Ali BAYRAMOĞLU
Gelenek her toplum için önemlidir. Kültürel sürekliliği tarif eder; algı, tepki, anlam, akıl yürütme, değer ortaklığına işaret eder.
Bununla birlikte pek çok şey gibi, geleneğin de iki ucu vardır.
Bir ucu kuşatıcı ve kucaklayıcı, diğer ucu baskıcıdır.
Geleneğin hükümran olduğu bir toplumda, örneğin, aile, sadece kucaklayıcı, koruyucu, kurucu bir yapı değildir. Aynı zamanda doğal bir düzenin modeli, taşıyıcı yapısıdır. Doğal düzen, adı üzerinde, verilidir, değişmez, dokunulmaz bir düzendir. Örneğin, ataerkil yapı ve zihniyete doğal düzen, hiyerarşiktir; ilişkileri, hakları, ödevleri, rollere, yaşlara, cinsiyetlere göre değişmez bir şekilde tanımlar.
Kadın bu düzende edilgin ama merkezi bir konumdadır. Doğurganlık, hizmet ve tatmin işleviyle tanımlanır. Bu işlevlerin geleneğe uygun bir şekilde sürmesinden sorumludur. Üstelik bu geleneğe en büyük tehdit yine kadından gelir, ataerkil bakışta, varlığıyla, davranışlarıyla, hareket alanıyla tatmin duygusunu alevleyen odur çünkü. O zaman bedeni ve aklı gözaltında tutulmalıdır.
Velhasıl kadın, erkeğin, ailenin ahlakı ve namusunun hem nesnesi, öznesi, edilgin taşıyıcıdır. Ataerkil gelenek kadını bu sınırlar içinde, koruma altında tutulması gereken kişi ve rol olarak yüceltir.
Açık: Ataerkil düzen bakımından, kadınlık bir kölelik halidir
Şüphe yok, insanlığın kazanımları, temel hak ve özgürlükler, dünyanın birçok yerinde geleneği zorlayan, değiştiren sonuçlar verdiler.
Ancak gelenek ve zihniyet sert çekirdeklere sahiptir. Direnirler. Geleneksel yapıların, kimi inanç veya toplumsal formların arkasına gizlenirler. Hukuk kuralları, insan hakları ilkeleri arasında gezinip dururlar. Tutku ve namus cinayetleri, kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet ve yaygınlıkları bunlara örnektir.
Mevcut iktidar bir dönem, tecavüze uğrayan kız çocuklarını, tecavüzcüleriyle evlendirip aile kurumu korumayı düşünmedi mi? Bu kurum üzerinden tecavüz edilen kızı meşrulaştırmayı, kızın varlığına, ruhuna, haklarına öncellenmedi mi?
Türkiye’nin bir süredir tartıştığı altı yaşında kız çocuğunun evlendirilmesi hadisesi, tam bir sapkınlık olarak, yukarıda söylenenler karşısında, belki uç örnek. Bununla birlikte söylenenlere uygun bir örnek.
Tatmin merkezi olarak kız çocuğu, erkek düzeni içinde kız çocuğu, bir değişim nesnesi olarak kız çocuğu, kendi babası tarafından bir erkekle aynı odayla kapatılan kız çocuğu…
Kimi tarikatların tasavvufu bir ibadet, yaratıcıya ulaşma yolu olmaktan çıkarıp, içine kapalı bir yaşam biçimi, fayda, rant topluluğu haline dönüştürmesi, kadın-kız köleliğini, sapkınlığa kadar giden ataerkil uygulamaları geleneğe referansla meşrulaştırması…
Bu felaketin yaşandığı grup içinden kimi temsilcilerin yaşananı sıradanlaştırmak için aynı cinsler arasındaki evlilik ihtimalini öne sürmeleri, siyaset şemsiyesi altına koşmaları…
Bugünün Türkiyesi’nde insanların bunlar karşısında kültürel kimliklerine, siyasi taraflarına göre tepki vermediklerini umalım…
Unutmadan; aile kurumu, anayasa değişikliği taslağında önerildiği gibi bir kadın ve erkek arasındaki sözleşmenin ötesinde, eşitlik, hak, özgürlük unsurları içerir…
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
2.08.2025
6.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
26.06.2025
21.06.2025
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025