Baskın ORAN
Rabiacılık meselesine hemen geleceğim, önce Mandela’dan başlayalım.
Düşünebiliyor musunuz: Bir ülkede cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor ve resmî adaylardan biri cezaevinde tutuklu.
Adlı adınca: Türkiye’nin mağdur insanı Kürtlerin temsilcisi, Meclis’in üçüncü büyük partisi HDP’nin cumhurbaşkanı adayı “Selocan” Selahattin Demirtaş, memleketinden en uzak ildeki mahpus damında, Edirne cezaevinde hücrede.
Görülmüş şey değil.
Ama hemen geri alıyorum. Görülmüş şey.
Bir tek yerde: Afrika’da. 1990’dan önce.
Mağdur Siyahların Nobel Barış Ödülü alacak ve ardından da cumhurbaşkanı seçilecek lideri Nelson Mandela’yı ırkçı Beyazların 27 yıl cezaevi hücresinde yatırdıkları Apartheid dönemi G. Afrika Cumhuriyeti’nde.
***
Mandela ile Demirtaş arasındaki benzerlikler muazzam. İkisi de çok çekici kişilik sahibi, ikisi de zeka ve alçakgönüllülükten gelen muazzam bir mizah gücüne sahip, ikisi de son kertede güler yüzlü, ikisi de maruz kaldığı onca şiddete rağmen hiçbir kin ve nefret taşımamakla maruf.
Aralarında bir de fark var: 1960’da 69 Siyah’ın polis tarafından öldürüldüğü Sharpeville katliamından sonra Mandela silahlı mücadele başlatıyor, ama Demirtaş’ta şiddet’in ş’si yok. Her şeye rağmen ve hiçbir dönemde ve hiçbir biçimde yok.
***
Rabia’ya gelelim kısaca.
Rabia, malum, Arapçada “dördüncü” demek. 8. yüzyılda ailesinin dördüncü çocuğu olarak doğan Rabia-tül Adeviyye’den, evliya ilan edilen ve Mısır’da özgürlüğün simgesi sayılan bir köle şair kadından geliyor. Bu el işaretiyle, Mısır’daki Müslüman Biraderler lideri Mursi taraftarları hem toplandıkları Rabiatül Adeviyye Meydanı’na, hem de Mursi’nin dördüncü cumhurbaşkanı olmasına gönderme yapıyorlar ve Erdoğan da oradan kopyalıyor.
Tabii, İslam-Türk Sentezci Erdoğan’ın terminolojisinde rabia özgürlük’ten çok farklı dört şey demek: 1) Tek millet; 2) Tek bayrak; 3) Tek vatan; 4) Tek devlet.
Buradan başlayalım tahlile.
***
Tek bayrak, tek vatan, tek devlet; tamam.
Taa-maaam.
Ama “tek millet” katiyen tamam falan değil. “Tek millet” diye bir kavramı hiçbir medeni ülkede anlatamazsın. Çünkü bunu telaffuz ettiğin anda millet’i oluşturan alt-kimlikleri otomatikman reddediyorsun demektir ki, bu da demokrasi’nin reddinin ta kendisi.
***
Daha önce de konuşmuştuk sanırım ama tekrarda yarar var:
Üst-kimlik (supra-identity), devletin ulusal bütünleşmeyi sağlamak için yurttaşa biçtiği kimliktir ve bu amaca ulaşmak için herkesi kucaklayacak biçimde formüle edilmek zorundadır. Alt-kimlik (infra-identity), anamızın karnından otomatik olarak getirdiğimiz etnik ve/veya dinsel kimliktir, yani bizatihi kendimizdir.
Herhangi bir ülkedeki demokrasi’nin ve dolayısıyla toplumsal barış’ın tek formülü de şudur: Yurttaş, devletin ortaya attığı üst-kimliği benimseyecektir; devlet de yurttaşın alt-kimliğini aynen kabul edecek, ona tüm saygıyı gösterecek, ülke yönetiminde temsil edilmesi için gerekeni yapacaktır.
Bu ikili kimlik seti “olmazsa olmaz” bir “Siyamlı ikiz”dir. Birbirine yapışıktır. Birincisi olmazsa ülke parçalanırçünkü ortaklaşma yoktur, ikincisi olmazsa ülke yine parçalanır çünkü ezildiğini gören farklı yurttaşı ne yaparsan yap zorla tutamazsın.
***
Şimdi geri dönelim Mandela’ya, yani Selocan’a.
Sen kalk, bu barışçı insanı içeri at, cumhurbaşkanlığı yarışına hücresinden ses vermeye mahkum et, ondan sonra da herkesi kucaklayan cumhurbaşkanıyım diye çık ortaya.
Dahası, millet’in bölünmez bütünlüğü’nden bahset.
Zor iş.
Daha önce de konuşmuştuk:
1) Kürtleri dışlamak millet’i bölmenin dik âlâsıdır. Böyle bir durumda ülke asla istikrara kavuşamaz. Vatanın huzura kavuşmasını böylesine engellemek de artık nedir siz söyleyin, ben Erdoğan’ın her muhalif için durmadan kullandığı o iki kelimeli çirkin terimi ağzıma almaktan nefret ediyorum.
2) Kürtlerin demokratik ve parlamenter faaliyetini engellemek, bu yurttaşları silaha sarılmaya teşvik etmektir. Mehmet Ağar bile “Dağda silah tutacağına düz ovada siyaset yapsın” diyerek daha Ekim 2006’da uyarmıştır.
3) Farklılık bilinci bir kere ortaya çıkıp kemikleştiği zaman, sergilenecek asimilasyon ve şiddet bu bilinci sadece daha keskinleştirir. Zaten, mağduriyet ve özellikle de mazlumiyet kadar kuvvet verici hiçbir şey yoktur dünyada. Türkiyeli Kürtlerin durumu da milimi milimine aynen budur.
***
Buraya kadar ulaşmasını tamamen mağduriyet’e borçlu olan Erdoğan’a bişey hatırlatmak istiyorum:
Mandela’ya reva görülenler, sonunda Apartheid’ı tarih çukuruna gömdü. Hani taraftar, “Hakeeeem, anlarsın ya!” diye bağırmış ya, o hesap.
Selocan’ı bu yarışa cezaevi hücresinden katılmak zorunda bırakmak, geniş kapsamlı seçim yasaklarından hiçbirine tabi olmadığı ilan edilen sayın cumhurbaşkanına çok ama çok pahalıya mal olacak.
Hele de; toplantı ve gösterilerin vali emriyle yasaklandığı, seçim sandıklarına tekerlek takıldığı, medyanın % 90’ını oluşturan yandaşların sadece Erdoğan nutukları yayınladığı, savcı ve yargıçların tir tir titretildiği OHAL rejimi altında seçim yapılacağı düşünülürse!
***
“Millet tamam derse çekiliriz” lafı üzerine Twitter’da püskürmeye geçen “T A M A M”lar Türkiye ve dünya TT listesinde 1 numaraya çıktı. Bu yazıyı yayına yollayacağım sırada 2 milyonu geçmişti.
6 Nisan’da “Emareler belirdi, büyü bozuluyor” diye yazmıştım ya, bu son kilometre taşını da onun yanına yerleştiriniz.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024
27.09.2024