uzun kaldıkça, kırılgan olan Türk-Amerikan ittifakı için risk büyüyecektir...”
Büyük öngörüler. Haklarını yemeyelim raporda Sarıgül’ün kazanma ihtimalinin abartılmaması (demek ki ABD’de birileri bunu abartmış) ama Mansur Yavaş’ın kazanabileceği söylenmiş.
İki eski büyükelçinin çuvallama performansı ve öfke kontrolü yine de onlardan iki gün önce hızını alamayıp The American Interest dergisinde The End of Erdoğan diye Erdoğan’ın bitişini ilan etmiş meşhur ABD’li Türkiye uzmanı Henry Barkey’inki kadar acıklı değil.
“Yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara gibi yerlerde kaybetmesi de kendi partisi içinde ona karşı bir hareketi tetikleyebilir. Parti içinde bazıları Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün müdahale etmesini gizli gizli istiyor” arzuları şelale tahminleri, tıpkı Sarıgül’ün Kürtlerin oylarını da alıp seçileceğiyle ilgili taktik-istihbarat-ümit arası değerlendirmeleri gibi 30 Mart gecesi tuz buz oldu onun da.
Tabii Foreign Policy’den, The Times’a Erdoğan’ın bitişini daha sandıklar açılmadan ilan etmiş bütün diğer öfkeli analizler de.
Paralel devlet iddialarını külliyen komplo ilan edip, “sufi lider” Gülen analizleriyle okuma özrünü ortaya koymuş New York Times’ın editoryal aklının Obama’yı, bir tek Suriye’ye, Kırım’a yapamadığı askerî müdahaleyi Türkiye’ye yapmaya çağırmadığı kaldığı başyazıları da 30 Mart gecesinin açık ara kaybedenlerinden.
Türkiye’de Erdoğan’ın bitişini ilan eden, onun ipine sarılan herkese de “kaybedeceksiniz” diye parmak sallayan öfkeli emekli liberallerin, açıkça siyasi tavır almış İstanbul burjuvazisinin kibrinin ve özgüvenlerinin kaynağının Amerika’dan yükselen bu “finish him” sesleri olduğu açık.
Anlayamadıkları; ABD’de bir wodoo bebeğine iğne batırılınca buradaki Başbakan’ın acılar içinde kıvrandığı günlerin artık geride kaldığı.
Bir sürü sebepten dolayı.
Birincisi aradığınız o dünyanın moral ve askerî üstünlüğü elinde bulunduran Amerikan İmparatorluğu’na artık ulaşamıyorsunuz. Suriye’deki katliama katliam, Mısır'daki darbeye darbe diyemeyen, Kırım’ı Rusya’ya teslim eden, Putin ordusuyla Alaska’ya ava gelse en fazla av yasağı olan hayvanların listesini yayınlayabilecek bir Beyaz Saray var artık. ABD'li diplomat ve uzmanların isabetsiz, öfkeli, gerçeklerden, zamanın ruhundan kopuk 30 Mart analizlerinde de görünen bu bir imparatorluğa yakışmayan devlet ve entelektüel akıl ile başkası da artık mümkün değil zaten.
İkincisi Erdoğan iktidarına açıkça diktatör denmeden bir süre önce başlayan “öngörülemez lider Erdoğan” eleştirilerindeki “öngörülemez”liğin aslında “kontrol edilemez” olduğu açıktı.
Haklılar, Türkiye, ekonomisi, demokrasisi ve bölgesindeki ağırlığıyla kontrol edilebilir ülkeler sınıfından çıktı. Türkiye’nin kontrolü Türkiye halkının elinde. 'Arap Baharı’ndan sıkılıp eski usullere dönmeye başlayan ABD’nin bunu kabul etmesi zaman alacak. Mısır’ın kontrol dışına çıkmasını darbeyi destekleyerek kısa süreliğine durdurmuş olabilirler. Ama Türkiye ile diğer Avrupalı müttefikleri gibi eşit bir ilişki kurmak zorundalar. Aslında bütün bölgeyle bunu yapmak zorunda kalacakları günler de uzak değil.
Ama herhalde bu yeni dünyaya, en son Türkiye’deki siyasi pozisyonlarını ABD’ye göre belirlemeye alışmış İstanbul burjuvazisi ve bazı aydınlar alışacak. Son bir ayda ABD’ye bakıp Erdoğan’ın fişi çekildi diyerek siperlerinden ellerindeki baltalarla çıkanlar için 30 Mart gecesi tosladıkları sandıktan sonra geriye dönüş artık çok zor olacak.
30 Mart seçimlerinde ABD’nin oynadığı bütün atlar kaybetti, güvendiği bütün dağlara kar yağdı, tahminlerinin hepsi temenni çıktı.
Nasıldı o söz 30 Mart gecesi, “Bir imparatorluğun da çöküşünü” seyrettiniz…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025