Ahmet ALTAN
Hayat, insanları da toplumları da her gün, her an yeni tercihlerle yüz yüze getirir, geleceğiniz yaptığınız tercihlerle belirlenir.
Bazıları doğru tercihin hangisi olduğunu kestiremez, bazısının doğru tercihin gereklerini yerine getirmeye gücü yetmez, bazıları da doğru tercihleri yapar, o tercihlerin gereklerini yerine getirir.
Tarih “yanlış tercih” örnekleriyle dolu.
Aradan zaman geçip de sonuçlar ortaya çıkınca “hangi tercihin” doğru olduğunu görmek kolay ama“tercih” ânında doğruyu bulmak her zaman o kadar kolay değil.
Doğru olanı görmek her zaman mümkün olsaydı zaten “tercih” diye bir kavram olmazdı, doğruyu yapa yapa ilerlerdi herkes.
Türkiye ve Başbakan Erdoğan, yakın geleceğimizi belirleyecek bir tercihle karşı karşıya şimdi.
Leyla Zana’nın açıklamaları, Murat Karayılan’la konuşan Avni Özgürel’in o görüşmeyle ilgili olarak Neşe Düzel’e söyledikleri, “barışın” çok yakınımızda olduğunu vurguluyor.
Zana gibi birinin “Erdoğan’ın yanında duralım” demesi basite alınabilecek bir laf değil.
Karayılan’ın “ılımlı” yaklaşımı da her gün rastlanacak bir yaklaşım sayılmaz.
Belli ki büyük bir hata yapılmazsa “dünyanın” da kuvvetli desteğiyle savaşı nihayet bitirebileceğiz.
Anlayabildiğim kadarıyla, “barış” kararı artık Türklerin de Kürtlerin de “tercih” etme gücünün ötesinde bir noktaya ulaşmış.
Bunu engellemek pek mümkün değil ve engellemeye kalkan da çok ağır bir bedel ödeyecek.
Önümüzdeki “tercih” artık savaşla ve barışla ilgili değil bu yüzden.
Tercih konusu, “barıştan” sonra ne yapacağımız.
Bizi “abad” edecek bir yolu da “berbat” edecek bir yolu da seçebiliriz.
İki yol da açık önümüzde.
Türkiye, yeryüzünün krizle inlediği bir dönemde ekonomisini başarıyla yürütüyor, zenginleşip kalkınıyor, birçok alanda önemli hamleler yapıyor.
Savaşın bitmesi, savaşa giden paranın ve enerjinin de toplumun refahına ayrılabileceği anlamına gelecek.
Bu avantajlı durumda Türkiye’nin ve Erdoğan’ın tercihleri ne olacak?
Savaş bitince, her kesimin “haklarına” sahip olacağı, kimsenin kimseye müdahale etmeyeceği, devletin hayatımızın içine girmeyeceği, geniş özgürlük alanlarına ferahça yayılabildiğimiz, güvenceli ve huzurlu bir hayat kurabiliriz.
Gücümüzü, birbirimizin “haklarını gasp ederek” göstermeye çalışmadığımız bir düzen kurabiliriz.
Bu, bizi daha da zenginleştirir.
Dünyanın cenneti haline gelebiliriz.
Bence, doğru tercih budur.
Bu yolu seçerse Başbakan Erdoğan da Türkiye tarihinin en büyük lideri olarak tarihe geçer ve oylarını da arttırdıkça artırır.
Tabii bir de ikinci tercih var.
Savaş biter ve Erdoğan’la taraftarları bugünkü siyasetlerini sürdürürler.
Kürtlere hakları verilmez, Aleviler yok sayılır, solcular susturulur, demokratlar mahkemelere gönderilir, kadınların hayatlarına müdahale edilir, onların kaç çocuk doğuracağına başbakan karar verir, muhafazakâr bir hayat sürmeyenlerin hayat alanları daraltılır, televizyonlar denetlenir, özgürlükler kısıtlanır, bir pankart açan zindana gönderilir.
Bunu tercih edersek, toplum önüne geçilemez çatışmalarla sarsılır.
Hiç bitmeyen bir huzursuzluk yaşarız.
Başörtülü kadınlar milletvekili olamaz, Kürtler çocuklarını anadillerinde eğitemez, Aleviler“apartman altlarında” ibadet etmek zorunda kalır, solcuların fikirlerini söyleyemez, işçiler kitleler halinde ölür, muhalefet susturulur, din bir “gösterişe” dönüştürülür, Diyanet başbakanın“fetvacıbaşısı” olur, devlet bir karabasan gibi herkesin üstüne çöker.
Ülke de altüst olur.
Bence, bu da yanlış tercihtir.
Bilmediğimiz ve anlayamadığımız bir nedenden dolayı Erdoğan ikinci tercihe meylediyor son zamanlarda.
“İkinci tercihin” doğru tercih olduğunu düşünenlere söylenecek bir şey yok.
Onlar, Erdoğan’ın her yaptığını alkışlayarak bugünkü çizgisini desteklerler.
Ama “birinci tercihin”, hep birlikte özgür, zengin ve huzurlu yaşamanın doğru olduğuna inananlar, Erdoğan’ı kuvvetle uyarıp onu yanlış bir tercihten çevirmeye uğraşmak zorundalar.
Ona, bir savaşı bitirip, bütün toplumun birbirine “düşman” olacağı bir başka savaşın içine düşmenin akıllıca olmadığını anlatmalılar.
Erdoğan bütün siyasetçiler gibi “alacağı oy” konusunda çok hassas olan biri, onun oylarının azalacağını fark etmesini sağlamak, onu sözle etkilemeye çalışmaktan daha çabuk sonuç verir.
Onun için de Erdoğan’ın tabanı sayılan muhafazakârlara, dindarlara büyük bir rol düşüyor.
Eğer “muhafazakârlar” Erdoğan’a etkili bir biçimde “yapma” derlerse Başbakan durur, onların oylarını kaybetmekten korkar.
Ortak bir özgürlüğü ve zenginliği paylaşmamızın daha hayırlı olduğuna inanan muhafazakârlar ve dürüst dindarlar, susarlarsa hem kendilerine, hem topluma, hem de Erdoğan’a kötülük ederler bence.
Tercihte bir paylarının olmasını istiyorlarsa konuşmanın tam zamanı.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları

































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018