Hasan CEMAL
Terörü din eğitimi önler!
Şiddeti din eğitimi önler!
Uyuşturucuyu din eğitimi önler!
Maceracıyı din eğitimi önler!
Irkçılığı din eğitim önler!
IŞİD’in ilacı ‘din eğitimi’dir.
Şiddetin ilacı, İmam Hatip Okulları’dır.
Din eğitimi her derde devadır!
Bunun içindir ki:
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin zorunlu din derslerini laikliğe aykırı bulan kararını bir yana bırakıp, anayasamızın (12 Eylül askeri yönetiminin anayasası, Evren anayasası yani) gereği olan zorunlu din derslerine sahip çıkalım!
Kim diyor?
Erdoğan’la Davutoğlu.
‘Ne hikmetse zorunlu matematik değil,
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen gün Yeşilay’ın bir toplantısında şöyle buyurmuş:
“Dünyanın hiçbir yerinde zorunlu fizik, kimya, matematik dersinin tartışma konusu olduğunu göremezsiniz.
Ne hikmetse zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisitartışma konusu olur.
Eğer olsun mu, olmasın mı diye tartışılacaksa, uyuşturucu bağımlılığından, terörden, şiddetten neden şikâyet ediliyor? Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersini tartışmaya açarsanız tabiiuyuşturucu gelir. Şiddet gelir.
Irkçılık gelir onun yerini doldurur.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi geçen haftalarda Türkiye aleyhine bir karar aldı. Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden öğrencilerin muaf sayılmasını temin edecek bir düzenleme.
Bu karar, yanlış bir karar.
Öyle anne babalar gördük ki gerçekten perişan olmuşlar. Çocukları alkol bağımlısı, uyuşturucu bağımlısı olmuş, biricik yavruları kopup gitmiş...Özgürlük deyip buna kayıtsız mı kalacağız.
En başta Türkiye Cumhuriyeti Anayasası bize bu mücadeleyi yapmak için kesin yetki veriyor.”
‘IŞİD’in ilacıdır din eğitimi’
zorunlu din dersi tartışılıyor’
Başbakan Davutoğlu da aynı fikirde.
Türkiye gazetesinin dünkü manşetinde yer alan sözleri şöyle:
Bakın size çok açık söylüyorum.
Türkiye’de IŞİD ve benzeri yapıların gelişememesinin önemli sebeplerinden biri İmam-Hatip Liseleri’dir.
İmam-Hatip Liseleri olmamış olsaydı, din adamının nasıl yetişeceğiyle ilgili formasyon olmamış olsaydı, sıkıntı yaşanabilirdi.
Bir de ailedeki dinî geleneğin sürmesi.
IŞİD’in ilacıdır din eğitimi…
Bu kafalarda laiklik, demokrasi, özgürlük yok
Türkiye’nin bir ve iki numaralı muktedirleri, Cumhurbaşkanı’yla Başbakan böyle diyorlar, din her derde deva diye düşünüyorlar.
Yazın bir kenara:
Bu kafalarda laiklik ve demokrasi yoktur.
Bu kafalarda özgürlük fikri yoktur.
Bu kafalarda insan hakları yoktur.
Bu kafalarda hukukun üstünlüğü yoktur.
Bu kafalarda özgürlükçülük değil, kapkara bir yasakçılık vardır.
Zorunlu din derslerini kimya, fizik, matematik dersleriyle karıştırabilen…
Şiddet ve terörle, ırkçılıkla, uyuşturucuyla mücadeleyi neredeyse zorunlu din derslerine indirgeyen…
Bu açılardan sadece zorunlu din derslerini değil, İmam Hatip Liseleri’ni de kutsayan bir zihniyet dünyasında ‘demokrasi kültürü’ne yer olamaz.
Herkes sizin gibi düşünmek,
inanmak, yaşamak zorunda değil
Evet, siz bunlara inanabilirsiniz.
Ben böyle düşünüyorum, diyebilirsiniz.
“Benim önceliğim ‘din’dir; ben dinimi yalnız özel hayatımda değil, kamuda da yaşamak isterim; benim referansım İslam dinidir çünkü…” diye savunabilirsiniz inancınızı.
Ama bu ‘İslami referansı’nızı eğer bütün topluma yaymaya ve devlet düzenine yerleştirmeye kalkışırsanız, işte bu olmaz.
Çünkü, herkes sizin gibi düşünmek, sizin gibi inanmak zorunda değildir
Sizin gibi yaşamak zorunda değildir.
Siz küçük kızınızın başörtüsü takmasını, örtünmesini isteyebilirsiniz.
Ben istemeyebilirm.
Siz çocuğunuzun din dersi almasından yana olabilirsiniz.
Ben taraftar olmayabilirim.
Siz ‘din’i her derde deva sayabilirsiniz.
Ben saymayabilirim.
Eğer demokrasi diyorsak…
Özgürlük diyorsak…
Temel ‘insan hakları’ndan söz ediyorsak…
Birbirimizin ‘hayat tarzları’na saygılı olmak zorundayız.
Farklılıklar konusunda özenli davranmak zorundayız.
Hiç kimse kimseye kendi ‘hayat tarzı’nı dayatamaz.
Hele bunu anayasa zoruyla, kanun zoruyla hiç yapamaz.
Yapmaya kalkıştığında ne mi olur? Demokrasi olmaz.
Laiklik olmaz.
İnsan hakları ve özgürlükler düzeni olmaz.
Tayyip Erdoğan’la Ahmet Davutoğlu kafası Türkiye’yi, ne yazık ki, her geçen gün demokrasiyle alakası olmayan sulara sürüklüyor.
‘Özgürlükçü davranış sadece dindarlara’
Nuray Mert’in haklı deyişiyle:
Bu iktidarın, dindarların hak ve özgürlükleri dışında hiçbir alanda özgürlükçü davranmadığını artık rahatlıkla söyleyebiliriz.
İster eski Türkiye deyin, ister 2002 öncesi.
O dönemdeki baskılar şekil değiştirerek sürüyor, bazısı artıyor bile...
Yarım saat önce muhafazakâr dille konuşan, yarım saat sonra cihatçı gibi konuşuyor.
Bu artık bir ikiyüzlülüğe dönüştü. Çıkıp, İslamcıyızdeyin.
Bizi kandırmayın.
12 Eylül rejimi; kuralları, kurumlarıyla iktidarın işine geldiği noktalarda korunuyor.
En başta YÖK.
Dokunulmadığı gibi Haziran’daki değişiklikle daha güçlü hale getirildi. MİT’in yetkileri ancak ve ancak bir ‘muhaberat devleti’nde olabilecek şekilde artırıldı.
Muhafazakâr kesimin “Devlet, dini denetliyor” diye öteden beri itiraz ettiği Diyanet yine çok merkezi bir konuma getirildi.
İmar Yasası da var mesela…
Her biri daha az demokrasi demek olan adımlar birbiri ardına geliyor ve iktidarın toplum ve siyaset perspektifini, artık niyet okuyarak değil, yaşananlar üzerinden değerlendirmemiz için zemin oluşturuyor.
12 yıllık bir iktidardan ve son üç dört yılda hızlanan bir süreçten bahsediyoruz.
Artık, iktidarın en İslamcı bir politika yürüttüğünü telaffuz etmesi lazım. (29 Eylül 2014 tarihli Taraf’ta Tuğba Tekerek konuşmasından)
Nuray Mert: ‘Demokrasiye lüzum yok’ dediler
Katılıyorum Nuray Mert’e.
Bu saatten sonra artık ikiyüzlü davranmaya, -ya da takiyeyapmaya- gerek yok.
Zaten her şey artık gözler önünde çırılçıplak oynanıyor.
Saklamaya ne gerek var ki.
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024