Hasan CEMAL
Irak Kürdistan Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin Milliyet’e açıklamaları (2) |
Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt realitesi olduğunu söyleyen Barzani, “Bölgedeki devletlerin bunu tanımamasını anlamıyoruz. Kürdistan’ın her parçasının belli özellikleri var, değişiyor. Şimdi artık Kürt realitesini görmek lazım” dedi
Selahaddin kentinde Sere Reş’teki Başkanlık Sarayı’nda Barzani Hasan Cemal’in sorularını yanıtladı.
ERBİL
Irak Kürdistan Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’yle salı günü öğle vakti Selahaddin’de, Sere Reş’deki Başkanlık Sarayı’nda sohbet ediyoruz.
Konu, Kuzey Suriye.
Daha doğru deyişle:
Suriye Kürdistan’ı.
Kimilerine göre de:
Batı Kürdistan...
Nasıl bir zamanlar Türk kamuoyu için sadece Irak’ın Kuzeyi var idiyse...
Nasıl bir zamanlar Türk kamuoyu Kuzey Irak’ta ne olup bittiğini doğru dürüst bilmiyor idiyse...
Şimdi de, 400 kilometrelik Irak sınırından sonra bu kez 900 kilometrelik Türkiye sınırına bitişik, fokur fokur kaynayan Kuzey Suriye’yi bilmiyor diye söze başlıyorum.
Gülümsüyor Barzani.
Başbakan Erdoğan’ın bazı açıklamalarında Suriye’de yeni bir Kuzey Irak’a hayır dediğini ve Suriye’de yeni bir Kandil’e izin verilmeyeceğini dolaylı bir dille söylediğini belirtiyorum.
Yüzünde kıpırtı yok.
Uzun yıllardır en yakınında sağ kolu olarak çalışan Divan Başkanı Fuad Hüseyin’in de yüz çizgileri oynamıyor.
Bakışlar bana dikili.
Suriye Kürdistan’ına daha çok PYD hakimmiş, yani PKK’nın uzantısı olan örgüt diyorum.
Şöyle bir kıpırdanıyorlar.
PYD’nin Suriye Kürdistan’ında böyle bir güç gösterisi yapabileceğini öngörüp görmediklerini sorup devam ediyorum:
“Suriye Kürdistan’ında da PYD önemli. PYD’nin varlığı hem sizin için, hem Erdoğan için olumsuz bir faktör mü? Ayrıca diyorlar ki, geçen haftaki son Doha toplantısında, perde gerisinde karar alınmış, Türkiye ve Irak Kürdistan’ı, Suriye muhalefeti ile bir olup PYD’ye karşı harekat yapmak için... Suriye Kürdistan’ı ve PYD konusunda ne düşünüyorsunuz?”
KÜRTLER ARAPLAŞMADI!
Mesut Barzani’nin yanıtı şöyle:
“Suriye Kürdistan’ında bir Kürt sorunu var, bir Kürt realitesi var. Bölgedeki devletlerin Suriye’deki Kürt realitesini tanımamasını anlamıyoruz. Kürdistan’ın her parçasının belli özellikleri var, değişiyor. Suriye Kürdistan’ındaki sorun nasıl çözülecek? Bunun üzerinde duruyoruz. Arap tarafı, 1962’den itibaren Suriye Kürdistan’ında Araplaştırma politikası güttü. Fakat bunu başaramadılar. Şimdi artık Kürt realitesini görmek lazım.”
Sözü yine PYD’ye getiriyorum.
Barzani’nin yanıtı şu oluyor:
“PYD inkar edilemez. PYD Suriye Kürdistan’ında mevcut. Ama Suriye’nin dışında bu iş çok büyütülüyor. Suriye’de Kürtler var! Oradaki Kürtler Suriye’nin Kürtleri. Oranın Kürtleri PYD’ye de, PKK’ya da sempati duyabilirler. Ama başka gruplara da sempati duyabilirler.”
Irak Kürdistan Yönetimi Başkanı Barzani, PYD’nin tek başına olmadığını, fazla abartıldığını, ondan başka Suriye Kürtlerinin KDP’ye, yani kendi partilerine de sempati duyduklarını üstü örtülü bir dille belirttikten sonra ekliyor:
“Bizim için önemli olan Suriye Kürdistan’ında Kürtlerin kendi aralarında çatışmamasıdır. Bu bizim için çok önemlidir. Diğer yandan hiç kuşkusuz Kürtlerle Araplar arasında çatışma yaşanmaması da önem taşır.”
DEMOKRASİ DIŞINA ÇIKARSA
Suriye Kürdistan’ında hangi tarafın başarıya ulaşacağını demokrasi geldiği vakit göreceğiz diyen Barzani, sanki üstü kapalı bir dille PYD’ye ayağını denk al diyor ve şöyle devam ediyor:
“Kürtlerin kendi aralarında, Kürtlerin Araplarla olan ilişkisinde, Arapların kendi aralarında, yani Suriye’deki halkların kendi sorunlarını demokrasi içinde çözeceklerine inanıyorum. PYD’nin bu süreç içinde bozucu ve baskıcı bir taraf olduğunda bu kabul edilemez. Henüz erken. Demokrasi sürecine bağlı kaldığı sürece PYD’ye hiç kimse karışamaz. Ama demokrasi dışına çıkar, farklı programlara yönelirse, ne Suriye’deki Kürtler, ne diğer taraflar, ne de biz bunu kabul ederiz.”
Şöyle soruyorum:
“Irak’tan sonra şimdi de Suriye’de Baas diktası çöküyor. Anlaşılan o ki, Irak’tan sonra Suriye’de de Kürtler kendi yönetimlerine kavuşacaklar. Eskiye dönüş olmayacak. Bu çerçevede nasıl bir Suriye hayaliniz var?”
SURİYE’DEKİLERİN HAKLARI...
Barzani’nin yanıtı:
“Suriye’de bugüne kadar Kürtlerin kimliği tanınmış değil. Nüfus kağıtları bile yok. Her şeyden önce Suriye’deki Kürt realitesini göz önünde bulundurmamız lazım. İki buçuk üç milyon Kürt var. Suriye’deki bu Kürt mevcudiyeti bizim için önemlidir. Onların haklarına kavuşmaları, biz Irak Kürtleri için çok önemlidir. Onların haklarının inkar edilmesini biz kabul edemeyiz. Yalnız Suriye’ye nasıl bir sistem geleceği de, onların karar verecekleri bir konudur.”
Sorumu yineliyorum:
“PYD’nin Suriye Kürdistan’ında bu kadar güçlü olabileceğini öngörmüş müydünüz?”
ESAD BAĞI...
Barzani bu sorumu gayet ihtiyatlı yanıtlıyor. Diplomatik bir dilin incelikleriyle, PYD ile Esad rejimi arasındaki muhtemel bir bağa şöyle işaret ediyor:
“Burda önemli olan, Suriye Kürdistan’ında PYD’ye açılmış bir şans kapısı mıdır söz konusu olan? Yoksa bugün geldiği nokta, PYD’nin kendi etkisinin ürünü müdür? Henüz bilemiyoruz. Değerlendiriyoruz. Daha cevabını almış değilim ben de... Kafamdaki soru işareti henüz dağılmadı.”
Soruyorum:
“Bu kapıyı açan Esad mı?”
Barzani:
“Bizde soru olarak durmaktadır. Henüz cevabını almış değiliz. Esad mı, başkası mı? Soru olarak kalıyor. Karar veremiyorum. Ama şu bir gerçek: PYD’nin kendisi Suriye Kürdistan’ını kontrol edecek güçte değil. Başka taraflar da var, güçler de var. Özellikle Suriye Kürdistan’ında istihbarat ve asayişle ilgili yerlerin nasıl PYD’ye teslim edildiğini, bunun Suriye makamlarıyla yan yana nasıl durduğunu hâlâ anlamıyoruz. Açıklığa kavuşmuş değil bu. İki taraf arasında bir ittifak mıdır? Bunun cevabını hâlâ almış değiliz. Bir ittifak mı, yoksa Beşar Esad rejiminin bir zayıflığı mıdır? Biz bunun üzerinde duruyoruz. Tekrar ediyorum. Biz şimdi Suriye Kürdistan’ında Kürtlerin kendi aralarında bir çatışmaya yönelmemesi üzerinde duruyoruz.”
‘GERİ ADIM YOK!’
Sözü bölgede yaşanmakta olan karışıklığa getiriyorum. 1993’te Dohuk’ta kendisiyle yaptığım ilk mülakatta sorduğum soruyu anımsatıyorum, bağımsız Kürt devletiyle ilgili olarak.
O da bana soruyor:
“Yanıtımı herhalde hatırlıyorsun. Bağımsız devlet idealimizi belirtmiştim.”
Şöyle devam ediyor:
“Her şeyden önce bu bizim doğal hakkımız. Buradaki en büyük sorun, Kürtlerin dört devlet (İran, Türkiye, Irak, Suriye, HC) arasında paylaşılmasıdır. Asıl sorun burada, işi zorlaştırıyor. Eğer böyle olmasaydı, Kürtler iki devlet arasında paylaşılsaydı veya hepsi bir devlete bağlı olsalardı Kürt devleti daha kolay olabilirdi. Bütün Kürtlerin haklarına kavuşmasından yanayız. Onların en doğal haklarıdır.”
“Taşlar yerinden oynadı!”
Mesut Barzani:
“Artık dünyada hiçbir şey imkansız değil. Büyük dava uğrunda kan da dökülebilir, büyük bedeller de ödenebilir. Ama çözüm sonunda mutlaka gelir. Yanlış ortadan kalkar, biz buna kesin gözüyle bakmaktayız. Doğu, Batı Almanya örneği var. Çeklerle Slovakya örneği var. Ne zorla birleştirme oluyor, ne de zorla ayrılma... Milletin kendisi karar vermelidir. Başka taraflar, o milletin hakkında karar verme hakkına sahip değildir.”
Ve ekliyor:
“Bakın, bu açılardan dünya son on, on beş yılda epey değişti.”
Sözü bölgenin karışıklığına getirince, Barzani şöyle devam ediyor:
“Bölgede çok karışıklık olabilir. Ama burada benim için önemli olan Kürt davasıdır, ben buna inanıyorum. Biz Kürt sorunu ya da Kürt davası başkalarının hesapları üstünden çözülsün istemiyoruz. Türkler, Farslar, Araplar olsun, biz bölgedeki tüm halklarla iyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Kürt sorununun da bu iyi ilişkiler çerçevesinde çözümünden yanayız. Başka milletlerin üzerinden bu sorunu çözmek istemiyoruz. Biz hiç kimse, hiçbir taraf için tehdit unsuru olmak da istemiyoruz. Kesinlikle başka taraflar için, başka devletlerin çıkarları için biz Kürt davasından geri adım atmayacağız, kesinlikle bunu yapmayacağız. Ve biz Kürt olarak hiçbir yerde ve hiçbir cephede yer almıyoruz. Biz sadece Kürt davasına inanıyoruz.”
Cephe konusunu sorunca, şöyle bir açıklık getiriyor:
“Bizim herhangi bir cephemiz yok. Amerika olsun, Türkiye olsun bugüne kadar bize, ‘Şu cephede, bu cephede yer alın’ teklifi yapmadı. Bizim amacımız Kürt davasıdır. Bunun için çalışıyoruz.”
TÜRKİYE ÇÖZEBİLİRSE...
Soruyorum:
“Türkiye kendi Kürt sorununu barışçı yoldan çözebilse, herhalde bölgesel istikrar ve barış açısından çok önemli olur, ne dersiniz?”
Barzani’nin yanıtı, “Kesinlikle öyle” oluyor.
Nuri Maliki, Celal Talabani!
Irak Kürdistan’ının Irak’ın Şii Başbakanı Nuri Maliki Bağdat’ıyla sıcak, gergin bir yaz geçirdiğini, özellikle Ezidi Kürtlerin yaşadığı Şengal’la Kerkük’ün Hanekin bölgesinde iki tarafın silahlı çatışmanın eşiğinden döndüklerini belirtiyorum.
Yanıtı şöyle oluyor:
“Sorunlar var, bu inkar edilemez. Fakat sorunların anayasal çerçevede çözümünden yanayız. Bizanayasa dışında hiçbir şeyi kabul etmeyeceğiz.”
Soruyorum:
“Sizinle Cumhurbaşkanı Celal Talabani arasında, İran ve Türkiye ilişkileri konusunda farklı düşünceler var galiba...”
Bu soruyu yanıtlarken biraz zorlandığını, meselenin boyutunu küçültmek istediğini hissediyorum.
Şöyle diyor Barzani:
“Aslında biz aynı görüşteyiz. Her ikimiz de, İran ve Türkiye’yle iyi ilişkilerin devamından yanayız. Mam Celal Cumhurbaşkanı, ben de Kürdistan bölgesi başkanıyım. Bunları göz önünde bulundurduğunuzda bazen farklılıklar olabilir, ama basit konulardır. Gerekli ve esaslı konularda aynı görüşteyiz. Önemli olan bu...”
YARIN: Talabani cephesi ve Bağdat yönetiminden izlenimler.
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024