Barış Soydan
Sakallı Celal'in meşhur lafını tersine çevirerek başlayalım: Türkiye, bazı insanların doğuya doğru koştuğu batıya giden bir gemidir. (Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşayan Sakallı Celal, tersini iddia ediyordu.)
Avrupa, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı. Bu, yıllardan beri böyle. Türkiye, ihracatının yaklaşık yüzde 50’sini Avrupa’ya yapıyor. AKP bunu değiştirmek için çok çabaladı. İktidardaki ilk yıllarında, Kürşad Tüzmen’in bakanlığı döneminde Pasifik açılımı uygulamaya kondu, olmadı. (Çin en çok ithalat yaptığımız ülke ama çok kayda değer ihracat yapmıyoruz.) Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde Afrika’ya seferler düzenlendi, dişe dokunur bir sonuç vermedi. Orta Doğu’ya odaklanıldı, pek bir şey değişmedi. Avrupa, dün de Türkiye ekonomisinin can damarıydı, bugün de öyle.
Bu damar tıkanırsa, Türkiye ekonomisi krize girer. Ekonominin gerçeklerini az çok bilenler herhalde bu çıkarıma itiraz etmeyecektir. En fazla şu söylenebilir: Türkiye’nin Avrupa’ya ihtiyacı varsa, Avrupa’nın da Türkiye’ye ihtiyacı var. Siyasi kriz, hatta savaş çıksa bile ticaret kendi yolunda devam eder...
Acaba öyle mi? Financial Times gibi ciddi yayınların görüşlerine yer verdiği araştırma kuruluşu Capital Economics’in bir raporunda şu satırlara rastladım:
"Hızlı aksiyon almak AB’in gündeminde olmasa da yetkililer atılabilecek adımların şahıslar ve şirketleri hedefleyen yaptırımların ötesine geçeceğini söylüyor. Geçmişte AB’nin Türkiye ile gümrük birliği anlaşmasını kaldırabileceği söylentisi vardı. Yunanistan ise zayıf halka olarak gördüğü Türk bankalarının hedef alınması çağrısı yaptı."
Avrupa Birliği, gümrük birliğini askıya alacak kadar ileri gider mi? Ben bunun "nükleer" seçenek olduğunu ve Avrupa’nın kolay kolay başvurmayacağını düşünüyorum. Çünkü; Türkiye ekonomisi Avrupa Birliği’ne göbekten bağlıysa, AB ekonomisi de bir noktaya kadar Türkiye’ye bağımlı. Alman şirketi Bosch’un en büyük beyaz eşya fabrikalarından biri Türkiye’de. Çerkezköy’deki bu fabrikaya, az değil, bir milyar Euro yatırım yaptı. Bosch’un bir de Bursa’da otomotiv yan sanayii fabrikası var. Bu fabrikada kritik parçalar üretiliyor ve üretimin yüzde 90’ı Avrupa’ya ihraç ediliyor. Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann iki yıl önce şöyle demişti: Bosch Türkiye bir hafta çalışmasa Alman otomotiv sanayi anında durur. Bu örneği iki ülke ilişkilerinin ne kadar iç içe olduğunu göstermek için veriyorum.
Bosch bu kadar önemli bir fabrika için neden Türkiye’yi seçmişti? Çünkü; Sakallı Celal'in düşündüğünün aksine, AKP'den önce Türkiye ağır aksak da olsa Batı'ya giden bir gemiydi. Cumhuriyet, çağdaş medeniyet seviyesi olarak kendine Avrupa’yı kerteriz seçmişti. Bunun sonucu olarak Avrupalı şirketlerin Türkiye’deki yatırımlarına sıcak bakıldı. Askerlerin şirketi OYAK’ın, Fransız Renault ile kurduğu ortaklık, bu yönelimin bir sembolü ve en önemli sonuçlarından biriydi.
Sadece fabrika değil, finans tarafında da Avrupa, Türkiye’ye büyük yatırımlar yaptı; özellikle de İspanyol ve Fransız bankaları… Türkiye’de yaşanabilecek ağır bir krizden Avrupa bankalarının olumsuz etkileneceği ve böyle bir gelişmenin Euro’nun dolar karşısında değer kaybetmesine dahi yol açabileceği, kısa süre önce yazıldı, çizildi...
Ekonomiler birbirine bu kadar bağımlıyken gümrük birliğini askıya almak da, savaşa kalkışmak da çılgınlık olur. Zaten piyasalar bunu bildiği için onca horozlanmaya, savaş çığırtkanlığına rağmen TL’de sert bir değer kaybı yaşanmadı. Savaşın eşiğindeki bir ülkenin para birimi böyle mi olurdu?
Öyleyse bu efelenmeler, yüksek perdeden atıp tutmalar da ne?
İç kamuoyuna yönelik söylem gösterisi... Ekonomik krizle giden oyları geri getirebilmek için sertlik gösterilerine, radikal adımlara ihtiyaç var. Ayasofya, idam gibi…
Kötü haber: Ufukta ekonomik düzelme görülmediği için 2023 seçimlerine dek sanırım bu havada gideceğiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021