Berrin Sönmez
İsrail Hükümeti devlet terörüyle, orantısız güç kullanma ve kolektif cezalandırma yöntemleriyle apartheid rejimi inşa ederken devletlerden güçlü destek alıyor. Kendisini destekleyen 25 ülkenin listesini boşuna yayınlamadı Netanyahu. Dünyadaki 25 ülkenin, Müslümanlar ve Yahudiler arasındaki keskin ayrımcılığın, kalıcı sisteme dönüşmesini desteklediklerinin ilanı, tiwitter mesajıyla teşekkür edilen bayraklı liste. Yazık ki listede yer almayan ülkelerin İsrail devlet terörünü desteklemediği anlamı da çıkarılamaz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi beş ülkenin ulusal ve küresel çıkarları için orman kanunu derekesine indirilmiş durumda devletler hukuku. Savaş suçları dahil tüm hak ihlalleri, güçlünün haklı sayıldığı düzlemde buharlaşıveriyor. Hatta ve hatta yurdu işgal edilen, evi gasp edilen, yaşam hakkı ihlal edilen Filistinlilerin öz savunması kınanıyor, devlet terörü uygulayan İsrail Hükümeti yerine.
Çeşitli anlaşmazlıklarda kendi çıkarları adına karşıt pozisyon alan büyük güçler de ne hikmetse İsrail-Filistin söz konusu olduğu zaman örtük ya da açık biçimde aynı safta yer alıyor. Bütün büyük güçlerin çıkarları gibi bölge ülkelerindeki iktidarların çıkarları da İsrail-Filistin çatışmasının sürmesini gerektiriyor gibi. Dünya, İsrail Hükümetlerinin Filistin işgaliyle başlayıp çeşitli çevre ülkelere yayılıp, farklı biçimlerde tezahür eden Orta Doğu sorunundan beslenen bir kan emici adeta. Sadece devletler değil 1948’den bu yana terör örgütleri de aynı kandan besleniyor. Kimseler doymadı Filistinli kanı içmeye. Tersine akan kanı çeşitlendirdi, yenilerini ekledi örgütler. Soğuk savaş döneminde başka amaç ve isimlerle, sonrasında değişen amaç ve isimlerle yapılan hep aynı şeydi. Kadim medeniyetlerin beşiği Orta Doğu’da farklılıkların birlikte yaşayabildiği kültürü yok etti modern devletlerin çıkar ilişkisi.
Haksızlık olmasın Orta Doğu da dünyanın her yerinde olduğu gibi sürekli kıyıcı savaşlara sahne olmuştu. Ancak muktedirler ve istilacılar arasında yaşanan savaşlar halkların kendi kültürlerini bir arada yaşama potansiyelini yok edememişti. Hatta geçmişte istila edenin oraları yurt edinmesiyle çeşitlenip zenginleşen farklı kültürler, yerleşik dokunun bir parçası olarak devamlılığı sağlayan unsurlara dönüşmüştü. Modern çağda ise Kadim Mezopotamya kardeşlik kültürü yok oldu yerini “Orta Doğu bataklığı” tabiri aldı. 1931 ile 1948 yılları arasında, ki o tarihlerde İngiliz Manda Yönetimi altındaki Filistin topraklarını terör eylemleriyle kasıp kavuran, tren baskınlarıyla ünlü ilk teröristler, İsrail devletinin kuruluşunu sağlayan “İsrail Topraklarındaki Ulusal Askeri Örgüt” IRGUN üyesiydi. İsrail Devleti kurulduktan sonra da bu örgüt mensuplarının soyundan gelenler toplumda, devlet yönetiminde ve siyasi partilerde itibar sahibi kişiler. Dolayısıyla İsrail yöneticilerinin terörist politikalar yürütmesi şaşırtıcı değil. Mandater İngiltere, Filistin topraklarını ve insanlarını kasıp kavuran teröre engel olmadığı gibi terörün, Ortadoğu’da siyasallaşma aracı olarak kullanılması “geleneğine” yol açtı. Manda yönetimi Filistinli Müslüman Araplardan esirgediği self determinasyon hakkını, Yahudilere tanıyıp İsrail Devletinin kuruluşunu teşvik ettiğinden beridir ki Orta Doğu bataklık halinde.
Bunca düz tarih okuması çok itici gelebilir ama yazık ki mevcut karmaşa ancak basit özetleme gerektiriyor. Terör tarihinde tren baskınlarıyla ün yapan IRGUN’dan mülhem ve soğuk savaş yıllarında dünyanın sol kutbundan destek gören FKÖ “Filistin Kurtuluş Örgütü” de terör tarihine uçak kaçırma eylemlerini kazıyarak, Filistinlilerin siyasal haklarını duyurabildi. Askeri güçle, silahlanma ve çatışma yoluyla siyasallaşma yöntemi yerini self determinasyon ilkesiyle devlet kurma hakkına bırakabilmeliydi. Ancak büyük güçlerin çıkar ilişkileri ve İkinci Dünya Savaşı yıllarında Holokosta gözünü yumanların günah çıkarma yöntemi olarak bu hak, Filistin’e tanınmadı. Dünya aynı dünya şimdi de İsrail Filistinlileri holokost yöntemleriyle benzer şekilde yok edeceği devlet politikası uygularken insan hakları kimsenin umurunda değil. FKÖ zamanla siyasal güç olarak tanındı. Ardından Hamas, terör örgütü olarak ortaya çıktı. Sonra Hamas da siyasi örgüt olarak tanınıp girdiği seçimleri kazandı. Hala terör örgütü sayılan bir siyasi parti ve seçim kazanmış meşru yönetim. Ancak Kassam Tugayları ve diğerleri farklı ülkelerin farklı çıkarlarının kimi zaman çatışması, kimi zaman örtüşmesiyle faaliyetteler. İsrail Hükümeti'nden çok birbirleriyle çatışan bu örgütlerin sıradan Filistinlilerin hayattan beklentisine en az işgalci İsrail askerleri kadar zarar verdiği de herkesin malumu.
Bu karanlık tabloyu, cılız bir mum ışığı hükmünde kalsa bile aydınlatan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) kararı oldu. Şubat ayında yayınlanan bir kararla “Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), yetki alanının İsrail'in 1967'deki Altı Gün savaşı sırasında işgal ettiği toprakları kapsadığına hükmetti. Bu kararla savcıların İsrail'in askeri operasyonlarına yönelik savaş suçu soruşturması başlatabilmelerinin önü açılmış oldu.” Diğer yandan Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı olarak İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarını Yahudi yerleşimcilere açması da devletler hukukuna aykırı. İsrail resmi kaynaklarından yararlanılarak yapılan çalışmalar, bu suçu ve suç ortaklığını da göz önüne seriyor. Doğu Kudüs ile bitişen Batı Şeria’da Yahudi nüfusu Trump’ın başkanlık döneminde genel İsrail nüfus artış ortalamasından daha yüksek çıkıyor. “Batı Şeria Yahudi Nüfus İstatistikleri grubu tarafından yayınlanan rapora göre, yerleşimci nüfusu 2017 başından bu yana yüzde 13 civarında artarak 475 bin 481'e ulaştı. Resmi verilere göre aynı dönemde İsrail'in toplam nüfusu yüzde 8 civarında artarak 9,3 milyon oldu”. Habere göre Doğu Kudüs’e ait nüfus verileri bu rapora dahil değil. “Devlet tarafından yayınlanan resmi verilerin kullanıldığı grubun raporuna, işgal altındaki Doğu Kudüs dahil edilmedi. Buradaki yerleşim birimlerinde de 200 binden fazla Yahudi yaşıyor.” Amerikan Demokratları'nın Biden’a yönelik protestolarında sadece Şeyh Cerrah mahallesinin adı geçiyor ama Doğu Kudüs’te yakın zamana kadar sekiz Filistin Mahallesi varken günümüzde bu sayının önce beşe düştüğü ve şimdi Şeyh Cerrah mahallesinin Yahudi yerleşimcilerin işgaline açılması nedeniyle tekrar değişeceği biliniyor.
Devletlerin çıkar ilişkilerine karşın halkların ve insan hakları savunucularının dünyanın her yerinde Filistin halkını desteklediği de malum. Farklı kesimler, farklı sloganlar, farklı yaklaşımlar içeren bu desteklerin ortaklaşması, Filistin devletinin bütün ülkeler tarafından tanınmasını sağlayabilir. Doğu Kudüs için daha önceden alınmış uluslararası kararlar doğrultunda Filistin devletinin başkenti olarak tanınması için, Filistin devletinin topraklarının belirlenmesi için hak savunucularının ortak mücadelesinden başka yöntemden fayda gelmeyeceği çok açık. Fakat İsrail’de veya dünyanın başka yerlerinde yaşayan Yahudi hak savunucuları ile Müslüman hak savunucularını yan yana getirecek, ortaklıklar yazık ki hala kurulamadı. İslami grupların İsrail protestolarını Yahudi düşmanlığına dönüştürmesi ciddi bir engel yaratıyor. Diğer yandan Yahudi hak savunucuları da aynı arazdan ari değil. Gazze halkının kendi savunmasını İsrail askerinin işgalinden farklı görme eğilimi yeterli destek görmüyor veya sesi cılız kalıyor. Devletlerden ümit yok. Tek çare insan hakları hukuku ama hak savunucuları ortak ilkelerde buluşabilir, bu yönde var olan çalışmaların sesi yükseltilebilirse. Ki bu da büyük ölçüde İsrail hükümetlerini destekleyen Yahudi sermayesine bağımlı dünya medyasının, özgür yayıncılığına büyük ölçüde bağımlı…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.10.2025
12.10.2025
4.10.2025
21.09.2025
23.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
10.08.2025
28.02.2025
31.01.2025