Dr.Sivilay GENÇ
Bir yerde statüko santrali patlamış, rüzgâr statüko iyonlarını üzerimize yağdırmış. Suyumuz, buğdayımız, çayımız çimenimiz etkilenmiş. Genetiğimizde kalıcı hasarlar oluşturmuş, kuşaktan kuşağa sirayet etmiş statükoculuk.
Hiç büyük laflar etmeyeceğim, Gündelik hayattan örnekler sunacağım.
Dünyada en çok ekmek tüketen ülkelerin başındayız. Ekmek bizim için en temel yiyecek maddesi. Ekmek üzerine şarkılarımız, şiirlerimiz var. Hayatı devam ettirmeyi “ekmeğini kazanmak” olarak tanımlıyoruz. Hâl böyle iken; küçük bir Avrupa ülkesinin kenar mahallesindeki fırında bin bir çeşit ekmeğe rastlarken, bizim esas oğlan francalanın en yakın rakibi gramajı ya da eni-boyu farklı bir başka francala.
Yoğurt. Adını bizim koyduğumuz yegâne uluslararası şey. Computer, television ile yarışamasa da, yabana da atılamaz. Bizim yoğurt çeşitlerimiz; kaymaklı yoğurt, kaymaksız yoğurt, az yağlı yoğurt, tam yağlı yoğurt, 350 gr. yoğurt, 1 kg. yoğurt. Amerika’da bir marketin yoğurt reyonunda kırk sekiz çeşit yoğurt saymıştım. Her birinin tadı diğerinden farklı kırk sekiz yoğurdun her birinin de en az üç boyu vardı. Bizim yoğurttan istemek için özellikle belirtmen lazım. Yani “the yogurt” diye bir şey yok.
Bu sabah kaç kişi sabah kahvaltısında çay içti parmak kaldırsın. Beş milyon? On milyon? Yirmi milyon mu yoksa? Bence daha fazla. Peki, dün bütün gün işyerlerinde kaç bardak çay ısmarlandı. Hadi fazla abartmayalım. Otuz dokuz milyon bardak diyelim. Akşam evde içilen keyif çaylarını da toplam sayıya ekleyelim. Kısacası iliklerinden çay akan bir milletin fertleriyiz. Milyonlarca insan, aynı çayı aynı şekilde demliyoruz. Tadının zerresine dokundurtmayız. Elin İngiliz’i taşıma çayla neler yapmış. Demlemesi farklı, aroması farklı, içine katılanı farklı envaiçeşit çay.
İstiklal Caddesi’nde her hafta onlarca yürüyüş oluyor. Hafta boyunca yapılan eylemleri, atılan sloganları dinleyen biri dejavu yaşadığını zannedecektir. Eylem türünü değiştirmelerini beklemiyorum. Hiç değilse “bunca zamandır bu sloganları attık, bir şey değişmedi, başka slogan deneyelim bakalım ne olacak?” deseler ama ne mümkün. (Gerçi devrimciliğin kendisi statüko getirmek için yapılıyor zaten. Devrim muazzam bir sistem getirmeyi, böylelikle bir daha hiç bir şeyin değiştirmesine gerek kalmayacağını vaat ediyor. Belki de o yüzden devrimler olduktan sonra büyü bozuluyor, bu heyecanlı-gayretli insanlar dumura uğruyor. Her neyse konumuz bu değil.)
Çekyat. Evet, bir zamanlar mobilya sektörü güçlü değildi. Teknoloji yoktu. Evet, ilk duyduğumuzda “hem otururum hem misafir yatırırım” fikri cazip gelmişti. Evlerde nüfus kalabalıktı. Birkaç aile birlikte yaşıyordu. Odalar hem oturma odası hem yatak odası oluyordu. Ama artık bunların hiç biri yok. Pardon biri var. Yirmi sene öncesinin çekyatları aynı çirkinlikte kumaşlarıyla varlıklarını sürdürüyorlar. Kapış kapış gidiyorlar.
Dünyada pek çok fikrî akım mimaride başlamış, oradan edebiyata, resme, siyasete geçmiştir. Bizde ise farklı. Statüko siyasal alanda sarsıldı. Oradan ekmeğe, yoğurda, çaya geçiyor, geçecek. Çekyatlar bile değişecek. Devrimci sloganlar için ise garanti veremiyorum.
‘Kayserili olduğu ortaya çıktı’
Hürriyet yazarı Yalçın Bayer, yeni YÖK Başkanı seçilen Gökhan Çetinsaya’ya saydırdığı yazısını bu cümle ile bitirmiş: “TDK Sözlük ‘ortaya çıkmak’ fiili için şu anlamları veriyor: Yokken var olmak, meydana çıkmak, türemek.”
Kayseri ya da Çetinsaya yoktan varolmadığına göre Kayserili olmak saklanacak bir şey olmalı.
“Ortaya çıktı” Türk basınının tetikçi fiillerindendir. Aslında normal, olağan bir duruma gizemli kabahat efekti verir.
-
Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon
Anabilim Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil
Hastalıkları Mütehassısı
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2013
18.04.2013
11.04.2013
28.03.2013
21.03.2013
14.03.2013
7.03.2013
28.02.2013
21.02.2013
14.02.2013