Yıldıray OĞUR
25 gündür Urfa Adliyesi’nin merdivenlerinde nöbet tutan 66 yaşındaki Emine Şenyaşar, adalet nöbetini dün bu sözlerle bitirdi.
Çünkü onun oğlu ile birlikte günlerdir adalet talebiyle nöbet tuttuğu davada karar çıktı.
Urfa İpekyolu gazetesinin haberinden okuyalım:
“2018 seçimleri öncesinde AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınları ile Şenyaşar ailesi arasında yaşanan kavgada esnaf Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Adil ve Celal Şenyaşar, vekilin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız hayatını kaybetti. 8 kişinin de yaralandığı olayın ardından Fadıl Şenyaşar ile 2019 yılında AK Partili vekilin ağabeyi Enver Yıldız tutuklandı. Olaya ilişkin dava bugün Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme heyeti, babası ve iki kardeşini olayda yitiren Fadıl Şenyaşar'a 37 yıl 9 ay, AK Partili vekilin ağabeyi Enver Yıldız'a ise 18 yıl hapis cezası verdi.”
Konu hakkında bugüne hiçbir şey duymamış olanlar için bile bu kısa haberi okumak davadaki adaletsizliği görmek için yeterli.
İki aile arasındaki bir silahlı kavgada bir aileden üç kişi, diğer aileden bir kişi öldürülüyor. Ve günün sonunda mahkeme üç kişinin öldürüldüğü aileden bir kişiyi yargılayıp ona 37 yıl, bir kişinin öldürüldüğü aileden bir kişiyi 15 ay sonra tutuklayarak yargılayıp 18 yıl hapis cezası veriyor.
“Bu taksimi kurt yapmaz kuzuları şah olsa” dedirten bir karar bu.
Haberi Urfa Adliyesi önündeki adalet nöbeti sırasında öğrenen Emine Şenyaşar karara isyan etti:
“5 tane oğlum vardı 2 tanesini öldürdüler, birini de cezaevine koydular. 37 yıl 9 ay ceza vermişler. Katliamı yapanlara ise 18 yıl. Bu adalet mi, bu nasıl bir devlet? Bu topraklarda adalet yok buralardan gideceğiz. Artık bu topraklarda yaşayamayız. Şimdi evimi taşımaya gidiyorum. Kim benim çocuklarımı öldürdü? Kim hastane duvarlarını kırmızıya boyadı. Bu nasıl devlet, bu nasıl adalet. Bizi de tutuklayın, öldürün.”
Peki, üç yıl önceki olaylarda ağabeyi öldürülen ve bir başka ağabeyi de 17 yıl hapis cezası alan AK Parti Şanlıurfa milletvekili İbrahim Halil Yıldız, Şenyaşar ailesinin adalet nöbeti için ne diyor?
Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaları okuyalım:
“Emine Şenyaşar adalet aramıyor, Emine Şenyaşar’ın amacı ailemizden birilerini PKK’nın eliyle öldürtmek. Kadının farklı yerlerde PKK’ya çağrı yaptığına dair görüntüler elimizde var. İstediği adalet 1 kişiyi öldüren 8 kişiyi ağır yaralayan oğlunun serbest kalması. Benim annem de evladını kaybetti ve 4 oğlu ağır yaralandı, 1 oğlu cezaevinde. Öldürülen abimin eşi dul ve 7 çocuğu yetim kaldı. Hiç biri bu kadın gibi çıkıp şov yapmadı. Yaşanan olayda silahlı saldırıyı yapan Şenyaşar’dı. Adalete hiç kimsenin müdahili olmadığını hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Kesinlikle müdahil olmadım. Kadın yaptığı şov ile müdahil olmaya çalışıyor.”
Peki üç yıl önce ne olmuştu?
Türkçe bilmeyen 66 yaşındaki Emine Şenyaşar neden günlerdir adliyelerinin önünde adalet arıyor?
23 Haziran 2018 genel seçimlerinden dokuz gün önce 14 Haziran 2018 günü öğleden sonra Suruç’ta meydana gelen olayı Türkiye önce şu başlıkla öğrendi:
“Suruç’ta AK Partililere saldırı: 4 ölü.”
https://www.haberturk.com/suruc-ta-ak-partililere-saldiri-2016346
İlk haberlerde öldürülen dört kişiden bahsediliyor ama sadece AK Parti milletvekilinin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız’ın adı veriliyordu.
Öldürülen diğer üç kişi hakkında hiçbir ayrıntı yoktu.
Anadolu Ajansı da haberini AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın anlatımları üzerine kurmuştu:
"İlçe başkanım, ben ve fotoğraf çekmek için bir yeğenim dükkanın içine girdi. 'İyi bayramlar.' deyince durdu, bize baktı ve 'Ne işiniz var burada, bizim PKK'lı olduğumuzu bilmiyor musunuz?' dedi. Biraz sinkaflı konuştu. Öyle deyince ben, 'Bizim amacımız memlekete hizmet etmek, başka amacımız yok.' dedim. Biraz daha küfürlü konuşunca, 'Biz çıkalım.' dedik ve çıktık. Dışarı çıkınca kapıda biri bekliyormuş, o sırada da arkada da biri bekliyormuş. Selamlaştım, selamımı da almadı. Biz dışarı çıkarken ağabeyimin oğluna biri sopa ile vurdu. Vurduktan sonra biz 'Bir şey olmaz.' dedik ve çıkmaya devam ettik. Dışarıda bekleyen ağabeylerim falan da vardı. Onlar da 'Bir şey olmaz çıkalım.' dediler. Dükkanın içinde kasada duran silahlıymış, kapıda duran silahlıymış. O içerideki kişi geliyor kapıdan ağabeyimi sırtından vuruyor, göğsünden vuruyor, 3 defa vuruyor, saldırıyor. Tabii ben o sırada çıkıyordum. Bir ağabeyimin kalbinden silah mermisi giriyor. Diğer ağabeylerim yaralı, bir ağabeyimin oğlu da yaralı yoğun bakımda. Yani hiç beklenmedik bir şey.
Haber bu şekilde duyulur duyulmaz seçim kampanyasındaki AK Partili siyasetçilerden sert kınama mesajları gelmeye başladı.
O akşam İstanbul’da katıldığı bir iftar programında kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti milletvekili Yıldız’a başsağlığı dileyerek şöyle dedi:
“Milletvekilimizin aynı zamanda adayımızın ağabeyi bu saldırıda PKK'lılar tarafından öldürüldü. Birçok kardeşi de yaralı vaziyette, ağır olanlar var hastanede. Onlara da Rabbim'den şifalar diliyorum. Şanlıurfa milletvekilimiz İbrahim Halil Yıldız'ın bu seçim çalışmasını hazmedemeyen, bunu kabullenemeyenler dün ne ise bugün de aynıdır. Olayda milletvekilimizin kardeşinin yanında karşı taraftan da iki kişi öldü. 9 yaralı var. Milletvekilimizin hayatını kaybeden kardeşine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, sabır diliyorum. Yaralılara acil şifalar niyaz ediyorum. Bu olay, PKK ve HDP'nin Kürtlerin kanından beslenerek büyüme stratejilerini hala terk edemediklerinin en bariz örneğidir. Bizim Kürt kardeşlerimizle sorunumuz yok, bizim PKK ile sorunumuz var. Kürt kardeşlerimizin de bu oyunu bozacaklarına inanıyorum. Şu anda bir yola girmiş vaziyetteyiz, bu hazımsızlık bunları iyice çılgınlaştırıyor. Artık önümüzdeki durumu görüyorlar. Güneydoğuda, doğudaki gelişmeleri görüyorlar. Tabii bunu şimdi hazmedemiyorlar. Ne bölgedeki kardeşlerimizi, ne partimiz mensuplarını, PKK ve HDP şiddetine terk etmeyeceğiz. Bu hadisenin önünde ve arkasında kim varsa emniyetimiz ve yargımız mutlaka bulacaktır.”
Başbakan Binali Yıldırım da saldırıdaki PKK bağlantısından bahsetti:
"Bu, vahim bir hadisedir. Sebebi ne olursa olsun hiçbir şey insan hayatından daha önemli değildir. Emniyet, valimiz, kaymakam olayları yatıştırmak için gerekli gayreti gösteriyor. Şu anda kontrol altına alınmış durumda. Faillerin veya zanlıların PKK sempatizanı olduğu yönünde polisin kayıtları var, tespitleri var."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya göre ise saldırı planlıydı:
“Bu ziyareti yapmadan önce kurgulanmış, esas itibarıyla bu saldırıda hazırlanmış bir durum söz konusu. Siyaseti ürküterek, korkutarak, baskı altına alarak, tahrik ederek ve buna silah karıştırarak yapmaya çalışanın yanına bırakmayız.”
Diğer AK Partili bakanlar ve milletvekillerinden de PKK ve HDP’yi kınayan açıklamalar geldi.
Fakat devletin zirvesinin böyle kınadığı Suruç’taki olayla ilgili Şanlıurfa Valiliği’nden yapılan açıklama bu söylenenleri doğrulamıyordu:
"14.06.2018 günü saat 15.56 sıralarında ilimiz AK Parti Milletvekili Sayın İbrahim Halil Yıldız, yanındaki grup ile birlikte Suruç ilçe merkezinde gerçekleştirdiği esnaf ziyareti sonrasında iki grup arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi neticesinde çıkan olayda, biri Sayın Milletvekilinin yakını olmak üzere üç kişi hayatını kaybetmiş 9 kişi de yaralanmıştır. İkisinin durumu ağır olan yaralılardan 5'i Sayın Vekilin yakınlarından oluşmaktadır. Yaralılar Suruç Devlet Hastanesi ve Şanlıurfa’daki çeşitli hastanelerde tedavi altına alınmış olup, olay yerinde geniş güvenlik önlemleri alınmıştır.”
Yaralıları bile “sayın vekilin yakınları” ve “diğerleri” olarak ayıran Valilik açıklaması da dört insanın nerede ve nasıl vurulduğu ve yaralıların nasıl yaralandığı hakkında bir şey söylemiyordu.
Olayla ilgili ortaya çıkan fotoğraflarda Şenyaşar ailesinden bir kişi dükkanlarının içinde yerde kanlar içinde görünüyordu.
Urfa’daki yerel medya ise olan biteni daha açık yazmaya başlamıştı:
“İddiaya göre, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ve yakınları seçim çalışması kapsamında iş yerlerini ziyaret ederken bir esnafın tepkisiyle karşılaştı. İş yerinden çıkılmasını isteyen ve adının Esvet Şenyaşar olduğu anlaşılan esnafla partililer arasında kısa bir tartışma yaşandı. Vekil ve yakınları buradan ayrıldı. Birkaç gün sonra yine seçim çalışması için gelindi. Kaç gün önce yaşanan gerilim daha da arttı. Sözlü tartışmanın sonunda Esvet Şenyaşar'ın oğlu Celal ile Vekil Yıldız'ın bir yakını arasında bir arbede yaşandı. Derken silahlar konuştu. Bir grup Şenyaşar’ın iş yerini uzun namlulu silahlarla taradı. Şenyaşar da pompalı silahla karşılık verdi. Saldırıda oğlu öldürülen Esvet Şenyaşar ayağından yaralandı. İş yerinden açılan ateş sonucu ise Milletvekili Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah ve Süleyman Yıldız ile yakınları yaralandı. Hastaneye götürülen Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız hayatını kaybetti. İlçeye Sağlık Bakanlığından uçak ambulans talebinde bulunuldu. Güvenlik güçleri olayın büyümemesi için ilçenin belli noktalarında ve giriş çıkışlarında önlemler aldı. Olaya karışanların yakalanması için başlatılan çalışma sürüyor. Yaralılar ise ilçe ve kent merkezindeki hastanelere sevk edildi. Olaylar bir türlü önlenemezken iddiaya göre, 3’üncü olay Suruç Devlet Hastanesi’ndeki yaralılara saldırı şeklinde gerçekleşti. Esvet Şenyaşar'ın ve bir oğlunun yaralı olarak geldiği hastanede öldürüldüğü öne sürüldü.”
“Esvet Şenyaşar'ın ve bir oğlunun yaralı olarak geldiği hastanede öldürüldüğü öne sürüldü”
O ana kadar hiçbir haberde yer almayan bu iddia Urfa’da herkesin dilindeydi.
Hastanede öldürülme iddiası Türk Tabibler Birliği’nin açıklamasında da yer aldı:
“Yaşanılan çatışma sonrasında Suruç Devlet Hastanesi’nin içerisinde de saldırıların devam ettiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Ölümlerden ikisinin hastanede gerçekleşmiş olduğu bilgisi, hastanede ciddi bir güvenlik açığı olduğunu ortaya koymaktadır.”
Ve Urfa Barosu da açıklamasında bu iddianın araştırılmasını istedi:
“Basına yansıyan şekliyle iddialar doğru ise hastanede bir güvenlik zaafiyeti sonucu yaşamını yitirenler varsa bu da asıl olayın kendisinden çok daha vahimdir ve sorumlularının/ihmali olanların etkin ve adil bir soruşturma ile cezalandırılmalarının gerektiğinin altını özellikle çiziyor ve kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz.”
Hastanede öldürme iddiasını en ayrıntılı olarak anlatan ise olayla ilgili HDP’nin ön raporu. Bir de onların gözünden olan biteni okuyalım:
“14 Haziran’da Yıldız ve beraberindekiler silahlı şekilde tekrar dükkana gitti. AKP’li Yıldız içeri girmek isteyince Adil Şenyaşar “Kadın müşteriler var içeri girmeyin, müşteriler rahatsız oluyor” dedi. Yıldız’ın “Biz namussuz muyuz ki içeri almıyorsun” diye karşılık vermesi üzerine tartışma başladı. Yıldız’ın korumalarından ismi tespit edilemeyen biri Adil Şenyaşar’a tokat atarken, tartışma büyüyünce korumalarca Adil Şenyaşar’ın bacağına silahla ateş edildi. Yıldız’ın koruma ve yakınları, Adil Şenyaşar’a sopa ve bıçakla saldırmaya devam etti. Bu esnada yine kendilerine ait yan dükkanda bulunan Adil Şenyaşar’ın kardeşi Ferit Şenyaşar, kardeşi Adil’in vurulduğunu duyunca tabancayla gelip milletvekili yakınları ve korumalarına ateş açtı. Karşılıklı açılan ateş sonucu AKP’li Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız, ismi tespit edilemeyen başka bir kişi ve Celal Şenyaşar yaralandı. Adil ve Celal Şenyaşar ambulansla Suruç Devlet Hastanesi’nin acil servisine, Ferit Şenyaşar ise Urfa merkezdeki Balıklıgöl Devlet Hastanesi’ne getirildi. Aynı hastaneye kaldırılan AKP’li Yıldız’ın ağabeyi hastaneye vardıklarında hayatını kaybetti. Bunun üzerine vekil adayının yakınları Celal Şenyaşar’ı tedavi altında bulunduğu odada doktorların gözü önünde bıçakla ve diğer kesici aletlerle öldürdü. Diğer yaralı Adil Şenyaşar ise tabancayla vurularak, hastane içinde hemşire ve doktorların gözü önünde öldürüldü. Bu sırada baba Esvet Şenyaşar hastaneye geldi. Acil girişinde AKP’li Yıldız’ın yakınları tarafından orada bulunan tüp benzeri bir metalle Esvet Şenyaşar’ın kafasına vuruldu.”
Peki bu çok ciddi iddialarla ilgili soruşturmada neler bulundu?
Soruşturmada ilk tutuklanan kişi saldırıda babası ve 2 kardeşini kaybeden, kendisi de yaralanan Fadıl Şenyaşar oldu. Olaydan üç gün sonra hastaneden taburcu edilmesinin ardından milletvekilinin ağabeyinin öldürme suçlamasıyla tutuklandı.
Soruşturma dosyasına gizlilik kararı kondu. Bu gizlilik kararı üç yıldır kaldırılmadı.
Kavganın diğer tarafında olan ve Şenyaşar ailesinden üç kişiyi öldürmekle suçlanan Yıldız ailesinden 15 ay boyunca gözaltına alınan ya da tutuklanan olmadı.
AK Partili milletvekilinin hakkında arama kararı çıkarılan ağabeyi Enver Yıldız ancak 15 ay sonra 18 Eylül 2019’da 50 kişilik koruma ordusuyla geldiği Urfa Adliyesi’nde teslim olduktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Enver Yıldız'ın tutuklanmadan önceki tape kayıtlarında hakimlerle savcılarla görüşülüp gereğinin yapılacağı ile ilgili konuşmalar yer almasına rağmen avukatların talebine rağmen HSK tarafından soruşturma açılmadı.
Olayla ilgili olarak aranan milletvekili Yıldız’ın yakını İbrahim Yıldız ise hiç yakalanamadı.
Hastanede neler yaşandığıyla ilgili soruşturma ilerlemedi, hastanenin kamera kayıtlarını isteyen avukatlara, olaylar sırasında hastanede görüntü bulunamadığı söylendi. Bu olaylara tanık olan hastane çalışanlarının ifadeleri alınmadı, hazırladıkları raporlar soruşturmaya dahil edilmedi.
Ve nihayet, herkesin gözü önünde Suruç’un çarşısında ve hastanesinde meydana gelmiş bir olayla ilgili iddianame ancak 18 ay sonra yazılabildi.
Enver Yıldız’ın teslim olmasından üç ay sonra.
Ama iddianamede büyük bir eksik vardı.
İddianamede maktul sayısı üçtü: Mehmet Şah Yıldız, Adil ve Celal Şenyaşar.
64 yaşındaki Esvet Şenyaşar’ın öldürülmesiyle ilgili dosya ayrılmıştı. İddianameye hastanede olan bitenlerle ilgili herhangi bir soruşturma veya iddia girmemişti.
Hastanede ne olup bittiğini araştırmayan savcı, Şenyaşar ailesinin örgüt bağlantılarını araştırmayı tercih etmişti.
İddianamede olayın başlangıcı şöyle anlatıldı:
“Ramazan Bayramı’nın Arife günü olan 14 Haziran 2018 günü saat 15.50 sıralarında AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yaptığı işyeri ziyaretinde tartışma çıktığı, Yıldız'ın söz konusu yerden ayrılmasına müteakip işyeri sahipleri olan Şenyaşar ailesi mensupları ile Yıldız ailesi mensupları arasında kavga çıktı”
Daha sonra öldürme olayları şöyle tarif edildi:
"Devamında gelişen öldürme olayları sonucu Mehmet Şah Yıldız’ın ateşli silahla öldüğü, Süleyman, Mustafa, Nihat Yıldız'ın ateşli silahla hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, beraberlerindeki diğer kişilerden Engin Şimşek ve Ahmet Çetin’in ateşli silahla yaralandığı, Esvet, Adil ve Celal Şenyaşar’ın öldüğü, Mehmet Şenyaşar’ın ateşli silahla yaralandığı, Suruç Devlet Hastanesi ve ambulanslarının zarar gördüğü, 6136 sayılı yasaya aykırılık ve diğer yaralama suçlarının işlendiği adli olaylar meydana gelmiştir. Milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız’ın seçim öncesi 'esnaf ziyaretleri' şeklinde gerçekleştirilen seçim çalışması sırasında meydana gelen olayların; demokratik bir toplumda siyasi partilerin aday ve mensuplarının her seçim dönemi rutin olarak gerçekleştirdikleri esnaf ziyaretlerinin böylesi ağır bir olaya neden olmayacağı gerçeği karşısında; tarafların terör örgütleri ile bağlantısı ya da olağan dışı radikal yönlerinin bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerektirmiştir."
Yıldız ailesine yönelik öldürme ve yaralanmaların nasıl olduğunun tarif edildiği iddianame Esvet, Adil ve Celal Şenyaşar’ın ise sadece “öldüğü” yazıldı.
Hastanede öldürme iddiası soruşturulmazken, olaylar sırasında “Suruç Devlet Hastanesi ve ambulanslarının zarar gördüğü” tespit edildi.
İddianamede savcı “Her seçim dönemi rutin olarak gerçekleştirdikleri esnaf ziyaretlerinin böylesi ağır bir olaya neden olmayacağı gerçeği karşısında” tespitini yapıp, devlet yetkililerinin olaydan hemen sonra PKK’lı ilan ettiği Şenyaşar ailesinin örgüt bağlantılarını soruşturmuştu.
Bulabildikleri şunlardı;
64 yaşındaki baba Esvet Şenyaşar’ın “23 Aralık 2016 tarihinde “PKK/KCK terör örgütünün kayyımlara, AK parti yöneticileri ve askerlere yönelik eylem planlandığı” şeklinde edinilen istihbarat çerçevesinde gözaltına alındığı ardından, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı”
“Şüpheli Fadıl, Adil ve Celal Şenyaşar hakkında ise herhangi bir soruşturma kaydının bulunmadığı”
“Celal ve Ferit Şenyaşar’ın sosyal medya hesapların herhangi bir suç unsuru içeren paylaşıma rastlanılmadığı”
Fadıl Şenyaşar’ın "Foursquare" isimli sosyal medya platformunda açtığı hesabın profil fotoğrafına koyduğu resim için “PKK terör örgütünü simgeleyen işaretler ve renklerin yer aldığı bez parçası ile zafer işareti yaparak paylaşım yaptığı yer almaktadır.”
En son seçimde HDP’nin yüzde 60 oy aldığı Suruç’ta yaşayan Şenyaşar ailesinde bölgedeki her iki kişiden birinde çıkabilecek bir sabıka kaydı çıkmamıştı.
Böyle bir delil bulanamayınca Şenyaşarların örgüt bağlantısına delil olarak olayın ardından Murat Karayılan’ın yaptığı taziye ve intikam açıklaması iddianameye konulmuştu
Ayrıca iddianamede, verdiği bütün ifadelerde dükkan ziyareti sırasında Celal Şenyaşar’ın kendilerine “biz PKK’lıyız/ örgütteniz, çıkın dükkandan” dediğini iddia eden AK Parti milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın iddiasını doğrulamayan tanık ifadelerine de yer verilmişti.
Tanık Ahmet Çetin, ilk sürtüşmenin başladığı o anı şöyle anlatmıştı:
"Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın Celal'in dükkanına uğradığını gördüm. Bir dakikadan biraz fazla Celal'in dükkânında kaldılar. Ben son andaki bazı konuşmalara şahit oldum. Celal Şenyaşar vekile tam olarak şu cümleleri söyledi: 'Bazı çakallar bu köşelere geliyorlar, hırsızlık yapıyorlar, milletin cüzdanlarını çalıyorlar, kimse ses etmiyor, eroinciler var, tinerciler var, siz bunlara müdahale etmiyorsunuz' dedi. Vekil buna cevap vermedi ancak canı sıkılmıştı. Ondan sonra 'Hadi neyse çıkalım' dedi. Tam olarak bu cümleyi söyledi. Celal Şenyaşar HDP'yi destekliyordu. Ancak tartışma sırasında 'Ben PKK'lıyım, ben HDP'liyim, ben size oy vermeyeceğim' dediğini duymadım."
İddianame Urfa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi, ama dava daha sonra güvenlik gerekçesiyle Malatya’ya nakledildi.
Davanın ilk oturumu 15 Nisan 2020’de görüldü. Şenyaşar ailesinin avukatlarının ısrarlı taleplerine rağmen ikiye ayrılan dosya birleştirilmedi, baba Esvet Şenyaşar’ın öldürülme dosyasında ilerleme olmadı, hastanede neler yaşandığı üzerinden geçen üç yılda aydınlatılmadı.
20 Kasım 2020’de görünen dördüncü oturumda savcı hemen mütalaasını açıkladı.
Tutuklu Fadıl Şenyaşar’a bir kez “kasten öldürme”, 8 kez “kasten öldürmeye teşebbüs” iddiasıyla 150 yıla kadar hapis cezası, Enver Yıldız için ise “ağır tahrik ile öldürme” suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istedi.
Olaydan üç gün sonra ifade veren tanık Murat Kaya, ancak iki buçuk yıl sonra davanın 12 Mart’ta görülen altıncı duruşmasında mahkeme önüne çıkartılabildi.
Kaya, milletvekili Yıldız’ın dediği gibi o gün dükkanda Celal Şenyaşar’ın, milletvekili ve yanındakilere “Sen bizim kim olduğumuzu biliyor musun? Biz örgütteniz' demediğini anlattı: “Milletvekilinin iddia ettiği gibi Celal Şenyaşar ile bir tartışma yaşanmadı. Belki dışarı çıktıktan sonra etrafındakiler Celal ve Adile hakaret etti. Daha sonra karşılıklı hakaretler yapıldı”
Fakat ne tanık ifadeleri ne de avukatların soruşturmayla ilgili talepleri dinlenmedi ve mahkemede karar aşamasına geçti.
İşte 66 yaşındaki Emine Şenyaşar, olayda yaralanan ve davada tutuksuz yargılanan oğlu Ferit Şenyaşar Urfa Adliyesi’ne bir ay önce atanan soruşturmanın yeni savcısıyla görüşme talepleri reddedilince adliye önünde adalet nöbetine başladılar.
Bir kaç gün 24 saat kaldılar. Sonra mesai saatleri içinde sabah 08.00’de adliye önüne gidip 17.00’ye kadar oturmaya başladılar.
Basit bir talepleri vardı: Firari durumda olan sanıkların bulunması, hastanede yaşanan olaylarla ilgili soruşturmanın ilerlemesi, soruşturma üzerindeki gizlilik kararının kaldırılması.
Cevabını istedikleri de beş soru vardı:
“Dava dosyası üzerindeki gizlilik kararı ne zaman kalkacak? Suruç Devlet Hastanesi’nde ailemize yönelik katliam yaşandığında milletvekili İbrahim Halil Yıldız da ırada bulunuyor muydu? Hastaneden bizi sevk eden ambulansa taşlarla, ateşli silahlarla saldırı oldu. Ambulansların zarar görmesi ile ilgili kamu davası açıldı mı? Devlet Hastanesi’nde yapılan katliamın üzerinden 2 yıl 9 ay geçti. Dava üzerindeki gizlilik kararının devam etmesi hak ihlali değil mi? Olayın tanığı olan sağlık çalışanlarının ve kolluk kuvvetlerinin raporları dosyaya eklendi mi?”
Fakat bu taleplerle sürdürdükleri adalet nöbetinde bir kaç kez gözaltına alındılar, Urfa Valiliği onların eylemini bitirmek için şehirde pandemi gerekçesiyle toplantı ve gösteri yasağı ilan etti.
Emine Şenyaşar ve oğlu, Adliye önüne adalet nöbetinde beklerken, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız, AK Parti kongresinde bir kez daha AK Parti MKYK’ya seçildi.
Şenyaşar ailesinin avukatları kararı temyize götürecek.
Emine Şenyaşar Türkçe bilmiyor. Türkiye’de yargının durumundan, Anayasa Mahkemesi’nin bile kapatılmakla tehdit edildiğinden, hakkında verilen mahkeme kararını beğenmeyen hatırlı insanlar için hakimler hakkında soruşturma açıldığından bir düzenli gazete okuru kadar haberdar değildir.
Eşini ve iki çocuğunu kaybettiği bir saldırıyla ilgili üç yıldır tecelli etmeyen adaleti 25 gün adliye önünde aradıktan sonra çıkan bu kararla o da ümidini kesmiş gözüküyor.
“Bu topraklarda adalet yok buralardan gideceğiz” diyen yaşlı kadının karşısına çıkıp tersini söyleyebilecek, onu kalmaya ikna edebilecek olan kaldı mı?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025