Hasan CEMAL
Bu memleket sürekli acı biriktiriyor.
Çünkü bu memlekette adalet yok.
Çünkü bu memlekette hukuk işlemiyor.
Çünkü bu memlekette acıların hesabı sorulmuyor, sorulamıyor.
Yazıklar olsun!
Bu memlekette acılara sebebiyet verenlerin yakasına yapışılmadığı için yazıklar olsun.
Bu memlekette acılar karanlıkta bırakıldığı için yazıklar olsun.
Bu memlekette vicdanlar hep kanatıldığı için yazıklar olsun.
Bunun içindir ki, bu memlekette gerçek barış ve huzur kapımızı bir türlü çalmıyor.
Barışa hasret yaşıyoruz.
Adalete hasret yaşıyoruz.
İçimiz sevinçle hiç dolmuyor.
Şimdi aklımda Cumartesi Anneleri var.
Bunca yıldır acıyı içlerinde biriktirmiş Cumartesi Anneleri var.
Tam 700 haftadır Galatasaray Meydanı'nda her öğlen buluşup acılarını haykıran o anaları saygıyla selamlıyorum.
12 Eylül askeri darbe döneminde oğlunu 'faili meçhul cinayet'te kaybeden, tam 33 yıl boyunca oğlunun hiç değilse kemikleri bulmak için mücadele eden, her hafta Galatasaray Meydanı'nda, "Anan geldi Cemilcan, nerdesin?" diye haykıran, yitik oğlunun kemiklerini bile bulamadan bu dünyaya veda eden, sesi dipsiz kuyularda yitip giden Berfo Ana'nın acısını paylaşıyorum.
Hanım Tosun'un hikayesi içimi acıtıyor.
Kardeşi 1992'de Lice'de bir çatışmada öldürülür.
On ay sonra babası faili meçhul cinayete kurban gider.
1993'te Lice'deki köyleri yakılır, Diyarbakır'a göç ederler.
Diyarbakır'da sekiz ay boyunca evleri sürekli basılır.
Bu süreçte hapis olan eşi Fehmi Tosun cezasını 1994'te tamamlar, İstanbul'a göç ederler.
36 yaşındaki Fehmi Tosun 1995'de bir gün Avcılar'daki evinin önünden ellerinde telsiz ve silah olan kişiler tarafından kaçırılır.
Olay, Hanım Tosun'la beş çocuğunun ve mahallelinin gözleri önünde yaşanır.
Gözaltında kaybolan kocasından o günden sonra bir daha haber almaz.
Olayla ilgili soruşturma açılır, polislere görev ihmalinden soruşturma açılır ama değişen birşey olmaz.
Hanım Tosun'un kocasından bir daha ses seda çıkmaz.
Hanım Tosun eşini kaybettiğinde 29 yaşındaydı.
Türkçe bilmiyordu.
En küçüğü 3, en büyüğü 14 yaşındaki iki kız, üç oğlan çocuğuyla İstanbul'da kendi başına kaldı.
Ama bir Cumartesi Annesi olarak, bir yandan kocasını aradı, her hafta Galatasaray Meydanı'ında acısını haykırdı, diğer yandan çok zor şartlarda geçinmeye, çocuklarına bakmaya, ayakta kalmaya çalıştı.
Evet, bu memleket acı biriktiriyor.
Acıların hesabı sorulmuyor bu memlekette.
Ercan Kesal'ın yazısını okuyorum Cumhuriyet'te.
Kokular galiba, hafızamızın en inatçı izsürücüleri. Her şeyi unutabilirsiniz belki ama, kokuları asla.
Artık yatağa bağımlı olmuş hasta babamın başında bekleyen annemi fırsat buldukça arardım.
Telefonun ahizesini “Ercan guzum!” diye kaldırırdı.
“Yav anne nerden biliyorsun belki başkasıdır arayan, ayıp olur sonra!” dediğimde, “Yok guzum senin kokun da geliyor telefonun ucundan” derdi.
18 Eylül 1980’de, Bingöl’deki evinden “ifadesini alıp bırakacağız” denilerek götürülen lise öğrencisi Hüseyin Morsümbül’den 38 yıl oldu, haber alınamadı. Hüseyin’in annesi Fatma Morsümbül, “Oğlumun kemiklerini bulsam, omzumda taşıyacağım. Çünkü kokusunu çok özledim” diyordu hiç durmadan.
Fatma Anne, 2016 yılında hayatını kaybetti. Oğlunun kokusuna hasret gitti.
Türkiye'nin Asker Sorunu isimli kitabımın "Faili Meçhul Cinayetler" bölümünün ara başlıklarını okuyorum.
"JİTEM çatısı altında illegal bir oluşuma gidildi."
"İnsanları adalete teslim etmek yerine, faili meçhul şekilde öldürmeyi yöntem olarak benimsemiştik, böyle talimat alıyorduk."
"Diyarbakır ve çevresinde PKK ile ilişkili olduğundan şüphelediğimiz hemen herkesi infaz etme yetkimiz vardı."
"Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde yalvarıyordum ama ölüm bile elime geçmiyordu."
13 ayrı faili meçhulden yargılanan Albay'ın intiharı...
Türkiye'de geçerli "suskunluk yasası"nı delik deşik etmek...
Bu memlekette bu suskunluk yasası bugüne kadar yırtılamadı.
Yırtamadık.
Bu yasayı tarihin çöp tenekesine atıp bu memlekette demokrasi ve hukukun üstünlüğü düzenini kuramadık.
Bu memlekette hâlâ hukuk değil, adalet değil, söz konusu vatansa gerisi teferruattır yasası geçerli olmaya devam ediyor.
Ne yazık ki öyle.
İçimiz bir türlü sevinçle dolu olarak yaşayamıyoruz.
Adalet kapımızdan uzak.
Hukuk ve özgürlüğün, insan haklarının hiçe sayıldığı karanlık devirler bitmek bilmiyor.
İşte Cumartesi Anneleri!
Tam 700 haftadır adalet ve hukuk diyerek Galatasaray Meydanı'nda toplanan Cumartesi Anneleri'nin acısına ortak olun, bir adet kırmızı karanfille...
Unutmayın!
Günün birinde bu memleketin kapısını eğer hukuk ve demokrasiçalarsa, Cumartesi Anneleri'nin adı da tarihin güzel sayfalarına yazılacak.
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024