Aydın ENGİN
E-postama dün bir e-mektup düştü. Tek cümlelik bir mektup:
“Her konuda kalem oynatıyorsun ama kalemin Van’da açlık grevi yapan depremzedelere bir türlü değmiyor.”
Bu kadar. Ne süslü bir cümle; ne yardım çağrısı, dayanışma dileği; ne kaba bir suçlama. Apaçık, itirazı mümkün olmayan bir saptama…
Gel de utanma…
Haberim yoktu diyemem. Vardı.
Mazeret filan aramak da yakışıksız olur. Günübirlik siyaset üstüne yazmanın şehvetine kapılırsan olacağı budur.
Bu da bana ders olsun…
* * *
Havalar sonbaharda alışık olmadığımız kadar soğuyuverince henüz yaz alışkanlıkları taşıyan biz “Batı Anadolu” insanları nasıl da zorlandık değil mi? Alelacele gardıroptan kazaklar, kalın fanilalar, çoraplar filan çıkarıldı. Kaloriferler niye hemen yakılmadı diye apartman yöneticisinin kulakları çınlatıldı; -varsa- kapıcıya söylenildi…
Niye?
Üşüdük de ondan değil mi?
Peki Van’da, “konteynır kent” denen sefalet barınaklarında kara ikliminin daha da artırdığı şu zamansız ayazda olanlar kulağınıza ulaştı mı?
Bir bebek, henüz konuşamayacak kadar küçük bir bebek “konteynır kentte” battaniyesinin altında ölü bulundu. Donmuştu.
Van depreminden sağ kurtulan ama barınacak yerleri, kiraya verecek paraları olmayan yüzlerce ailenin sığındığı o derme çatma “konteynır kent”in elektrikleri haftalardır kesik.
Hayır, teknik arıza değil; devlet “Artık başınızın çaresine bakın ve konteynır kenti terk edin” dedi. Gidecek yeri olmayanları çıkarabilmek için de elektrikleri kesti.
“Anne üşüyorum” diyemeyecek kadar minik bir bebek de elektriği kesilmiş konteynır kentte battaniyesinin altında ölü bulundu. Donmuştu…
Yaşadıkları koşulları sonbahar ayazında kazaklara bürünüveren, kaloriferler geç yandı diye apartman yöneticisine söylenip kapıcıyı azarlayan “batıdaki yurttaşlara” ve ille de Ankara’ya duyurabilmek için Van’daki depremzedelere tek seçenek kalmıştı: Açlık grevine girdiler, aralarında bazıları bunu ölüm orucuna çevirdi. Önlemek isteyenlere çok yalın bir cevap verdiler: Öyle de ölüm, böyle de ölüm!..
* * *
Şimdi artık pek gecikmiş ve o yüzden anlamını yitirmiş bu yazıyı okumaya son verin ve eğer daha önce izlemediyseniz, eğer gözünüzden kaçtıysa Van depremzedeleri ve özellikle annesine “üşüdüm” bile diyemeyecek kadar küçük bebek için 10 dakikanızı ayırın. Daha önce izlediyseniz, bir kere daha izleyin ve izletin…
T24’ün video görevlisi, genç arkadaşımız Fatih Pınar, Van’a gitti. Üç gün üç gece o “konteynır kent”te kaldı ve kamerasını kavurucu ayazda yaşama kavgası veren deprem kurbanı yoksullara çevirdi. Şu linki tıklarsanız kamerasını hünerle kullanan bir gazetecinin yüzlerce, binlerce kelimelik yazılara bedel bir anlatımı on dakika içinde nasıl ete kemiğe büründürdüğüne tanık olacaksınız.
İçiniz üşüyecek.
Üşüsün…
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021