Fehim TAŞTEKİN
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendi siyasal bekası için satmayacağı ne var ki; şahıs, grup, cemaat, değer ya da ulusal varlık fark etmiyor. Erdoğan’ın lanetlediği ve zinhar el sıkışmayacağını söylediği Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi’yle kucaklaşma çabası sürerken “Satışa geldik” hissini tatma sırası Müslüman Kardeşler’e (İhvan-ı Müslimin) geldi. Erdoğan, Sisi’nin yolunu gözlerken onlar da birkaç zamandır Almanya ya da Britanya’ya mı, yoksa “Müslüman çeker” Kosova ya da Bosna Hersek’e mi yahut Latin Amerika ülkelerine mi gitsek diye bakınıyorlar. Körfez’le barışan Katar şu sıralar İhvan üyelerini enseden damgalar hale geldiğinden orası da çekim merkezi değil. Yeni adres arayışlarına rağmen “stratejik sığınak” düşmesin diye yakarma modundalar; Erdoğan’a çıkan kanalları deniyorlar.
***
Erdoğan’ın Suud-Emirlikler ekseni ve özellikle Mısır’la yeni sayfa açabilmek için İhvan’ın artık hamisi olmadığını biraz hissettirmesi gerekiyordu. Mısır muhalefetinin İstanbul merkezli TV kanallarına kısıtlamalar getirildi. Ağızlarına fermuar çekilenlerin bir kısmı Londra’ya uçtu. İngilizler İhvancıları pek sever. Gözaltına alınanlar, başka ülkelere geçenler ya da gönderilenler oldu.
Şimdi “U” dönüşüne bir fren var. Erdoğan bazı örgüt üyelerini gözden çıkarsa da İhvan kartını hepten çöpe atmak istemediğini gösterdi. Bu kart, İslam dünyasının liderliği iddiası için hâlâ işlevsel. Ya da bunları uygun zaman ve koşullarda pazarlık kartına dönüştürmek için tutmak istiyor. Doğrusu Erdoğan, AB ve NATO ile gerilimleri azaltırken Batılı müttefiklerin de bu tür bir karta ihtiyacı olabilir. Siyasal İslamcılık Büyük Orta Doğu’da 100 yıldır kullanışlı bir aparat.
Erdoğan İhvan’a bağlılığını gösterme gereği duymuş olmalı ki 8 Ağustos’ta bu hareketle bağlantılı 20 civarında alimi sarayında ağırladı. Talepleri dinledi, teminatlar verdi. Görüşmede Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyiddin el Karadaği, El Kaide lideri Usame bin Ladin’le bağları nedeniyle ABD’nin 2004’te terör listesine eklediği Yemen’deki İhvan’ın kurucu lideri Şeyh Abdulmecid el Zindani, İstanbul merkezli Suriye muhalefetinin büyük müftü ilan ettiği İhvan’ın akıl hocası Usame el Rifai, Sudan’da soykırımdan aranan Ömer el Beşir döneminin Diyanet İşleri ve Evkaf Bakanı İssam Ahmed el Beşir, Mısırlı Ömer Abdelkafi, Libya’daki İhvan’ın liderlerinden Ali el Sallabi, tartışmalı fetvalarıyla tanınan Libya müftüsü Şeyh Sadık el Garyani’nin temsilcisi Şeyh Sami el Saadi, Katar’da yaşayan Moritanyalı Muhammed el Muhtar el Şinkıti gibi isimler yer aldı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve selefi Mehmet Görmez de masadaydı. Skandal fetvalar ve bağlarıyla anılan bir düzine isim! Yine de verilen görüntü İslamcılara, “Erdoğan zor bir dönemde iniş çıkışlar yapsa da Müslüman alimlere sahip çıkıyor” gururunu yaşatmaya yetmiş gözüküyor! Evet bu bir iniş-çıkış hikâyesi. Erdoğan’ın siyasal heybesinde bundan bolu yok.
***
Malum Mısır ve Türkiye geçen ay karşılıklı elçilerin atanmasıyla normalleşmede ilk eşiği geçip saatlerini liderler zirvesine ayarlamış durumda. Zor ama Suriye’de öngörülen normalleşme süreci ivme kazanırsa İhvan mantıken güvenli sığınaktaki ayrıcalıklarından olacak. Dünya Müslüman Alimler Birliği’nin liderliğindeki temaslar İhvan’ın ödeyeceği faturayı sınırlama çabasını andırıyor. Hazirundan gelen bilgilere göre görüşmede talep ve öneriler dile getirildi. Bunlar arasında birkaçı öne çıkıyor: Mescid-i Aksa’da meydana gelen olaylar, Kuran yakma eylemleri, El Ezher Üniversitesi’nin bir benzerinin İstanbul’da kurulması ve Türkiye’deki sığınmacılar. Kahire’deki El Ezher’i İstanbul’da kopyalama girişimi pek sükseli bir talep. Şansı ya da potansiyeli yok ama bu arayış, Mısır’da İhvan’ın ele geçiremediği Ezher’in altını oyma girişimi olarak yorumlanıyor.
Konuşulanlar arasında asıl yakıcı başlık sığınmacılar. Bahis Suriyeli sığınmacılardan açılsa da verilen güvencelere bakıldığında asıl meselenin İhvan üyeleri olduğu anlaşılıyor. İhvan üyelerinin güvenli bir şekilde Türkiye’de barınmaya devam etmesi, oturum kartlarının yenilenmesi, gözaltına alınanların bırakılması ve kimsenin sınır dışı edilmemesi isteniyor. Görüşmeye katılan Muhammad el Sağir’in paylaştığı bilgilere göre Erdoğan, “Sizi yüzüstü bırakmayacağımızı bilin” dedi. Gündeme getirilen talepler konusunda olumlu konuşan Erdoğan, Türkiye’nin yüreğinin kendisine sığınanlara açık olduğunu, bu konuda kendilerine İslam ve insani kardeşliğin yol gösterdiğini vurguladı. Sığınmacılarla ilgili suistimallerin önlenmesi için İçişleri Bakanı'na talimat verdiğini, gözaltındakilerin bırakılması için müdahale edeceğini, sıkıntı yaşadıkları takdirde kendisiyle iletişim kurabilmeleri için Arapça bilen bir danışmanını görevlendirdiğini söyledi. Bu, İhvan ile saray arasında kırmızı hat kuruldu demektir.
***
Geçen ay İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya düzensiz göçle mücadele çerçevesinde sınır dışı işlemlerinden bahsetmiş ve 4-5 ayda şehirlerdeki kümelenmenin gözle görülür şekilde değişeceğini söylemişti. Bu açıklamaya paralel olarak operasyonlar arttı. Başakşehir ve Şirinevler gibi yerleri mesken tutmuş İhvan üyelerinden oturum izni, kimlik ya da pasaportu olmayanlar toplanıp Geri Gönderme Merkezleri’ne sevk edildi. Arap kaynaklara bakılırsa haklarında sınır dışı işlemi başlatılanlar arasında Musab el Samalici ve İslam Eşref gibi isimler var. Mısır’da terör suçlamasıyla hüküm giymiş Nasreddin el Ğazlani, Mecdi Salim, Muhammad Abdulmaksud, İslam el Ğamri ve Mustafa el Bedri’ye hareket kısıtlaması getirildi. Ğanim, Ğamri ve Bedri’nin pasaport talepleri reddedildi. ABD’nin terörist listesindeki Nasreddin Ğazlani’ye verilmiş vatandaşlık iptal edildi. Türkiye’ye yerleşmiş 5 bin kadar İhvan üyesinden 2 binine pasaport ya da oturum kartı verildiği tahmin ediliyor.
Gözaltılar artınca İhvan temsilcileri Hüda-Par’ı da ziyaret edip yardım istemişti. Hükümeti etkileyebilecek her kanalı zorluyorlar.
Şark’ul Evsat gazetesi Ankara mahreçli haberinde şu gözlemi paylaştı: “Görüşmede, kendilerine zarar verilmeyeceğine veya sınır dışı edilmeyeceğine dair güvencenin ardından Türkiye'deki Müslüman Kardeşler arasında bir rahatlama oldu.”
Saraydaki toplantıya öncülük eden Dünya Müslüman Alimler Birliği, Mısır’da İhvan’a darbe ile başlayıp Katar’la gerilimin tırmandığı süreçte Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn tarafından terör örgütleri listesine alınmıştı. Toplantıya temsilci gönderen Ğaryani de ismen bu listede.
İhvan rahatladı ama Mısır gerildi. Balya balya paraların beklendiği Körfez de huylanmıştır.
Bölgeyle ilişkileri normalleştirme çabasının tam ortasında bu tür bir buluşma Erdoğan’ın samimiyetini tartışmaya açıyor. Kahire’ye verilen sözlerin akıbetini takip edenler bu toplantıyı, “Erdoğan İhvan kartından vazgeçmeyeceği mesajını veriyor” diye okuyor. El Arab gazetesine bakılırsa Mısır’da yapılan çıkarım ya da öngörüler şu yönde: “Erdoğan bu kartı ideolojik nedenlerle elinde tutmaya devam edecek. Bölgesel gelişmelerin dayatmasıyla geçici olarak bazı tedbirler alınsa da koşullar elverdiğinde bu kart kullanılacak.”
***
İhvan uleması ile birlikte verilen görüntü, eğer Ankara’ya gelme planı varsa Sisi’yi biraz daha nazlandırabilir. Tabii Erdoğan İhvan’a verdiği sözlere sadık kalırsa. Dönüşü 180 dereceden 360’a tamamlayabilir. Sisi’nin karar vermeden önce gözü ve kulağı bu döngede olacaktır. Saraydakiler “nasıl olsa elçiler atandı, normalleşmeden geri dönüş olmaz” diye düşünüyor olabilir. Fakat Sisi’deki temkinli hali haklı çıkaran bir tutarsızlık kendini ele verdi ki bundan sonra kılı kırk yarabilirler. Bir de temiz bir sayfa için Erdoğan’dan Libya’da beklenen uyumlu adımlar ya da çekilme beklentisi var. Bu konuda ikili oynandığı izlenimi veriliyor. Mısırlı yorumcular bir süreden beri şunu vurguluyordu: Müslüman Kardeşler asıl mesele olmaktan çıktı, teyidi beklenen husus Libya’da pozisyonun değişmesi.
Başa dönüldü sanki.
Sisi 2013 darbesi sonrasında kendisini finanse eden Suudi-Emirlik ekseninden daha fazla kredi gelmeyeceğini gördüğünden Türkiye ve Rusya gibi ülkeleri yakın planda tutmak istiyor. Buna rağmen Erdoğan’la diyalogda tedbirli olma gereği duyuyor. Sisi yeni bir sayfa açmak için hüküm giymiş İhvan üyeleri teslim edilmese bile Türkiye’den rejim aleyhindeki faaliyetlerin sınırlandırılmasını yeterli görüyor gibiydi. Hatta bu kişilerin faaliyetlerini sürdürebilecekleri başka ülkelere geçmek yerine Türkiye’de kontrol altında tutulmaları işine gelebilir. Yani Sisi bir bakıma düşmanlarına Erdoğan tarafından gardiyanlık yapılmasını tercih edebilir. Yeter ki uslu dursunlar. Haliyle Sisi tepkisel davranmak yerine Erdoğan’ın pratikte ne yapacağını görüp ona göre karar verebilir. İhvan medyasının susturulması ve gözaltı operasyonları bir kenara pratikte faaliyetlerin kısıtlanması bakımından Kahire’nin göz ardı edemeyeceği bir örnek daha geldi. Sisi’nin 27 Temmuz’da Türkiye’ye geleceğine dair teyitsiz bir haber yayılınca İhvan üyeleri ziyaret sırasında Mısır liderini tutuklatmak için İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmaya kalkıştı. Basın açıklaması için 21 Temmuz’da saat 11.00’de İstanbul Adalet Sarayı önünde gazetecilere randevu verildi. Açıklama son anda iptal edildi. Demek ki Ankara’dan müdahale geldi. Sisi’nin kafesinde olmaktansa Erdoğan’ın kısıtlı dünyasında kalmak susmayı makulleştiriyor!
***
İdeolojik kulpları olmayanlar derdest edilip dışarı atılabilir. Mesela temmuzda 1800 Suriyeli sığınmacı Akçakale Sınır Kapısı’ndan Tel Ebyad’a salındı. Ne halleri varsa görsünler denildi. Ama Selefi, cihadi, İhvani bağı olanlar ayrıcalıklı; başları derde girerse kırmızı hattan saraya ulaşabilirler, bütün prosedürleri bir telefonla paspasa çevirebilirler. Ne de olsa en tepede hamileri var. Ne ayrıcalık ama! NATO da seviyor bunları; Afganistan’dan Yemen’e, Irak’tan Suriye’ye… Bazen vuruyorlar ama genelde üstü çizilmiş iktidarların işlerini zorlaştırmak için el veriyorlar. Onların müdahale için gözlerini kestirdikleri her yerde İhvan kalemden silaha bir adım mesafede duruyor. İhvan’a hamilik Erdoğan’ın Batılı dostlarla ortaklığının bağlamını bozmuyor. Zikzaklar çenemizi yorsa da burada çelişki yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025