Melih ALTINOK
Günlerdir gündemimizi meşgul eden Atalay Filiz, bindiği bir minibüsün şoförünün ihbarıyla İzmir'de yakalandı. Şimdi günlerdir düşündüğüm ancak yoğun gündemden ötürü giremediğim bir mevzuda iğneyi elime almamın zamanıdır. Evet, "seri katil" mevzuundan bahsediyorum. Filiz'le ilgili tartışmalar medyada yer almaya başladığı andan itibaren, ben de dahil, hepimiz tanımda hatalı davrandık. Kimimiz Filiz'in seri katil tanımına uyup uymadığını sorgulamadığından, kimimizse kavramın çarpıcılığından vazgeçemediği için hata yaptı. Oysa Filiz, "seri katil" değil olsa olsa "seri cinayet zanlısıydı."
Seri katil, aynı yöntem ve aynı saikle birden fazla cinayet işleyenleri tanımlamak için kullanılıyor. Hatırlayacaksınız, yaşlı insanların toplumun gelişmesinin önünde engel olduğunu düşünüp yaşları 68-95 arasındaki 11 kişiyi öldüren ve kadın kurbanlarına da tecavüz eden nam-ı diğer Artvin Canavarı onlardan biriydi mesela. Yakalandığında "çivigördüğümde çakmak istiyorum" diyen 5 kişinin katili Denizlili Adnan Çolak da...
Gelin görün ki anlaşıldığı kadarıyla Filiz ilk kurbanı dışındakileri, cinayetini gizlemek saikiyle öldürdü. Cinayet yöntemleri de birbirinden farklı. Bu konuda aramızda en erken refleks gösterip "seri cinayet zanlısı" ifadesini kullanan ve dün bu ayrıma dikkat çeken bir de belgesel yayınlayan Nermin Yurteri yönetimindeki NTV'yi "editoryal aklından" dolayı tebrik etmek gerek.
Bence ilerleyen günlerde, bu tarz süreçlerde zanlının popülerleşme tehlikesine karşı gösterilecek hassasiyetler üzerinde de durmalıyız. Atalay Filiz'le selfie çeken polis memurlarının densizliği bu konunun ne kadar hayati olduğunun kanıtı sanırım.
***
ARTIK KISA CÜMLELER KURMAK GEREK
Bazı uzmanlar Türkiye gibi ülkelerde seri katillere "batıya" göre daha az rastlanmasını "modernizm bataklığı" çerçevesinde tartışıyor. Bu kişilerin en çok ABD'de görülmesini "genetik mirasla" açıklayanlar bile var.
Ancak kesin olan, bizde seri katil tanımına uyan cinayetlerin az olmasının bir nedeni de polisin zanlıların yakalanması konusundaki hızlı refleksi. Zira eskiden "zanlıdan delile ulaşma ustası" şeklinde esprilere konu olan polisimiz zanlıları çoğu zaman çabuk yakaladığı için olası seri cinayetlerin de önüne geçiyor.
Söz polisten açılmışken Atalay Filiz'in yakalanmasında son rolü oynayan İzmir Emniyeti'nin hakkını da teslim etmeli. Filiz yakalanır yakalanmaz kameraların karşısına geçen İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya gayet samimi ve profesyonel bir profil sergiledi. Uzunkaya'nın tek hatası, konuşmasını biraz uzatması oldu. Uzatınca da ağzından "zeki bir delikanlıya benziyor" türünden bir ifade çıktı.
Dün sosyal medyada Uzunkaya'ya tepkiler vardı. Bu olay benzeri durumlarda konuşma sırasındaki hatanın anında düzeltilmesinin faydalı olacağını bir kez daha hepimize gösterdi. Ancak yine de fazla büyütmemek gerek. Çünkü olayın sıcaklığı, kamera heyecanı gibi sebepleri de unutmadan, başarılı sonucun emniyet müdürünün bu hatasını fazlasıyla tolere ettiği ortada.
***
SERİ 'AKAPE' TAKINTISI
Atalay Filiz'in yakalanmasını Cumhuriyet'e değerlendiren cinayet romanı yazarı Ahmet Ümit'in konuyu "AKP kul istiyor" mevzuuna bağlaması, sanırım bu süreçteki seri mantık hataları arasında Oscar adayıdır. Nasıl diyorduk eskiden, hah buldum: "Roman yaz onurunla yaşa, mantığını satma!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019