Celal DENİZ
Devletin tepesini hukuksuzluklarıyla işgal eden kişi her gün yeni bir konuşmada yeni bir emir veriyor yargıya, hükümete. ''Teröre yandaş olan her kimse vatandaşlıktan çıkarma da dahil '' dedi, 2 gün içinde adalet bakanı çalışmalara başlandığını söyledi. HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırmak için daha neyi bekliyorsunuz dedi, hükümet harekete geçti konuyu meclisin gündemine taşıdı.
Kısacası parlamento fiili olarak işlevsizleşmiş, bağımsızlığını yitirmiş bir noter görevi gibi gelen emirleri tanzim eden sözde yasama meclisi haline düşmüş durumdadır.
İşlevi kalmayan bir meclisin içini boşaltmak için şimdi de HDP'li vekillerin vekilliklerinin düşürüleceği, tutuklanacağı, tutuklu yargılanacağı bir dokunulmazlıkların kaldırılması girişiminde bulunuluyor.
Sarayın bir entrikası haline gelen bu dokunulmazlık olayında özrü kabahatinden büyük bir kararı CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu verdi. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına oy vereceklerini söyledi. Gerekçesi verdikleri karardan daha vahim bir durumdadır. AKP'nin anayasaya aykırı olan yasayı destekleyeceklerini çünkü, terörle mücadeleye engel oldular, HDP'lilere destek verdiler dedirtmemek için evet diyeceklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu bu ifadesiyle anayasal olmayan bir teklife evet diyerek anayasal suç işlemeye ortak olacaktır. Yine evet kararı ile sarayın şantajına boyun eğip onun başkanlık sistemine giderken yol temizliğine katkı sunmuş olacaktır. Bir başka şekliyle, HDP'nin terörist bir yapı olduğunu kabul etmiş olacaktır. HDP'nin işlevsiz kılınmasının terörle mücadeleye katkısı olacağını düşünüyor demektir. Ayrıca HDP ile birlikte görülmemek için AKP ile birlikte davranmada beis görmüyor. AKP’nin kara propagandasını göğüsleyemeyeceksen neden muhalefet sıralarını işgal ediyorsun diye sormak gerekmez mi Kılıçdaroğlu’na. CHP bu kararla adım adım kurumlaştırılan ve yükselen sivil faşizme basamak olacaktır.
AKP'nin bu yasayı gelen emirle alelacele meclise getirmesinin nedeni nedir diye sormak gerekir mi? Nedeni açıktır. AKP başkanlığa giden yolda işlevsizleşmiş bir mecliste bile HDP risk olarak görülmektedir. Kürtleri siyaseten bertaraf etmek istiyorlar. Bu konuda MHP ve CHP AKP'ye koltuk değneği olmaktadır. Bunları birleştiren unsur Kürtlerdir.
Kürt illeri ablukaya alındı 17 ilçede sokağa çıkma yasakları ilan edildi, ilçeler tanklarla dövüldü sivil kadın çocuk demeden yüzlerce insan öldürüldü. Binlerce Kürt siyasetçisi, belediye başkanı, meclis üyesi tutuklandı. Belediye başkanları görevden alındı. Kürt yerleşim alanları gasp edilircesine kamulaştırıldı. Tüm bunlar yetmemiş olacak ki şimdi de HDP'li vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılarak HDP'nin tüzel kişiliğine dokunuyorlar. Ancak bunun çözüm olmadığını Kürtlerin tarihi bize göstermektedir. Dün, 6 Kürt partisi kapatıldı. Cumhuriyet tarihinde 17 siyasi parti programında Kürt sorunu yazdığı için kapatıldı.1994 te DEP’li vekiller tutuklandı. Sonrasında DTP’li 2 vekilin vekillikleri düşürüldü siyaset dışına itildi. KCK tutuklamalarında on bin Kürt siyasetçisi tutuklandı. Ne oldu, Kürtler bu kez 80 vekille meclise gelip 12 Eylül artığı % 10 barajını tarumar ettiler.
Doğada ki canlılar yaşamlarını sürdürmek kendilerini var etmek isterler. Varoluş mücadelesi tüm canlılarda bir içtepi olarak kendini ortaya koyar. Bu konuda bilim insanlarının bir deneyini burada paylaşmak istiyorum.
Çam kese böcekleri (Thaumetopoea pityocampa) çam, sedir, kızıl çınar gibi ağaçlar üzerinde ve çevresinde, aşırı yüksek olmayan ormanlarda yaşarlar. Bir kelebek türü olan çam kese böceği, yuvasını koloni olarak ağaçların alt dallarında yapar. Kışın tırtıllar ağaç yapraklarından beslenir, sonra bahar dönemi toprağa inerek krizalitleşerek (krizalit, ipekböceğinin kelebek olma anıdır) yaz mevsimini toprakta geçirir, tekrar üreyebilmesi için ağaca tırmanır ve alt dallarda kese oluşturur.
Üreyebilmesi için ağaca tırmanan çam böceklerinin, ağaca tırmanmasını engellemek isteyen bilim insanları ağacın gövdesine kireç sürerler. Bu yöntem çözüm olmaz. Bunun üzerine ağacın gövdesine tamamen kalın bir tabaka olarak zift sürerler. Ağaca tırmanarak üremek zorunda olan çam böcekleri, ağacın alt kesiminden başlayarak yukarı doğru ilk giden böceğin üzerinden geçerek bir yol, diğer adıyla bir intihar zinciri oluşturmuşlar. Bu intihar zinciri üzerinden ağaca tırmanmayı başarmış ve yeniden üreyerek varlıklarını korumuş ve çoğalmışlardır.
Böceklerin bu varoluş mücadelesi üzerinden Kürtlerin geçmişine bakanlar görürler ki Kürtler var olmak için olması gerekenden fazla bedel ödemişlerdir. Bu anlamda bugünkü devlet aklı da öncekiler gibi yüz yıllık inkar ve asimilasyon politikasının sonucunda bu sorunu çözememişse, Kürtlerin haklı taleplerini bitirememişse çözümün barıştan diyalogdan geçtiğini görmelidirler. Yoksa daha fazla kan daha fazla gözyaşı yaşanır ki bu durumda ülkenin geleceğini dinamitleyen bir durum olacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017