Aydın ENGİN
ABD ve AB Mısır’daki tartışılamaz darbeyi ve darbeyi izleyen günlerde başlayan ve sürüp gitmekte olan acımasız şiddeti, bir ülke yönetiminin kendi yurttaşlarını kitleler halinde öltdürmesini bir türlü açıkça kınayamıyor; darbeye karşı tavır alamıyor, ıkınıyor, sıkınıyor, laf ebeliği ile, içi boş dilek ve nasihatlarla günü kurtarmaya çabalıyorlar…
Niye ?
Keza kendi ülkelerinde islami yaşam tarzının en çağdışı buyruklarını inatla ve zorbaca uygulayan Suudi Arabistan ve Katar, laisizmi değil İslami vurguları ağır basan bir seçilmiş iktidarı deviren Mısır ordusuna karşı çıkmak ne söz, milyar dolarlık mali desteklerle güçlendiriyor, destekliyor…
Niye ?
* * *
Batı basını, mesela Obama’ya yakınlığı bilinen New York Times “Mısır’da bütün ipler Israil’in elinde” diye yazdı ve ekledi “İsrail darbeden sonra ABD yardımlarının kesilmeyeceği konusunda darbe lideri Sisi 'ye güvence verdi” Keza Netanyahu’nun, darbeci General Sisi’ye, “Washington'un yardımları kesme tehdidi için kaygılanma. Biz o konuyu hallederiz” dediğini aktardı.
Şu da yazıldı: “Körfez ülkeleri Mısır'a 15 milyar dolarlık yardım yaparken ABD'nin 1.5 milyar doları kesmesi hem etkisiz hem hatalı olur. Ayrıca, cunta ile ilişkilerin bozulması Mısır hava sahası ve Süveyş'i kullanan ABD'nin bölgedeki terörle savaşına ve 1979 tarihli İsrail-Mısır anlaşmasına da zarar verir”.
Son paragraftaki birkaç sözcük, yazının başındaki “Niye” sorularının cevaplarını veriyor: Mısır hava sahası… Süveyş Kanalı… 1979 Israil-Mısır anlaşması…
Ama bu sözcükleri tek tek açıklayarak yazıyı uzatmadan da bir cevap verebiliriz:
Mısır diyorsak Ortadoğu’dan söz ediyoruz demektir. Ortadoğu da petrol demektir. Gelecek birkaç on yıl daha ana enerji kaynağı olarak kalacak petrol…
İnsanın damarlarında nasıl kan akıyorsa, ABD’den Avrupa’ya, Çin’den Japonya’ya, Güney Kore’ye sanayiin damarlarından da petrol akar. Damarlardaki kan akmaz olursa insan, damarlardaki petrol akmaz olursa sanayi ölür.
Ve Irak ve Suudi Arabistan yeryüzünün en büyük petrol yataklarını barındırıyor. O petrol ABD’nin batı kıyılarına, Japonya’ya, Güney Kore’ye Süveyş Kanalından geçerek gidiyor.
Süveyş kanalından geçiş ve geçiş güvenliği Mısır’ın sorumluluğunda. Ortadoğu petrollerinin bekçiliğini ise yüksek savaş teknolojisi ile bütün Ortadoğu’nun kabadayısı olabilen Israil üstlendi. Buna karşılık Israil’in varlığı ve varlığını sürdürebilmesi de ABD başta olmak üzere sanayileşmenin ileri aşamalarındaki Batı Avrupa ve hatta Japonya ve Çin’in dolaylı ya da dolaysız güvencesinde…
Eeee ?
Bütün bunların ABD ve Batı Avrupa ve Japonya ve Güney Kore’nin bugün Mısır’daki darbeyi utangaç da olsa desteklemeleri ile bağı nerede ?
* * *
26 Mart 1979’da Mısır adına devlet başkanı Enver Sedat, Israil adına Başbakan Menahem Begin ABD’nin gözetiminde (Siz “buyrultusunda” diye okuyun) bir barış anlaşması imzaladılar. Mısır Israil’i resmen tanıyan ilk ve –belleğim beni yanıltmıyorsa- tek Arap ülkesi oldu.
İmzayı atan Enver Sedat antiemperyalist bir siyasetin simge adı Cemal Abdülnasır’ın ardılı (=halefi), General Mübarek’in ve bugünkü darbeci, General Sisi’nin siyasal öncülü (=selefi) idi.
Israil’e Ortadoğu’da yaşam hakkı tanımamaya yeminli Arap milliyetçiliğinin ve İslami cihad fikriyatının en güçlü örgütü İhvan (=Müslüman Kardeşler) için bu bir ihanetti. Hem islama hem Arap milliyetçiliğine bir ihanet.
Enver Sedat 6 Ekim 1981’de bir tören sırasında öldürüldü. Bedeninde 72 kurşun deliği vardı. Suikast, İhvan geleneğinden yüzbaşı Halid el-İslâmbûlî yönetimindeki bir grup islamcı militan tarafından gerçekleştirilmişti.
Sedat’ın yerine geçen havacı general Hüsnü Mübarek iktidarında İhvan siyasetin bütün noktalarından adeta kazındı. İhvan içinden çıkan ve terörü siyasal mücadele yöntemi olarak benimseyen gruplar devlet şiddeti ile yok edildiler.
Yani General Sisi’nin bugün yaptığı ustaları Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek’in siyasal çizgilerini devam ettirmekten ibaret.
* * *
Emperyalist metropollerin Mısır’daki darbeye “darbe” diyememeleri, darbeci orduyu utangaç da olsa desteklemeleri sadece Oıtradoğu petrollerinin güvenliğini sağlamaktan mı ibaret?
Doğrusu, böyle bir yargı yaşamın renklerini siyah beyaza indirgemek olur.
Ama başat etkenin petrol olduğunu söylemek gerek.
Bunun yanısına emperyalist metropollerin, İslamın cihad fikriyatını terör saldırıları olarak yorumlayan ve gitgide batı için çok ürkütücü bir tehlikeye dönüşen El Kaide benzeri terör örgütlerine karşı da Mısır’ın “laik” ordusuna ihtiyaçları var.
Irak savaşı arifesinde ABD Başkanı Bush’un sözlerini hatırlayın:
- Yeni yüzyılda enerjiye hükmeden dünyaya hükmeder. O yüzden Ortadoğu’da petrol yataklarının güvenliğini tehlikeye atacak her yönelim ve yönetim bizim için yok edilmesi gereken düşmandır…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021