Aydın ENGİN
Terziydi. Babam gibi. Ama babamın değil benim arkadaşımdı. Aramızdaki üç yaş farkı kafama kakıp ağabeylik filan taslardı ama kulak asmazdım. Arkadaşımdı.
Daha sonra yaşamımızın belirleyici eksenine dönüşecek olan sosyalizm yolunda gözlerimizi Türkiye İşçi Partisi’nde (TİP) açmıştık. Bizi buluşturan da TİP oldu. Yoksa safkan bir Ege çocuğu ile Karadeniz kıyısının bir çocuğunun yollarının kesişmesi pek mümkün olmaz.
Siyasette ve siyasetle kesişen yollarımız sonra ayrıldı. Epey sert bir ayrılıktı. Yine de selamı sabahı kesmemeyi başaran, tavla maçının sonunda “TİP, THKP-C’yı yendi” diye şakalaşabilecek kadar arkadaş kalmayı becerenlerdendik.
Kimin aklına gelirdi: Fatsa’nın belediye başkanı oldu. Seçilmiş başkanı. Karşısındaki düzen partilerinin adaylarını çoook gerilerde bırakarak…
Sadece dokuz ay belediye başkanlığı yaptı. Tankları, postalları, polisleri ve komando erleri ve yüzü maskeli tetikçileri ile Fatsa’yı bastılar. Seçilmiş Belediye Başkanını ite kaka gözaltına aldılar; ardından tutukladılar. Günlerden 11 Temmuz, yıllardan 1980’di. 12 Eylül’ün startı aslında böyle verildi.
Belediye başkanı bir daha demir parmaklıklar dışına çıkarılmadı. Ağır işkencelerin ardından, kendisi kendisini yalanlayan bir iddianame ile sıkıyönetimin asker yargıçları karşısına çıkarıldı. Başının gölgesini önüne hiç düşürmedi. Ta ki 4 Mayıs 1986 sabahı bir hapishane ranzasında kalbi durana kadar.
Fatsa’ya bir tabut içinde döndü.
Köyünün, Fatsa’nın Kapakdağı köyünün mezarlığına gömüldü. Fatsa o gün çok ağladı. “Fatsa” dedim, arkadaşları, siyasal dostları ile sınırlamadım. Bütün Fatsa dedim.
Bütün Fatsa ağladı. O gün, bu gün kurumuş gözyaşları ile Mayıs ayında, o gün gelip çatınca mezarı başında onu anmak istediler. Birkaç yıl öncesine kadar karşılarına yine tanklar, postallar, asker barikatları çıktı. Dirisi ile baş edemeyenler ölüsünden bile ürkmekteydiler ve ürkmekte haklıydılar.
.jpg)
Uzun uzun size onu anlatmama gerek yok. Onun ağzından çıkmış ve Fatsalıların belleğinden hiç silinmemiş pek yalın cümle onu kestirmeden anlatıyor: Ben ne yaptımsa halkım için ve halkımla birlikte yaptım…
Bu kadar.
Çok yalın ve çok doğru…
Tek parti döneminde CHP’nin sloganı da pek sadeydi: Halk için, halk adına, halka rağmen…
CHP’yi iktidardan uzaklaştıran DP, sonra AP, sonra AKP’de devam eden siyasal gücün sloganı da sadeydi: Biiiiiiz ne yaptıksa halkımız için, milletimiz için yaptık…
Bir tek o farklı bir vurgu yaptı ve gücünün de, “suçu”nun da kilidi o farklı vurgudaydı: Halkımla birlikte yaptım…
Uzmanların “Altı ayda ancak temizlenir” dedikleri Fatsa’nın balçığa kesmiş sokakları, onun çağrısına kazmayla, kürekle koşan Fatsalılarca 6 günde çamurdan arındırıldı.
Fındık üreticilerinin kanını emen tefecilere karşı 30 binlik Fatsa sokaklarında akan 30 bin fındık üreticisi “birlikte yapılanın” sırrını da taşıyorlardı.
* * *
Terziydi.
İğne ile kuyu kazmanın sırrını bilenlerdendi. Terzilik hünerini siyasete, halk önderliğine taşıdı.
4 Mayıs Cumartesi günü Fatsa’da bir toplantı düzenledik. “Ne yapılacaksa halkla birlikte yapma”nın anlamını tartıştık.
Pazar günü yamaçlara vurduk. Kabakdağı mezarlığında çayıra, çimene, çiçeğe kesmiş mezarı başında toplaştık. Gözyaşlarımızı dizginledik (zor oldu); bir kaçımız kırık dökük birkaç cümle kurdu; mezarına çiçekler bıraktık.
Geçtiğimiz pazar bir arkadaşımızı andık.
Adı Fikri Sönmez’di…
Siz onu Terzi Fikri diye tanıdınız…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021