Ahmet AY
Bizler “fitne uyuyor, uyandırmayın” düsturu ile büyüdük. Nebi as fitne tehlikesi ve tehdidi konusunda mü'minleri böyle uyarıyor. Zira fitne/ciler beklenmedik zamanlarda ortaya çıkıp bütün kazanımları yerle yeksan edebiliyor.
Bu yüzden bazen haber ve bilgi konusunda nal topluyoruz.
4 Mayıs akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Sayın R. Tayyip Erdoğan ile görüşen Başbakan Ahmet Davutoğlu, 5 Mayıs Perşembe günü AK Parti MKYK'sını toplayıp 22 Mayıs 2016'da Olağanüstü Kongre kararı aldı.
Olmasın istedik,
Çok şeyi yok saydık, fitne büyümesin dedik, hele hele bizden çıkmasın diye gerçekten de var olan huzursuzluğu görmezden geldik. Dedik ya, biz fitneyi başlatmayalım, başlamış ise körüklemeyelim anlayışıyla davranmak zorundaydık.
Şimdi burada “biliyordum”culuk yapmayacağım, lakin epey süredir ciddi sorunların var olduğunu duyardık. Sorunun her geçen gün derinleştiği haberleri artık son kertenin yakın olduğunu göstermişti. Anlayacağınız -her maddesine katılmasam da- hepimiz susmayı tercih eden birer “pelikan”dık.
27 Nisan günü “Cumhurbaşkanı ile başbakan anlaşamıyorlar mı?” başlıklı yazımda “Kavga şıkkını geçiniz” uyarısının ardından mealen, fitnelere aldırış edilmemesi gerektiğini, ama Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın başbakanın arasında hiçbir sorun olmadığı da söylenemez demiştim. Yazının özeti böyle idi.
Lakin yazının sonuna doğru; “Bugün Sayın Cumhurbaşkanı çıkıp, ‘Ahmet Bey, kusura bakma seninle anlaşamıyoruz' dese başbakan Davutoğlu, ‘Sayın Cumhurbaşkanım, o zaman Rabbimize daha hayırlısının olması için dua edelim' diyerek affını isteyecek kadar vefa ve İsar anlayışına sahip bir Müslüman'dır” diyerek Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun vefa ve İSAR anlayışıyla hareket edeceğini belirtmiştim. İşte bu kısmı öylesine yazmadığımı pek çok dost aynı gün “meseleyi anladık” dediler.
Bu yazımızdan tam bir hafta sonra (3 Mayıs) günü AK Parti Grup toplantısında Başbakan Davutoğlu:
“Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim, ama asla bu kutlu hareketteki hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam…” dedi. İşte vefa ve İSAR dediğimiz de tam olarak buydu.
Bu inanca sahip olan iki mümtaz şahsiyet arasında kavganın olması elbette beklenemezdi ve anlaşmazlığın, tahrik olabilecek nefislerin nahoş durum oluşturmaması için kısa süre içinde onurlu bir sonla bitmesi en doğru olandı. Bu sebeple dava bilincini içselleştiren kadroda kavga söz konusu değildi.
Sayın Cumhurbaşkanımızın uzun yıllar başdanışmanlığını da yapan Ankara Milletvekili Aydın Ünal Yeni Şafak'taki köşesinde kavga konusunu şu cümlelerle dile getiriyor: “Bir dava ahlakı, şuuru ve geleneği içinde, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürekli bir yenilenme, tekâmül, ilerleme, nöbet değişimleri olabilir ve olacak; ama kavga olmayacak…”
Liderlerine sadakatten ayrılmayan AK Partililer, yaşananları bir devir teslimi, bir nöbet değişimi olarak kabul etmeli, fitnenin körüklenmesine izin vermemeli. Alınan kararın hayırlara vesile olmasına çaba göstermelidir. Bu hareketin sadece bir siyasi parti olmadığını bilenler ne demek istediğimi anlamışlardır.
Yaşananlar sadece ve yalnızca sistemden kaynaklanıyor, kimsenin kötü, eksik, yanlış yaklaşımından değil, iktidarın işleyiş tarzı ile ilgili. 14 Ağustos sonrası fiili başkanlığa geçen Türkiye parlamenter sistemden dolayı bu sıkıntıları yaşıyor. Partili başkanlık bilfiil uygulanıyor. Önümüzdeki aylarda anayasa ile birlikte başkanlık ya da partili cumhurbaşkanlığının önü açılmalı ve yeni Türkiye'ye en az hasarla geçebilelim.
Ülke artık parlamentarizme veda ediyor, bu sebeple artık Sayın Cumhurbaşkanımız ile daha sorunsuz yol alabilecek, onun daha etkin olmasının önünü açacak başbakana ihtiyaç var. Ak Partide kaliteli, donanımlı, partiyi ve Sayın Cumhurbaşkanını çok iyi tanıyan, bilen milletvekilleri var. Aydın Ünal, Yalçın Akdoğan, Bekir Bozdağ, Binali Yıldırım, Efkan Âlâ gibi isimler başbakan adaylarımdır.
Son olarak, fitne çıkarmak isteyenler size geldiklerinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun;
“Sayın cumhurbaşkanımızın onuru benim onurumdur, ailesi benim ailemdir ve ailesinin onuru benim ailemin onurudur” sözlerini düşünmelisiniz.
Bu topraklar yeni bir fitneyi kaldırmaz, hayırlı olsun.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019