Yıldıray OĞUR
Geçen hafta TÜRK-İŞ genel kuruluna katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Rusya’nın doğrudan ailesini hedef alan IŞİD-petrol iddialarından bahsederken geçen yaz yaptığı ilginç bir telefon görüşmesini açıkladı ve şöyle dedi:
“Daha önce İran televizyonları yaptı. İran Devlet Başkanı ile bunu konuştum, dedim ki 'Bak, siz çok büyük bir yanlışın içindesiniz, eğer bu böyle devam ederse bunun karşılığı çok ağır olur, bedelini siz İran olarak çok ağır ödersiniz'. On gün filan sürdü, daha sonra sitelerinden bunu kaldırdılar. Niye Çünkü iftira, yalan, takiye üzerine kurulu sistemler bu işi daha çok kullanıyor..."
Erdoğan’ın bu açıklamasına önce Ruhani’nin ofisinden yumuşak bir yalanlama geldi ve “Telefonda bunlar konuşulmadı” denildi.
Sonra İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ensari de iddiaları reddederek “Saygı ve nezakete davet ediyoruz” dedi.
Haberin ne olduğunu hatırlayacağız.
Ama daha ilginci bu iki düşük tonlu yalanlamanın İran iç siyasetini nasıl karıştırdığı.
Rejimin çelik çekirdeğine Ruhani’den daha yakın olan Fars Haber Ajansı’ndaki iki haberden okuyalım:
“Muhabirimize Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ensari’nin Erdoğan’ın son sözlerine zayıf tepkisini değerlendiren İslamî Şûra Meclisi Millî Güvenlik Komisyonu Başkanvekili Mansur Hakikatpur, 'Türkiye yetkilileri Amerika’nın uşaklığı onlara saygı kazandıracağını zannettiğini ve bu yüzden bu tür küstahlıklarda bulunduklarını, fakat onların yüzsüzlüğüne gereken cevap verilmesi gerektiğini' vurguladı.”
“Muhabirimize Erdoğan’ın İran Cumhurbaşkanı’nı bazı konularda ikaz ettiğiyle ilgili sözlerini değerlendiren İslami Şûra Meclisi Dış Politika Komitesi Başkanı Felahatpişe, maalesef yetkililerin Erdoğan’ın bu tür sözlerine İran milletinin şanına yakışacak tepkiyi vermediğini belirtti.”
Bu uyarılardan sonra topu İran hükümet sözcüsü Muhammed Bakir Nubaht aldı, Erdoğan’ı yalanlarken ettiği lafları Burhan Kuzu bile yanlışlıkla tweet atmazdı:
“Erdoğan’dan daha büyük olan ve daha muteber olanlar bile İran’ı tehdit etmekten aciz kaldılar. Erdoğan’ın İran’ı tehdit edecek ya da uyaracak düzeyde olmadığını iyi bilmesi gerekir.”
Açıklamanın en ilginç tarafı ise ilk Ruhani yalanlamasını yalanladığı şu epey de ironik sözleri: “Ruhani o telefon görüşmesinde Erdoğan’a bunun ifade özgürlüğü olduğunu
söyledi.”
(Bu arada bu yalanlamalar üzerine konuşan Türkiye Dışişleri sözcüsü Tanju Bilgiç İranlılara “Erdoğan-Ruhani görüşmesinin kayıtlarda” olduğunu hatırlattı)
Peki neydi Erdoğan’ın bahsettiği ve İran hükümet sözcüsünün “ifade özgürlüğü” dediği, İranlı yetkililerin bağıra çağıra savunduğu o haber?
Muhakkak hatırlayacaksınız.
(Haberin çıktığı İran’da Devrim Muhafızlarının kontrolündeki İngilizce yayın yapan Press Tv’nin linkini vermek isterdim. Ama tam da Erdoğan’ın açıklamasında bahsettiği gibi o haber siteden kaldırılmış. Google taramalarında çıkan linke bastığınızda doğrudan Press Tv sayfasına gidiyorsunuz)
Haber’e göre Sümeyye Erdoğan Şanlıurfa’da gizli bir hastane kurdurup, yaralı IŞİD’lileri tedavi ettiriyordu.
Peki bunu kim söylüyordu? Adını vermeyen o hastanede çalıştığı iddia edilen 34 yaşındaki “Alevi-Türk olduğu” söylenen bir hemşire.
Peki bu hemşire bunu kime söylemişti?
Haberi ilk yapan Kanada merkezli The Center for Research on Globalization adlı merkezin sitesine. http://www.globalresearch.ca/contact
Peki bu merkez ve site kimindi ve neyin nesiydi?
Sitenin başında Rus asıllı Kanada vatandaşı şarlatan bir akademisyen olan Michel Chossudovsky var.
Bosna Savaşı sırasında Miloseviç için yalan haberler üretmekle ün saldığı kariyerini şimdi Esad için yalan haberler üretmekle sürdürmekte. O kadar güvenilmez ki
Guardian’ın açıkladığı e-postalarda Esad’ın kayınpederi, damadına Chossudovsky’nin uçuk bir haberini gönderip “bu doğru olabilir mi” diye soruyor.
Bu şarlatan kara propagandacı akademisyene göre 11 Eylül ve Endonezya’daki Tsunami de Amerika'nın işi. Musevi orijini olan bir Rus olmasına rağmen Yahudi Soykırımını reddeden açıklamaları yüzünden anti-semitizm suçlamasıyla bile karşılaşmış, üniversitesine şikayet mektupları yağmış.
İşte İran devletinin Press Tv’sinin bu uyduruk Sümeyye Erdoğan haberinin kaynağı böyle bir kara propaganda sitesi. Aynı sitenin referans alındığı başka pek çok haber var
İran devlet medyalarında. İran’ın düşünce özgürlüğü dediği bu kara propaganda haberleri.
(Resmî Fars Haber ajansının sitesinde şu anda Erdoğan ve ailesiyle ilgili 5 benzer kara propaganda haberi mevcut. Birinde ciğercideki o meşhur fotoğraf bile var)
Yani karşımızda devlet merkezli uluslararası bir kara propaganda mekanizması var. Ve bu ağ iki yıldır Türkiye’de PKK, cemaat ve sol medya tarafından dolaşıma sokulan tüm IŞİD-Türkiye haberlerinin üretim kaynağı.
Rus ve İran istihbaratlarının başında durduğu bu yalan haber merkezinin Türkiye’de nasıl çalıştığıyla ilgili bu köşede daha önce çıkan iki yazıyı hatırlatmakla yetinelim.
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/yildiray-ogur/577165.aspx
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/yildiray-ogur/582970.aspx
İkinci haber Özgür Gündem gazetesinde tam sayfa manşet olmuştu. Barzani’yi manşetten IŞİD’le iş birliği yapmakla suçlamıştı PKK. Uydurma bir ismin imza attığı haberde açıkça “İranlı yetkili” ağzından İran’ın Barzani’ye tehditlerine taşeronluk yapmıştı PKK.
Peki Ruslar ve İranlılar PKK’nın sadece medyalarını mı taşeron olarak kullanıyor? Ortada hiçbir gerekçe yokken, seçimlerden sonra Kürt şehirlerinin yoksul mahallerini niye ateşe verdi PKK?
Sunday Times’a konuşan Beşar Esad’dan okuyalım:
“Kürtler orduyla aynı bölgelerde 'teröristlere' karşı savaşıyor. Onlara silah gönderdik, çünkü onlar Suriye vatandaşları ve teröristlerle savaşmak istiyorlar.''
Şimdi tekrar düşünün PKK kimin için hendek kazıyor? Neden Barzani’yle kavga ediyor? Kürtlerin âli çıkarları için mi?
Emin misiniz?
Yazarlar
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025