Yıldıray OĞUR
Tırların Ankara’dan onlarca şehir merkezinden geçmesine izin verilip Adana’da durdurulması bir tesadüf değildi. Çünkü tam o sırada Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve 142 Büyükelçi 6. Büyükelçiler Konferansı için Adana’ydı.
Gerisini iddianameden okuyalım yine:
“Tüm Dünya Ülkeleri Büyükelçilerinin toplantı yaptığı bir ilde "El Kaideye yardım götüren ya da El Kaide Terör Örgütü'ne ait tır olduğu sanılan" MİT Tırları'nın Ankara'dan Adana'ya kadar gelişine göz yumularak Adana İli'ni de geçip 60 km ilerledikten sonra Ceyhan Sirkeli Gişeleri'nde durdurulması ve bundan da birçok basın mensubunun aynı anda haberdar olması ve tırlar durdurulduktan bir-iki dakika sonra ajanslardan haber geçilmeye başlanması, eyleme katılan şüphelilerin casusluk amacıyla söz konusu eylemi gerçekleştirdiklerinin başka bir delili olduğu”
Bu yazı dizisinde buraya kadar okuduklarımıza, ancak bir casusluk filminde olabilecek bu kumpasa casusluk faaliyeti demek için çok fazla John Le Carre romanı okumuş olmak gerekmiyor.
Ama casusluk eylemi için bir devlet sırrının bir yabancı/düşman güce servis edilmiş olması gerekir. İddianameye gore önce Kırıkhan ve ardından Adana’da tırların açılıp fotoğraflarının çekilmesi için savcı, polis ve jandarmanın ısrarı, birinci deneme başarısız olunca hemen iki hafta sonra Adana’daki ikinci denemede tırları durdurmak için bir otoyol çıkışında neredeysesahne kurulması, öncesinden olay yerine ısrarla çağrılan ve olan biteni görebilecekleri bir yere yerleştirilen gazeteciler, aramayı izleyen dört kamera ve anında ajanslara yapılan haber servisleri olayın casusluk boyutunu tamamlıyordu.
1 Ocak 2014 günkü ilk tırın durdurulmasıyla ilgili haber Radikal gazetesinin sitesinde çıktı. Avrupa Birliği fonlarıyla desteklenen bir gazetecilik ödülü alabilmiş o her tarafı dökülen haberin bir değerlendirmesi zaten bu köşede çıkmıştı. http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/yildiray-ogur/586958.aspx
19 Ocak’ta ikinci tırın durdurulmasıyla ilgili ilk haberse iki gün sonra 21 Ocak 2014 günü Aydınlık Gazetesi’nin sürmanşetinde çıktı. Tırlardaki yükü gösteren bir fotoğraf karesi ve epey resmiyet kokan şu ayrıntılarla:
“Aydınlık’ın ulaştığı bilgilere göre, TIR’ların yakalanma süreci şu şekilde gelişti: Adana TMK Savcısı 19 Ocak Pazar günü sabah 07.00-07.15 sıralarında Adana İl Jandarma Komutanlığı’na Suriye’ye götürülmek üzere patlayıcı madde, silah ve mühimmat yüklü olduğu ihbar edilen 3 TIR’ın durdurulup aranması için talimatı verdi. Bunun üzerine Jandarma yaklaşık 200 personeli ile saat 12.00 sularında 06 DY 0393, 06 EU 2115, 06 FC 9193 plakalı 3 TIR’ı Adana-Ceyhan Sirkeli gişelerinde durdurdu. Bu sırada 34 VU 6131 plakalı olduğu basına da yansıyan AUDİ A3 marka araç da durduruldu. Araçta 2 MİT personelinin olduğu ve MİT personelinin TIR’lara eskortluk yaptığı ortaya çıktı
Haberin, Suriye’de açıktan Esed rejimini destekleyen Aydınlık’a servis edilmesi akıllıca bulunabilir.
Çünkü tırların durdurulması beklenen tepkilerin tam tersi bir tepkiyle karşılanmıştı.
MİT tırlarının durdurulması 17/25 Aralık sonrası ‘paralel devlet’e daha geniş bir kesimi ikna etmiş, tartışmayı içinde ihanet, casusluk, dış güçlerle iş tutmanın geçtiği bir zemine taşımıştı ki bu cemaate epey pahallıya maloldu.
(Aydınlık’a bu servisten beklenen herhalde “TIR’ları MİT’in Aydınlıkçı ekibi mi yakalatıyor” http://arsiv.taraf.com.tr/yazilar/emre-uslu-2/tir-lari-mit-in-aydinlikci-ekibi-mi-yakalatiyor/28648/ başlıklı yazıdaki suçu başkasına yıkmaktı)
MİT tırlarının taşıdığı malzemeyi açıklayan ikinci haber 29 Eylül 2014 günü Grihat sitesinde yer aldı.
Haber “TIR’larla ilgili soruşturmayı yürüten savcılar hakkında inceleme yapan HSYK Müfettişince hazırlanan rapordan” alındığı iddia edilen arama sırasında yapıldığı iddia edilen diyaloglarda tırların “füze taşıdığı” ifadesi geçiyordu. Şu tuhaf paragraf da aynı rapordan:
“Jandarma Personeli ile görüşmeler yapan sivil şahıs bu malzemelerin IŞİD’a ( Irak Şam İslam Devleti ) götürmeyecekleri yönünde talimat aldığını belirtiyor. Jandarma Yarbay … gelen emirde bu malzemelerin IŞİD’a götürüleceği yönünde bilgi ve talimatın olduğu, bu talimata istinaden araçları durduklarını belirtiyor ve bölge başkanı ile iletişime geçtiklerini belirtiyor.”
IŞİD’a götürmeme talimatı ilginç.
Ve haber son olarak 7 Haziran seçimlerinden 9 gün önce, 29 Mayıs 2015 günü Can Dündar imzalı olarak Cumhuriyet gazetesinde yer aldı. Manşet: İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar.
Dündar, manşet haberini Twitter'dansa şöyle duyurdu: "İçişleri Bakanı, 'Herkes işini bilecek' demişti. Gazetecinin işi, gerçeği deşifre etmek. İşte IŞİD'e yollanan silahlar..."
Kendi paylaştığı haber metninde bile tek kelime IŞİD geçmemesine rağmen.
Bu haberden iki ay önce yine Cumhuriyet’ten Ahmet Şık’a konuşan tırları durduran savcı Aziz Takçı bile şöyle demişti:
“Bu durumda malzemelerin Suriye’ye gittiği kesinlik kazanıyor. Ancak Suriye’de kime veya hangi gruba gittiğini ben bilemiyorum, bilen biliyor”
Can Dündar, tırların IŞİD’e gittiği iddiasını Suruç katliamından sonra da sürdürdü. Hemen katliamdan sonra attığı tweete örneğin:
“MİT’in IŞİD’e bomba ve eleman taşıdığını belgeledik, suçlu ilan edildik. Suruç AKP’nin ve MİT’in Suriye ve IŞİD siyasetinin kanlı meyveleridir”
(Cumhuriyet, o dönemde özellikle Kobani meselesiyle birlikte Kürtler’in hassas olduğu IŞİD’e destek iddialarıyla ilgili ısrarlı haberler yaptı. Bu haberler üzerine eski bir yazı http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/yildiray-ogur/588455.aspx)
Fakat Dündar, ne tuhaftır ki savcılığa verdiği ifadede tırlar IŞİD’e gidiyordu demedi. Yine iddianameden:
''Yardım tırlarının herhangi bir örgüte gittiğine ilişkin elinde bilgi veya belgenin olup olmadığı'' sözlü olarak sorulduğunda, ''kendisinde böyle bir bilgi olmadığını ancak öyle duyduğunu'' beyan ettiği”
Erdem Gül’ün tutuklanmasına neden olan haberi ise 12 Haziran 2015 tarihli “Jandarma var dedi” başlıklı tırlarda askeri mühimmat olduğunu söyleyen bir jandarma raporuyla ilgili haber.
Şimdi tam burada artık Dündar/Gül İddianmesine bakmaya başlayabiliriz.
Iddianamedeki suç iddiası uzun ve epey ağır:
“Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Temin Etme, Devletin Güvenliğine İlişkin Gizli Kalması Gereken Bilgileri Casusluk Maksadıyla Açıklama, Cebir Ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni Ortadan Kaldırmaya Veya Görevlerini Yapmasını Kısmen Yada Tamamen Engellemeye Teşebbüs Etmek, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmaksızın Bilerek İsteyerek Yardım Etme”
473 sayfalık bir iddianame var karşımızda. Ama Can Dündar’ın adının geçtiği sayfa sayısı 18, Erdem Gül’ün ise sadece 17.
Iddianamedeki sayfaları çoğaltan ise Selam Tevhid ve MİT tırları iddianamelerinin neredeyse tamamının bu iddianamede copy paste olarak yer alması. Bu yüzden de Dündar/Gül iddianamesinde Erdoğan’ın adı 83, Davutoğlu’nun adı ise 51 sayfada geçiyor.
İddianame Dündar ve Gül’le ilgili iddialarını üç maddede toparlamış:
a)17-25 Aralık Tarihli Darbe Girişimi ve Şüphelilere FETÖ/PDY Terör Örgütü Tarafından Bu Süreçte Verilen Görev,
b) Milli İstihbarat Teşkilatına Ait Yardım Tırlarının Durdurulması ve Şüphelilere FETÖ/PDY Terör Örgütü Tarafından Bu Süreçte Verilen Görev,
c) Reyhanlı Ve Cilvegözü Terör Saldırıları ve Şüphelilere FETÖ/PDY Terör Örgütü Tarafından Bu Saldırılarla İlgili Verilen Görev.
Savcılık Dündar ve Gül’e bu üç maddede Paralel yapının görev verdiğini iddia ediyor. Büyük bir iddia.
İlk iddiayla ilgili ortaya konan delil 473 sayfalık iddianamede diğer iddianamelerden ve Can Dündar’ın yazılarından uzunca alıntılardan sonra sadece bir paragraf;
Okuyalım:
“Yapılan tesbitlerden de anlaşılacağı üzere; Şüpheli Can Dündar, 17 Aralık girişiminden 2 (iki) hafta kadar önce ve 25 Aralık girişiminden 1 (bir) gün önce Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetine yönelik gerçekleştirilecek eylem ve girişimlerden haberdardır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Bakanları, Milletvekilleri, bürokratları, öğretim üyeleri ve iş adamlarının telefonlarının dinlendiği, bu kişilerin aile fertleriyle birlikte takip edildiği sözde soruşturmalarla ilgili olarak kendisine FETÖ/PDY Terör Örgütü'nün verdiği görevi yerine getirmektedir. 17 Aralık girişiminden 2 (iki) hafta önce yazdığı 3 Aralık tarihli “Siyasette Nasıl Geldiysen Öyle Gidersin” başlıklı, 25 Aralık girişiminden 1(bir) gün önce yazdığı 24 Aralık 2013 tarihli "Piyonlar Devrildi Sıra Şahlarda" başlıklı yazıları ile kamuoyunu FETÖ/PDY Terör Örgütü'nün amaçları doğrultusunda ve örgütle işbirliği içerisinde yönlendirmeye, 17 ve 25 Aralık girişimlerini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Bu süreçte çektiği ve galası Brüksel'de yapılan ''17 Aralık Belgeseli'' ile ilgili finansmanın nereden sağlandığı konusundaki MASAK incelemesi ayrıca devam etmektedir”
Yapılan tespitlerin ne olduğu yazılmadığı için bilemiyoruz. 17 Aralık’tan iki hafta önce yazılan yazı sahiden dikkat çekici. Ama sadece o yazıyı yazmak bir kişiyi Paralel yapıdan talimat yapmakla suçlamaya yeterli mi?
İkinci iddia. b) Milli İstihbarat Teşkilatına Ait Yardım Tırlarının Durdurulması ve Şüphelilere FETÖ/PDY Terör Örgütü Tarafından Bu Süreçte Verilen Görev,
Bu haberin bir görev olarak yapıldığı da önemli bir iddia. Ama bu iddiayla ilgili iddanamede yine uzun Can Dündar yazıları alınıtlarından sonraki en somut delil-iddia şu iki paragraf:
“BU AMACA GİDEN YOLDA ŞÜPHELİLERİN SORUŞTURMADAKİ KONUMU FETÖ/PDY TERÖR ÖRGÜTÜ'NÜN İŞBİRLİKÇİLİĞİDİR. Bunun Türk Ceza Kanunu'ndaki karşılığı da, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'ne Üye Olmadan Bilerek ve İsteyerek Yardım Etmektir.”
“Tüm bu süreçlerde de örgütün ve örgütü destekleyen çeşitli uluslararası güç odaklarının, sözde soruşturmaların ve MİT'e yönelik eylemlerin halk nezdinde kabul görmesi ve bu şekilde hukuksuz eylemlerinin meşrulaştırılması amacıyla kamuoyu oluşturma çalışmaları yürüttükleri, bu maksatla örgüte müzahir ve örgüte müzahir olmasa bile örgütü destekleyen çeşitli uluslararası güç odaklarına müzahir basın yayın kuruluşları ve köşe yazarları aracılığıyla yayın yaptıkları anlaşılmıştır”
Bu arada en tuhafı, Can Dündar’ın yazılarından alıntılarla delillendirilen aynı suçların Erdem Gül’e de yapılması. Erdem Gül yazmadığı yazılarla ilgili suçlanmış.
Ayrıca iddinamede suçları delil olarak gösteriken 15 Ekim 2015 tarihli "Besle kargayı..." başlıklı haber de Erdem Gül’e ait görünüyor ki haber başka bir muhabirin imzasıyla çıkmış.
Üçüncü iddia: “Reyhanlı Ve Cilvegözü Terör Saldırıları ve Şüphelilere FETÖ/PDY Terör Örgütü Tarafından Bu Saldırılarla İlgili Verilen Görev”
Bu iddia öncesinde Reyhanlı Katliamı’yla ilgili iddianameden geniş bir özet var. Bu iddianın delili katliamı yapacak isimleri istihbarattan gelen ısrarlarla rağmen tutuklamayan Özcan Şişman’la Cumhuriyet’ten yine Ahmet Şık’ın yaptığı röportaj.
Aslında röportaj örtbestan çok itiraf işlevi görmüş olabilir. Özlelikle de savcının şu söylediği şu kan dondurucu cümleler:
“Soruşturma sürerken Reyhanlı saldırısından üç gün önce, 8 Mayıs Çarşamba günü MİT’ten bir yetkili geldi. Tedirgin ve panik bir halde operasyon yapılmasında ısrar etti. Somut bir gelişme olmadığını söyleyince işimize karışmamaları uyarısında bulundum. Bize hiçbir soruşturmada katkısı olmayan, birçok terör olayında perde gerisinde ya da içinde gördüğümüz MİT’in, bu saldırıyı ihbar etmesine şaşırmıştım.”
İddiamamede bu röportajdan şu sonuçlar çıkarılmış:
“Şüpheliler Can Dündar ve Erdem Gül'ün, 29/05/2015 ve 12/06/2015 tarihlerinde Milli İstihbarat Teşkilatı'na ait tırların içerisinde bulunan devlet sırrı kapsamındaki malzemelerin görüntülerini yayınlamalarının ardından, yine Milli İstihbarat Teşkilatı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni terörle ilişkilendirme kasıtlarında ısrar ederek, şüpheli Can Dündar'ın Genel Yayın Yönetmenliği'ni yürüttüğü Cumhuriyet Gazetesi'nin 08/08/2015 tarihli nüshasında "Bizimki Gazetecilik Sizinki İhanet” başlıklı haberi yayınladıkları,
Haber içeriğinde, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, Reyhanlı'da meydana gelen patlamayı önlemek için şüphelilere operasyon yapılması yönünde C.Savcısı Özcan Şişman'a ısrarla talepte bulunmasına rağmen, Özcan Şişman tarafından operasyona izin vermediği gerçeğini bilinçli olarak gözardı edilerek, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın terör örgütleriyle işbirliği yaparak patlamaya sebebiyet verdiği yönünde kamuoyu oluşturmaya çalıştıkları, bu amaç doğrultusunda FETÖ/PDY Terör Örgütüyle işbirliği yaptıkları anlaşılmıştır”
473 sayfalık iddianamede örneğin Cumhuriyet gazetesi vakfındaki yönetim değişikliği, Cumhuriyet’in eski yazarlarının “cemaat gazeteyi ele geçirdi” iddiaları üzerine herhangi bir bilgi,soruşturmanın izi yok. En somut iddianın sonu da “MASAK incelemesi devam etmektedir” diye bitiyor.
Yine iddianamede ilk göze çarpanlardan biri de haberin daha önce yer aldığı Aydınlık ve Grihat sitelerinden hiç bahsedilmemesi.
MİT tırlarının durdurulması yakın tarihimizin en büyük skandalı. Uluslaraası ve devlet içi uzantılarının bulunması, hesap sorulması hepimizin güvenliği için hayati. Ama bu ciddi soruşturmayı ciddiyetle ve hukukun içinde kalarak yapmak zorundayız. Özellilkle de İzmir ve İstanbul’daki casusluk davalarının çöktüğü günlerden geçerken…
Soğuk Savaş sırasında ABD ve SSCB’nin karşılıklı yakaladığı casus sayısının iki basamaklı rakamları geçmemişti. Ama Türkiye’de polis 2011 yılında İzmir ve İstanbul’da çoğu asker, 52’si hayat kadını 357 casusu aynı anda yakalayıverdi. Yıllarca içeride yatanlar, işlerini kaybedenler oldu.
O günlerde çok az insan bu operasyonlardan şüphelenip eleştirdi. Genelde kötü adamlar kötü şeyler yapmıştır, o yüzden hapse girmeleri iyidir adalet anlayışı devreye girdi.
Ordaki by kötü akıl büyüdü ve 17/25 Aralık’ı ardından MİT tırları kumpasını yaptı.
Çok da uzakta olmayan bu çarpık davalardan ve adalet anlayışından dersler çıkarmak hepimizin boynumuzun borcu.
Tabii ki şimdi ortada buzdılabı arkasına hardidsk yerleştiren şeytani bir kötü akıl yok. Somut bir çete tarafından yapılmış bir casusluk faaliyeti var. Ama burada bir gazeteciye parallel yapıdan emir aldın, casussun derken bunu somut delilleriyle ortaya konulması gerekir. İddianame bunu yapamamış. MİT tırları meselesinde aleni olarak yalan söyleyen bir gazeteci için bile olsa bunu söylemek zorundayız. Her ne kadar onlar baştan aşağıya büyük bir kumpas olan o tırların durdurulmasıyla ilgili iddianamelerdeki dört gündür okuduğunuz olaylardan hiçbiriyle bir cümle dahi olsa ilgilenmemiş olsalar bile…
Çünkü bu soruşturma sadece devlet içine sızmış kirli bir aklın deşifre edilmesi demek değil, onun yurtdışı bağlantılarının da deşifre edilmesi için hayati.
En çok da tırların durdurulduğu günlerde rejim, IŞİD, şimdilerde Rusya ve İran saldırıları altında varoluş mücadelesi veren bir halkın ümitlerinin çalınması olarak omuzlarımızdaki vicdani bir sorumluluk bu…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025